PANDOST’tan yapılan yazılı açıklamada, “Psikiyatrist Uzm. Dr. Muzaffer Uyar’ın başkanlığında gerçekleştirilen, İstanbul’daki özel ve devlet okullarından toplam 720 öğrencinin katıldığı araştırmanın sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı” denilerek şu ifadelere yer verildi:
“Araştırma sonuçlarına göre, okul içerisinde gözlemlenen saldırganlık davranışlarının özel okullarda araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 73.74’ü kendilerine ya da çevrelerine uygulanan direkt saldırganlık davranışına tanık olduklarını bildirirken, devlet okullarında bu oran yüzde 50 olarak görüldü.
Cinsiyet farklılıkları dikkate alındığında özel okullardan araştırmaya katılan erkek öğrencilerin yüzde 80’i, kızların ise yüzde 67.5’i direkt saldırganlık davranışına maruz kalırken, devlet okullarından elde edilen oran erkeklerde yüzde 60, kızlarda yüzde 40 olarak bildirildi. Altıncı sınıf öğrencilerinin saldırganlık davranışı, hem özel okullarda hem de devlet okullarında diğer sınıflara oranla daha sık gözlendi.
Öğrencilerin maruz kaldıkları saldırganlık davranışını (aile, öğretmen, arkadaş vs.) bildirme oranlarına bakıldığında devlet okullarında araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 8.75’i saldırganlık davranışını bildirmiyor ve sessiz kalıyor. Özel okullarda bu oran yüzde 20 olarak görülüyor. Devlet okullarında sessiz kalma tutumu cinsiyet ve sınıf farklılığı gözetmezken, özel okullarda sessiz kalma tutumu beşinci ve altıncı sınıflarda daha sık gözleniyor. Yine özel okullarda sessiz kalma tutumunun yedinci ve sekizinci sınıflarda yok denecek kadar az görülmesi dikkat çekiyor.
Okul içerisinde herhangi bir şekilde alay konusu haline gelme/getirilmeyle ilişkili sonuçlara bakıldığında, özel okullarda araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 83’ünün kendileri ve çevresindekilerin, gerek lakap takılarak, gerekse etnik köken veya dinsel tercihinden dolayı alay konusu olduğu gözlemlenmiş. Devlet okullarından alınan sonuçlara bakıldığında bu oran yüzde 98.8 olarak bildirilmiş. Özel okullarda erkeklerin yüzde 85’i kızların ise yüzde 82.5’i alay konusu olduklarını belirtirken, devlet okullarında bu oran erkeklerde yüzde 92.5 kızlarda ise yüzde 87.5 olarak görülüyor. Her iki okul türünde de sınıflar arası farklılık görülmüyor.
SALDIRGANLIĞIN ÖNLENMESİ İÇİN İŞBİRLİĞİ YAPILMALI
Gruplaşmaya bağlı dışlanma ve saldırganlık davranışıyla ilişkili veriler incelendiğinde, devlet okullarında araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 36.25’i gruplaşmadan dolayı dışlandıklarını belirtirken, özel okullarda bu oran yüzde 32.5 olarak görülmektedir. Devlet okullarında kızların yüzde 35’i, erkeklerin yüzde 37.5’i bu duruma maruz kalırken, özel okullarda bu oran kızlarda yüzde 37.5, erkeklerde yüzde 27.5 olarak görülmektedir.
Yapılan araştırmanın sonuçlarına genel olarak bakıldığında özel okullarda saldırgan davranışların devlet okullarına oranla daha fazla olduğu dikkat çekmektedir. Saldırganlık, toplumsal yaşantının sürdürüldüğü her ortamda önemli bir sorundur ve bu sorunla ebeveynlerin ve eğitimcilerin tek başlarına baş etmeleri oldukça zordur. Bu nedenle konu ile ilgili risk faktörlerinin belirlenmesinde, saldırgan ve zorba davranışların öncesi ve sonrası alınacak önlemlerde, aile ve okul ayrı düşünülmemelidir. Bu konuda aile ve okul birlikte çalışmalı, eğitimciler ve aileler, çocuklarının psiko-sosyal gelişimi ve eğitiminde birbirleri ile iletişim halinde bulunmaları sağlanmalı ve gerektiğinde uzmanlardan yardım istenmesinden çekinilmemelidir.”
Habertürk