“Öğretmenlik devlet eliyle itibarsızlaştırıldı”

Eğitim Güncel
Zuhal Erkek / Tuba Olğaç KPSS, formasyon ALES derken her geçen gün değişen eğitim sistemi yalnız öğrencileri değil öğretmenleri de sınav telaşına sokuyor. Dershanelerin kapatılması-kapatılmaması ...
EMOJİLE

Zuhal Erkek / Tuba Olğaç

KPSS, formasyon ALES derken her geçen gün değişen eğitim sistemi yalnız öğrencileri değil öğretmenleri de sınav telaşına sokuyor. Dershanelerin kapatılması-kapatılmaması süreci tartışılırken öğretmen atamaları da her daim gündemde olan meselelerden biri olarak gündemdeki ağırlığını koruyor. İşin eğitim boyutu, öğrenci boyutu düşünülürken çoğu kez “öğretmen” boyutu es geçiliyor.

Ve öğretmenler günü yaklaşıyor, bizde bu önemli  gün vesilesiyle öğretmenlerle konuştuk… Ne gibi sıkıntılar yaşıyorlar, eğitim sistemini nasıl değerlendiriyorlar, atama bekliyorlar mı? 

“Öğretmenlik devlet eliyle itibarsızlaştırıldı”

Faruk Kocaman / Edebiyat Öğretmeni

Öğretmenlik aslında derse girince bütün sıkıntıların unutulduğu, çok kutsal mesleklerin başında geliyor. Bu kutsal başkaları tarafında hissedilmiyor. Öğrencilerle birlikte sende öğreniyorsun.  Genç kalıyorsun, dinamik oluyorsun. Yeni nesli yetiştirmek. Bu açıdan ele alındığında öğretmenlik çok güzel meslek.

Öğretmenlik mesleği öğrencilerin artması, genç nüfusun çoğalmasıyla çeşitli sıkıntılara neden oluyor. Öğretmen artık değersiz hale geliyor. Öğretmenlik mesleği eskisi kadar mukaddes bir meslek değil. Peygamber mesleği diye düşündüğümüz bu meslek kutsiyetini kaybetti. 2000 yılında üniversiteyi kazandık. Ben Türkiye 3000.si olarak Mimar Sinan Edebiyat Öğretmenliği bölümünü kazandım.  Çok yüksek bir puan yaptım. Ama şimdi barajı aşan herkes girebiliyor. Dolayısıyla öğretmenliği itibarsızlaştırma nedeniyle talepte azaldı. Bu mesleği tercih etmiyorlar. 5-10 sene sonrasını daha vahim görüyorum. Hiçbir şey olamaz dediklerimiz öğretmen olacaklar. Artık öğretmenler, polis veya postaneye öğretmen oluyor. Atanamayan öğretmen özel sektördeki sıkıntılardan dolayı devlete girmeye çalışıyorlar.  Öğretmenlik devlet eliyle itibarsızlaştırılmakta.

Ben kolejde çalışan bir öğretmenim. Zorluklarının yanı sıra avantajları da var. Bir kere az öğrenciyle çalışıyorsun. Milli eğitimdeki öğretmenlerin haklarına sahibiz. Sözleşmemiz yıllık yapılıyor. Özlük haklarımız yeterince yok. Bir sonraki sene ne olacağımız belli değil. Sosyal aktivitelerimiz daha fazla.

Öğretmen adaylarının çoğu KPSS’ye girmiştir. Ben girmeyeni tanımıyorum.  KPPS’ye girerler ama ders çalışmaya zamanı yoktur. Yeni mezun öğretmen adayları KPSS’ye hazırlanıyor ve atanıyorlar. Yeterliliği olmamalarına rağmen 10-15 senedir özel okulda çalışan, öğrenciye daha fazla şeyler katacak olanlar atanamıyorlar. 

“Dershane öğretmenleri ‘öğretmen’ kategorisinde değerlendirilmiyor”

Sami İzgördü / Kimya Öğretmeni

Dershane öğretmeni ve Milli Eğitim öğretmeni aynı kategoride değiller. Hükümetin dershaneleri kapatma politikasıyla dershane öğretmenlerinin ne olacakları da belli değil. Ben 16 yıldır bu sektörün içindeyim. Bizim sıkıntılarımızla Milli Eğitim’in sıkıntıları aynı değil. En başta dershanede çalışan öğretmenler, “öğretmen” kategorisinde değerlendirilmiyor.  Dershane öğretmenleri toplu taşıma AKBİL’ini, müze kartını indirimli alamaz.

Mezun olduğumda KPSS diye bir sınav yoktu. Zamanında gördüğüm Türkçe, matematiği hatırlama şansım yok. 2013’de KPSS’ye ilk defa girdim. Onların tabiriyle, tercih yapmamız için 50 puan almamız lazım. Çok üstünde bir puan aldım fakat atanamadım. Yeterince öğretmen alımı yapılmıyor. Öğretmenler emekliliği geldiği halde emekli olmuyorlar. Yerlerine de yeni genç dinamik öğretmenlerin gelmesine yer açmıyorlar. MEB öğretmene ihtiyaç yok diyor. Atamalardan sonra okullara bakın, ücretli öğretmenler dolu.

İlknur Aydoğdu / İngilizce Öğretmeni

Öğretmenler günü benim için gerçekten önemli bir gün. Öğrencilerin “hocam öğretmenler gününüz kutlu olsun demesi”, güzel dilekler ve temeniler insanı gerçekten çok mutlu ediyor. Çok tarif edilmez bir duygu bu. Çocukluğumdan beri hep öğretmen olmak istedim, kendi öğretmenimi örnek aldım bu anlamda. 

Erzurum Atatürk Üniversitesi Almanca Öğretmenliği mezunuyum aynı zamanda Ankara Üniversitesi’nden de İngilizce sertifikam var. BAYGEM’de İngilizce öğretmenliği yapıyorum. Öğretmen olmak peygamber mesleği ama bazı sıkıntıları da göze almak gerekiyor tabi… Neticede bir nesneyle değil insan ile uğraşıyorsunuz bu bağlamda biraz meşakkatli bir iş. Ancak yine de o meşakkatin sonunda yaşadığınız mutluluk bambaşka. Bildiklerinizi insanlara aktarmak çok güzel ve mesleğin en keyifli yanlarından biri. Öğretmenliğin güzel olan yanları negatif taraflarını örtüyor tabiki…

Milli Eğitim’de çalışmıyorum çünkü Almanca Öğretmenlerinin atamaları çok sıkıntılı. İki kez KPSS’ye girdim ancak ikisinde de nasipsizlik yaşadım. 2010 yılında KPSS’ye girdim ama sınav iptal oldu, sorular çalındı, çeşitli şaibeler oldu. Sınavda 90 küsür puan almıştım. 2 ay sonra yeniden sınav oldu ama motivasyonun düşmesine bağlı olarak 69 puan aldım ve yetmedi. 2012 yılında tekrar sınava girdim, 71-72 puan aldım ama bu seferde atama olmadı. Bu yıl girecektim ama atama olmaz diye vazgeçtim bu seferde atama oldu. Çok üzücü bir durum hakikaten. En azından üç aşağı beş yukarı hangi branştan ne kadar alım yapılacağı, kaç puan gerektiği söylense insanlar ona göre çalışırlar. Bir yıl boyunca KPSS’ye çalışıyorsunuz, kurslara gidiyorsunuz sonuç hüsran olabiliyor bu yüzden. KPSS her sene yapılıyor ve geçerlilik süresi bir yıl. İki yıl geçerli olsa sınava giren kişilerin önü de açılmış olacak.

Tuğba Toktaş / Arapça Öğretmeni

Öğrenmenlik kadınlar için uygun ve avantajlı bir meslek gerçekten. Dil öğretmeni olmanın tabi bazı zorlukları var, konu özellikle de Arapça olunca. Devamlı ilk seviyede kalıp belli bir seviyenin üstüne geçemiyorsunuz, yeni kelimeler öğrenemiyorsunuz. Çünkü devamlı en baştan almak durumundasınız. Ama genel anlamda eğitim sisteminde bir sıkıntı var. Sınav sistemi her sene değişiyor. ALES ya da formasyon için insanların çok uğraştığını görüyoruz, bu eğitim sisteminin devamlı değişmesinden kaynaklanıyor.

Sadece sınavlar değil sınav için ödenen paralar bile bir sıkıntı kaynağı. Eğitimde iyi bir yere gelmek için her sene sistemin değişmesi gerekmiyor. Yenilik ayrı, değişim ayrı bir şey. Eğitimde iyi bir seviyeye gelebilemek için iyi bir altyapı lazım. Şu an dershanelerin kapatılması söz konusu. Her yıl yeni bir şeyle karşılaşıyoruz. Bunun bir zemine oturtulması lazım.

Öğretmenler günü, bir öğretmen için en güzel en özel günlerden bir tanesi. Neden özel, çünkü insanlara bir şeyler öğretmeye çalışıyorsunuz, onlarla ayrı ayrı ilgileniyorsunuz bu çok güzel elbette. Bunun neticesinde bir teşekkür, güzel bir dilekte insanı mutlu ediyor. Öğretmenlerin verdikleri emekler karşılığında bir teşekkürü halk ettiğini düşünüyorum ve sizin de vesilenizle meslekdaşlarımın öğretmenler gününü kutluyorum. 

“Her ile Fen Edebiyat Fakültesi açıldı ve mezun sayısı arttı, faturasını biz çekiyoruz”

Deniz Öngel / Fizik Öğretmeni

10 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Öğretmenler gününe dershanesi kapatılmış bir öğretmen olarak gireceğim. Özel sektörde olduğumuz için özel yaşamamızla ilgili en ufak şey işimize yansıdığında direkt olarak kurumunuzda istenmeyen öğretmen olabilirsiniz. 50 yaşına da gelseniz 20 yaşındaki dinamiklikle çalışmanız gerekir. Devlet sektöründe olduğu gibi başınız ağrıdığında rapor alıp ben bugün gelmiyorum deme şansınız yok. Eşim doğum yaptığında, hasta olduğumda dahi izin alamadım. Maaşlarımız asgari ücret üzerinden yattı, sosyal haklarımız olmadı. 

Öğretmenlik güzel bir meslek. Bir öğrenci yetiştirmeye çalıştığınızda bir karşılığını alabiliyorsanız, öğrencinin gözünde öğrenme mutluluğunu görebiliyorsanız eğer bu dünyadaki yaşanacak en büyük mutluluklardandır. 

Atama bekliyorum, haberlerde 40 bin, 30 bin öğretmeni atadık deniyor, devlet bunu söylüyor. Ortada atama yapılmayan öğretmenler diye bir platform var. Ben buna karşıyım. Atama yapılmayan öğretmen yok, kontenjan verilmeyen branşlar var. Ben Fizik öğretmeniyim. Atama bekleyen onbinlerce fizik öğretmeni var. Aslında bunun sorumlusu biz değiliz. Bizler üniversiteyi tercih ettiğimiz dönemde, Türkiye’de bizim bölümümüzden ilk mezunlarsak, daha sonra AB sürecinde her ile üniversite açmak suretiyle; her ile fen fakültesi açıldı. Ve bizim bölümden mezun sayısı çok fazla arttı. Bunun faturasını biz çekiyoruz. 

“Öğretmenler olarak saygınlığımızı yitirdik”

Volkan Dürüst / Rehber Öğretmen

5 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Öğretmenlik mesleğinin çok fazla sıkıntısı var. Saygınlığımızı yitirdik. Öğrenciliğimizi öğretmenlerin kral olduğunu zamanlarda yaptık, öğretmenliğimizi öğrenciliğin kral olduğu zamanlarda yapıyoruz. Öğretmenlik mesleğine olan saygının yeniden kazandırılmasını istiyorum. Dershane öğretmenliğinin apayrı zorlukları var. Mesai saatleri ikiye katlanıyor.  Ben işimi yapar çeker giderim deme lüksümüz yok. Öğrencinin dersi anlayıp anlamadığını muhakkak öğrenmemiz gerekiyor.

Dershanelerde öğretmene kadir kıymet verildiğini söyleyemem. Bir insan çok çalışıp, aza çalışandan daha fazla maaş alıyorsa orada bir yanlışlık vardır. Bu durumun eşitlenmesi lazım.  KPSS’yle atanmayı düşünmedim. KPPS başarılı olmak için çok fazla çalışmak gereken bir sınav. Bu yüzden kendimi  geliştirmem gerekiyor. Dershanelerin kapatılması, daha doğrusu özel okullara dönüştürülmesiyle birlikte bu düzenleme meydana gelecek. Devlet okulları sınıf mevcudu çok kalabalık. Eğer dershaneler özel okullara dönüştürülürse bu sınıf mevcutları azalacak. Özel okullar arası rekabet doğacak.

Özlem Eryılmaz/ Bilgisayar Öğretmeni

16 yıllık öğretmenim, henüz bir sıkıntısıyla karşılaşmadım. Ben her sınıfa girişimde “Allah’ım iyi insanlarla karşılaştır” derim.  Bugüne kadar beni zorlayacak öğrenciyle karşılaşmadım. Aslında bu meslekte önemli olan şey mesleği de sevmek.  Severek yaptığın işte zorlanmazsın. Öğretmenlik benim için annelik gibi. Her sabah kalktığınızda çocuğunuz karnını doyuruyorsanız, yine her sabah derse girdiğinizde öğrencilerinizi bilgilerinizle doyurursunuz…

Kurs öğretmeniyim, devlete atanmak gibi derdim olmadı. Bir şeyin statüye bağlanmasından hoşlanmıyorum. Milli eğitimde çalıştığım zaman bir müfredata uymak zorunda kalacağım. Müfredata sıkışmış bir ders anlayışı benim eğitim verme anlayışımla pek uyuşmuyor…

On5yirmi5