Öğretmenlerini Hiç Unutmadılar!..

Eğitim Güncel
Haber: Arzu Erdoğral 1981 yılından bu yana Atatürk’ün Başöğretmenliğinin kabul tarihi olan 24 Kasım günü, Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor. Bizde bugün de gazeteci – yazarlara ilk ö...
EMOJİLE

Haber: Arzu Erdoğral

1981 yılından bu yana Atatürk’ün Başöğretmenliğinin kabul tarihi olan 24 Kasım günü, Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor. Bizde bugün de gazeteci – yazarlara ilk öğretmenlerini sorduk…

Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Abbas Güçlü
GİDİŞİ BENİ ÇOK ÜZMÜŞTÜ
İlk öğretmenim okul başladıktan 6 ay sonra evlenip gitmişti. Öğretmenimize tam alışmıştık, iyi bir insan olarak görmüştük. O nedenle gidişi beni çok üzmüştü. Yeni öğretmenime alışmam da zaman almıştı. Sonra o da değişti. 5. Sınıfta tekrar değişti. Yani ilkokulda 3-4 kez öğretmenim değişti. Ardından zaten film koptu. Hatırlamıyorum ne yazık ki. Çok aklımda kalan, hayatımda iz bırakan bir öğretmenin yok herhalde ilki de bıraktığı için iz bıraktı sanırım.
O nedenle en az 3 yıl öğretmen değişimine sıcak bakmamaları gerektiği ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığına çok yazı yazmışımdır. Öğrenci ne kadar çok öğretmen değiştirse eğitim sisteminde de o kadar bocalıyor.

Star Gazetesi Köşe Yazarı Mehmet Altan
TÜM ÖĞRETMENLERİMİ HATIRLIYORUM
Kendim de eski bir öğretmen olduğum için herhalde, sadece ilkokul değil, orta öğretim, üniversite tüm öğretmenlerimi hatırlarım. Öğretmenler yerel liderdir. Öğrenci doğal olarak ona benzemeye çalışır. En azandan böyle olması gerekir. Ama maalesef uzun zamandır öğretmenleri bu vasıflarından uzaklaştırdılar. Sosyal yaşamda çok sıkıntı çeken insanlar haline geldiler. Ben Maçka İlkokulunda okudum. Orada ki ilk öğretmenim Edibe Hanımı halen anımsarım. Ortaokuldaki bütün öğretmenlerimi hatırlarım. Öğretmenlerin öğrenciler üzerinde aileye yakın etkisi vardır. Onun için; bizim okullarda görev yapan 600 bin öğretmenimiz var. Bu Türkiye’yi zıplatmak için büyük bir güçtür. Onlara gereken özeni göstermek lazım… Eğitmenlerin de aynı zamanda yerel lider olacak kadar tekrardan özgürlüklerine, kendi mesleklerinde ki yetkinliklerine kavuşmaları gerekir. İnsanların hayatında öğretmenleri önemli bir unsurdur.

Sabah Gazetesi Köşe Yazarı Nazlı Ilıcak
ONU TEKRAR GÖREBİLMEYİ ÇOK İSTERDİM
Ankara Kolejinde okudum. Öğretmenimin adı Nezihe Kırlıydı. Kır saçlı bir öğretmendi. Siması çok güzel ve yumuşaktı. Çok severdim. Ama onunla ilgili bir anım yok. Fakat hep güzel hatırlıyorum. Bize çok iyi davrandığını, onunla beraber kendimi çok rahat hissettiğimi, çok otoriter olmadığını müsamahakâr davrandığını söyleyebilirim. Bazılarının şansına öğretmenleri çok sert olabiliyor. Biz yuvalara gitmediğimiz için birinci sınıfta ortamı yadırgamıştım. Ağladığımı da hatırlıyorum. Ama kolay alıştım. Ankara’dan koptuğum için onu bir daha göremedim. Ama görebilmeyi çok isterdim.

Zaman Gazetesi Köşe Yazarı Hüseyin Gülerce
HİÇ UNUTAMADIĞIM O AN
İlk öğretmenim yaşlı biriydi. Atıf Hoca… İlginç olan hem benim hem annemin öğretmeniydi. Çok babacan bir insandı. Sonra 2. sınıfta Hüseyin Tahta diye bir öğretmenim oldu. Hayatımda iz bırakan birinci sınıf öğretmenimden ziyade Enez’de Nebi Erdoğan isminde… Sonra Enez Atatürk İlkokulu Müdürlüğü de yaptı. Onunla ilgili unutamadığım bir hatıram var. Yaramaz bir arkadaş çevremiz vardı. Enez küçük bir yer olduğu için eve yemeğe gidiyorduk 5-6 arkadaş. Evimiz de yakın olduğu için okula çabuk geri döndük. Ders saatine daha çok vardı. Okulun yangın kovalarını alıp, orada köstebeğin bir çeşidi olan yer köpeği denilen hayvanlar vardı. Bir arkadaş onu avlamayı biliyormuş. Yangın kovaları ile deliklerinden su dökmeye başladık. Tüm delikler tıkanınca, su dökmediğimiz bir deliğe o arkadaş bir kement kurdu. Hayvan başını çıkartınca yakaladı. Tabi biz o arada çok uğraşmışız. Geldiğimizde derse girmişlerdi. Müdür bizi bekliyordu. Diğer arkadaşlara vurdu. Bana sana vurmayacağım, Keşan’dan öğretmenin seni çok öven bir yazı göndermiş. Şimdi bir fotoğrafçı çağırdım. Senin fotoğrafını çekip ona yollayacağım dedi. Ben başladım hüngür hüngür ağlamaya. Bana tokattan daha ağır geldi bu. Keşke bana da vursaydı da böyle söylemeseydi diye düşünmüştüm. Bu olayı hiç unutmam.

Yazar Mevlana İdris
OKUMAYI TEŞVİK EDERDİ
Biraz sert mizaçlı ama bizi çok seven biriydi ilk öğretmenim. Bir sözünü hiç unutmuyorum. Bizi şöyle korkuturdu. “Unutmayın çocuklar her öğretmenin en az 3 çocuk öldürme hakkı var” derdi. Gülerek hatırlıyorum şimdi. Öğretmenim halen yaşıyor. Kendisini saygı ile anarım. Bizim üzerimizde olumlu bir etkisi oldu. Okumayı teşvik ederdi. Sınıfta başarılı olabileceğine inandığı öğrencileri açmaya yönelik bir niyet taşırdı. Okulun kalıplarından bizi çıkartırdı. Her sabah ne hadis var diye sorardı. Öğrencilerin duyduğu bildiği haberi söylemesini isterdi. Bu da öğrencilerin dünya ile biraz daha ilgilenmesine vesile olurdu. Ben Maraş’ta okudum. Öğretmenimle her gittiğimde karşılaşır, sohbet eder, görüşürüz.

Bugün Gazetesi Köşe Yazarı Nuh Gönültaş
İLK ÖĞRETMENİMİ TWİTTER’DA ARADIM
Bütün öğretmenlerim çok iyiydi. İlkokul öğretmenim Seval Hanımı Twitter ve diğer paylaşım sitelerinden aradım. Önce oğluyla irtibata geçtim sonra onun vasıtası ile öğretmenimle görüştüm. Ancak kendisini daha ziyaret edemedim. Kocaeli civarında oturduğunu öğrendim. En kısa zamanda kendisini ziyaret etmek istiyorum. Bu vesile ile kendisinin öğretmenler gününü kutlarım. Ben her zaman öğretmenlerini arayan bir öğrenci oldum. Gerek ortaokulda gerek lisede, ilkokul öğretmenime her bayram kart atardım. Yanına gider beraber kritik yapardık. Öğrenciler arasında bizi örnek gösterirdi. Bize siz yaşınızın üstünde çocuklarsınız derdi. Fakat Öğretmenler Günü dolayısı ile eski öğretmenlerimle bir buluşma gerçekleştiremedim ama çok isterim. Çokta güzel olur. Hem ne kadar da büyüdüğümüzü görmüş oluruz.

Yeni Şafak Gazetesi Köşe Yazarı Fatma K. Barborosoğlu
İLK MUHALİF DAMARIM ONUNLA KABARDI
İlk öğretmenimi hatırlıyorum, Fatma Kızgın’dı. Onun hayatımdaki yeri çok ayrıdır. Okulun ilk günü kura çekilen bir öğrenci olmuştum onun sayesinde. İlk muhalif damarım onunla kabarmıştır benim, çünkü okulun ilk açıldığı gün tahtaya hürriyet yazdı ve ‘bu şeyi kim okur?’ diye sordu. Dik başlı bir kız vardı, ilk önce o Hürriyet diye okudu. O Hürriyet diye okuyunca ben de gazete ile bağlantısını kurduğunu düşündüm. Ben de ‘Tercüman yazsaydınız ben de okurdum öğretmenim’ dedim ve ilk ders okulun ilk kura çekilen öğrencisi oldum. Ama birkaç ay sonra başka bir okula geldim ve orada benim Ülker Kaya adında bir öğretmenim oldu. Çok idealist bir öğretmendi. Şu an hayatımda etkisi olan en önemli insan diyebilirim. Bir de üniversitedeki Hocam Nihat Bey olmuştur. Bu ikisi arasındaki diğer hocalarımın renkleri daha fludur ama bu iki hocamın üzerimde etkisi çok yoğun olmuştur. Birkaç yıl önce Ülker Kaya Hoca’mla ilgili bir yazı yazmıştım Ermeni olduğuna dair, o da internette sörf yaparken bulmuş ve kendisinin Ermeni olmadığına dair benimle telefon bağlantısı kurdu ve dolayısıyla hâlâ bayramlarda tebrikleştiğim bir öğretmenimdir.