Öğretmen beden dilini iyi kullanabilmeli

Eğitim Güncel
Eğitimde iletişimin mükemmelleşmesi için ihtiyaç duyulan en önemli alanlardan birisi de eğitmenin ve idarecinin beden dilini doğru kullanmasıdır. Çocuklar birkaç yöntem ile öğrenebiliyorlar. Bu yöntem...
EMOJİLE

Eğitimde iletişimin mükemmelleşmesi için ihtiyaç duyulan en önemli alanlardan birisi de eğitmenin ve idarecinin beden dilini doğru kullanmasıdır. Çocuklar birkaç yöntem ile öğrenebiliyorlar. Bu yöntemlerden biri, öğretmenlerinden dinleme yolu ile öğrenme. İkinci yol ise kitaplardan okuyarak öğrenme. Üçüncüsü medyadan, dördüncüsü deneyimleyerek ve son yol ise örnekleyerek öğrenme. Örnekleme ile öğrenmeyi ise yakınlarında kim var ise onlardan öğreniyor. En çok örnekledikleri kişilerden birisi de tabii ki öğretmeni… Öğrenci öğretmeninin ses tonunu, sözcük seçimini, beden duruşunu, bir olaya nasıl yaklaştığını örnekliyor.

Öğretmenler beden dilini doğru kullanmalı

Eğitimtercihi.com’da yer alan habere göre, bir öğretmen güçlü şeyler söylerken güçsüz beden dili uyguluyorsa mesajı güçsüz algılanacağını söyleyen House of Human Yöneticisi Engin Baran, “Böylece eğitimin içeriğini iyi bilmesi yetmeyecek, eğitimin sonunda öğrencinin aklında o öğretmenin o kadarda yetkin olmadığı gibi bir algı kalacaktır. Bu yüzden öğretmenlerin beden dili davranışlarının karşı taraftan nasıl algılandığını bilmeleri gerekiyor.” dedi. Öğretmenlerin yaptığı beden dili hatalarını 4 başlıkta değerlendiren Engin Baran bu konuda şunları aktardı:

“Öğretmenlerin yaptığı birinci hata, dikkati kendi bedeni üzerinde bir yere vermek. Mesela ayağını titretmek, eliyle vücudunun herhangi bir yerine vurmak, ellerini gereğinden fazla kullanmak ki en çok karşılaşılan vücut hareketlerindendir, üzerine giydiği kıyafetlerde dikkat dağıtıcı kıyafetler seçmek gibi. Bunlar öğrencinin dikkatinin öğretmenin bedenin üzerinde bir yere odaklanmasına neden olur. Amacımız, zaten zor kazanılan öğrenci dikkatinin, basit sebeplerle yeniden dağılmamasıdır.

İkinci hata, ses tonunun ayarlanamamasıdır. İkinci yapılan büyük hata, ses tonunun ayarlanamamasıdır. Öğretmen bulunduğu sınıfta sınıfın kalabalığını ve çevre şartlarının gürültü miktarına göre sesini en arkadaki kişi duyacak şekilde ayarlamak durumunda. Eğer diyaframını kullanabilirse ve nefes antrenmanı yaparsa bunu ayarlaması kolaylıkla mümkün olur. Böyle bir antrenman yapmaz ise bunun hiç bir zaman farkında olmadan yıllarını geçirebilir.

Bir başka beden dili hatası da öğretmenin sınıfın içindeki dolaşma şeklidir. Öncelikle sözlerle yürüyüş arasında bir uyum olması gerekir. O yüzden öğretmen kendisine bir bölge belirleyip, o bölge içinde hareket etmesi ve göreceli olarak daha sakin hareketlerle yerini değiştirmesi gerekiyor. Öğrenci hiçbir zaman öğretmenin yavaş hareket ettiğini anlayamaz. Çünkü öğrenci o sırada bedenin üst kısmındaki verilen mesajlara el kol hareketlerine, jest ve mimiklerine dikkatini vermiş durumdadır. Öğretmen eğer sınıfın içerisinde öğrencilerin arasında yürüyecekse bunu da ileri ve geri birkaç adım şeklinde yapması lazım. Burada esas olan öğrencinin konsantrasyon ve bakışının yakalanmasıdır.

Bir diğer yapılan dördüncü hata ise öğretmenlerimizin bazıları göz kontağı kurmakta problem yaşarlar. Bu aslında daha çok Türk insanının bir özelliğidir. Ama bu ciddi bir iletişim sorunu olduğu gerçeğini değiştirmez. Öğretmenin bakışları sadece bir kişiye, diğerine ya da dikkat çekmeye çalışan sınıfın çalışkan öğrencilerine odaklanmamalı. Öğretmen, kişi değiştirerek ama bütüne odaklandığı mesajını da göndererek bakmalı. Bakışlar her öğrenciyi taramalıdır. Elbette hata aramak, haylazı bulmak için değil; güven vermek, sadece öğretmeye çalışmak amacı ile baktığı mesajını göndermelidir.”