LYS’de Hatalı Soru Krizi

Eğitim Güncel
Ankara Özel Muradiye Liseleri Edebiyat öğretmenleri Hasan Kurt ve Ömer Faruk Sifil, Türk Dili ve Edebiyatı testinin basın nüshasındaki 25. sorunun teknik açıdan ve ÖSYM’nin soru geleneği bakımın...
EMOJİLE

Ankara Özel Muradiye Liseleri Edebiyat öğretmenleri Hasan Kurt ve Ömer Faruk Sifil, Türk Dili ve Edebiyatı testinin basın nüshasındaki 25. sorunun teknik açıdan ve ÖSYM’nin soru geleneği bakımından hatalı olduğu iddia etti.

Kurt ve Sifil hatanın nereden kaynaklandığını 1991 yılında çıkan bir soru ile şöyle açıkladılar:

ÖSYM 2011 LYS-3  TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI testinin basın nüshasındaki 25. sorusu teknik açıdan ve ÖSYM’nin soru geleneği bakımından hatalıdır.

25. soru

Gül gülse dâim ağlasa bülbül aceb degül

Zîrâ kimine ağla demişler kimine gül

Aşağıdakilerden hangisinde kullanılan uyak türü yukarıda verilen beyittekiyle aynıdır?

A)     Onlar, o hiçbir şeyden yapılmamış adamlar

Üşümüş, yorgun ve bütün gün adres soranlar

B)    Göz seni görmeli ağız seni söylemeli

Bütün deniz kıyılarında seni beklemeli

C)     Derdim var beller gibi

Söylemem eller gibi

D)    Zannetme ki şöyle böyle bir söz

Gel sen dahi söyle böyle bir söz

E)     Yalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerinden

Bir ben miyim yalnızlığa yenilen sen, sen, sen

Soruda,  öncüldeki uyak türünün seçeneklerde bulunması istenmektedir.

Gül gülse dâim ağlasa bülbül aceb degül

Zîrâ kimine ağla demişler kimine gül

Dizelerde “gül” sözcüğü “degül” sözcüğünün içinde yer aldığından “tunç uyak” olduğu söylenebilir. Ancak aynı zamanda “gül” sözcüğünden önceki “kimine” sözcüğünün sonundaki “e” sesi, “degül” sözcüğündeki “egül” sesleriyle özdeş ses değerine sahiptir.

Bu durum 1991 ÖYS’de sorulan ve zengin kafiyeyi buldurmaya yönelik doğru seçenekle tümüyle aynıdır.

ÖYS 1991

 Aşağıdaki dizelerin hangisinde zengin kafiye kullanılmıştır? 

A) Ağaçlar kökünden kopacak gibi

    Bir türlü dinmiyor başlayan tipi

B) Çınla ey coşkun deniz, kayalıklarda çınla

   Sar bütün kumsalları o dolaşık saçınla

C) Kardır yağan üstümüze geceden 

  Yağmurlu, karanlık bir düşünceden

D) Dağlar, omuz omuza yaslanan dağlar

     Sular karınca paslanan dağlar

E) Kervan yürür peşi sıra düşemem 

   Yıldız akar uçsam da yetişemem

 1991 ÖYS’de sorulan bu sorudan hareket eden bir öğrencinin, bu yılki sınavda tunç kafiyeyi ihsas ettiren bir ipucu olmaması sebebiyle zengin kafiye araması doğaldır. Oysa bu yılki sorunun cevabı ÖSYM’ye göre iki ses benzerliğine dayalı tunç kafiye olan C seçeneğidir.

beller gibi

eller gibi

Kanımızca doğru seçenek D’dir.

Zannetme ki şöyle böyle bir söz

Gel sen dahi söyle böyle bir söz

Şu o ile= şöyle

Söz-le= söyle

Sözcüklerin redif olmasını gerektirecek herhangi bir durum yoktur. “öyle” sesleri zengin kafiye oluşturmaktadır.

Bütün bu gerekçelerden hareketle sorunun teknik açıdan ve ÖSYM’nin soru geleneği bakımından kesinlikle iptal edilmesi ya da doğru seçeneğin D kabul edilmesi gerekir.

Bu hatalı sorunun yanı sıra bu yılki edebiyat sorularında bir özensizlik ve savrukluk da dikkat çekmektedir.

Sıradan bir lise eğitimi almış her adayın hemen fark edeceği Tarık Buğra’nın “Siyah Kehribar” adlı eseri,   50. soruda “Siyah Kehribarlar” olarak geçmektedir. Aklımıza Mehmet Rauf’un “Siyah İnciler” adlı mensur şiir türündeki  kitabıyla karıştırıldığı ihtimalinden başka bir şey gelmemektedir.
17. soruda yer alan metnin  son cümlesinde adeta virgülün yeni bir kullanım alanı icat edilerek tırnak içerisinde peş peşe sıralanan cümleler arasına soru işaretinden sonra virgül konmuş ve sonra büyük harfle başlanmıştır. Bu durumun yazım ve noktalama açısından uygulama örnekliği oluşturan ÖSYM sorularının ciddiyetiyle bağdaşmadığı açıktır. Hatalı kullanım paragrafın sonunda kırmızı karakterle gösterilmiştir.

45. Soruda  “Ahmet Haşim’in şiirleriyle ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?”  sorusunun cevabı olarak D seçeneğinde yer alan (“Türk şiirini Batılılaştırma konusunda “düşünen”den çok, “uygulayan” kişidir. ) yargısı verilmiştir.

Ahmet Haşim’le ilgili böyle bir yargı için, adayların  Haşim’in poetikasını ve Batılı ölçülerdeki sembolist- empresyonist şiirini nasıl kıyaslayacakları hususunu ÖSYM’ye bırakıyoruz. Ayrıca sorudaki anlatım bozukluğunun onca filtreden nasıl geçtiğini doğrusu merak ediyoruz.

7. Soruda, Galata Kulesi’nin Üsküdar’ın Doğancılar semtinde olduğu ifade edilmiştir. Galata Kulesi’nin Avrupa yakasında olduğunu bile bilmek için “Kuledibi’nde” mi oturmak gerekmektedir?

HABER 7