Beyazıt Meydanı’nda toplanan grup, Danıştay‘ın kararını protesto amaçlı pankart ve döviz taşıyarak slogan attı.
Eylemde konuşan gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, ”Ezana karşı çıkan da, minareye karşı çıkan da aynı kişi. Bunlar organize işler” dedi.
Danıştay’ın daha önce karar verme yetkisinin YÖK‘te olduğunu söylediğini anımsatan Dilipak, ”Bu kendini inkardır, yalanlamadır. Bu karar beni, imam hatip ve meslek liselerinin uğradığı haksızlıktan daha fazla ülkemde hukukun alenen katledilmesi açısından üzüyor. Bu olay Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en üst kademesinde planlanan bir psikolojik harbin tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. Ülkemizin ve milletimizin bekası için hayati bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bu jüristokratik bir darbedir” diye konuştu.
Güngören İmam Hatip Lisesi öğrencisi Şeyma Nur Berk de Danıştay‘ın aldığı kararın hukuka aykırı olduğunu savundu.
2007 yılındaki ÖSS sınavında 4. olduğunu ve hiçbir öğretim kurumuna yerleşemediğini söyleyen Abdülkerim Buğra Şimşek de Danıştay‘ın yürütmeyi durdurabileceğini, ancak özgürlük yürüyüşlerini engelleyemeyeceğini söyledi.
Açıklama, sırasında gruptan bazı kişilerin ağladığı görüldü. Zaman zaman Danıştay ve İstanbul Barosu aleyhine slogan atan grup, açıklamaların ardından olaysız şekilde dağıldı.