Katsayı mağduru öğrenci, kararı AİHM’ye şikâyet etti
Konya’da bir meslek lisesi öğrencisi, avukatı aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurarak Danıştay‘ın katsayı kararının yürütmesinin durdurulmasını istedi. Konya, Karaman ve Aksaray’daki yaklaşık 300 avukatın üye olduğu Halkın Avukatları Platformu Sözcüsü Süleyman Küçüksucu, Avukat Fevzi Kayacan‘ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ‘eğitim hakkı’ ve ‘genel ayrımcılık yasağı’na ilişkin maddeleri çerçevesinde Danıştay‘ın kararını AİHM‘ye götürdüğünü belirtti. Küçüksucu, öğrencilerin velilerinden aldıkları yetkiyle, YÖK‘ün yaptığı itiraz sürecinde müdahallik talebinde bulunduklarını da aktardı. Kayacan ise başvurunun Türkiye’de bir ilk olduğunu söyledi.
Rektörler, katsayı kararına sert tepki gösterdi
Mevlana Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahattin Adam, çağdaş ve demokratik ülkelerde hayal bile edilemeyen ‘akla ziyan’ bu ve benzeri ‘yasakların’ rejim sorunu haline getirilerek ülkede güven ortamının bozulmak istendiğini vurguladı. Siyasî görüşü ne olursa olsun ‘akıl ve vicdan sahibi’ hiçbir vatandaşın kabullenemediği katsayı uygulamasının bir dayatma ile başladığını belirten Adam, "Katsayının yıllardır devam ettirilmesi Türkiye’ye has bir uygulama." dedi.
Rektör Adam, bu adaletsiz sistem dolayısıyla binlerce gencin mağdur olduğunu, üniversitelerin öğrenmeye açık kaliteli öğrenci bulmakta, sanayicilerin ise nitelikli ara eleman bulmakta zorlandığının altını çizerek, "Ülkesinde eşit haklarda eğitim hakkı verilmediği için eğitim amacıyla yurtdışına giden binlerce gençten dolayı ülke dışına çıkan ekonomik kaynakları, normal lise şartlarında eğitim alamadığı halde onlarla aynı şartlarda sınava girmesi kabul edilemeyen gençleri ve ailelerini görmezlikten gelmek büyük bir hata." diye konuştu. Prof. Dr. Adam, ilgililere, "Gelin aydınlanmak isteyen bu gençlerin önünü açalım ki ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarsınlar." çağrısında bulundu.
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, katsayı kararının ideolojik inançlar doğrultusunda verildiğini ifade etti. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu, ancak yargının verdiği her kararın hukuk doğrultusunda olmayabildiğini kaydetti. Türkiye’nin ‘çok önemli’ bir demokrasi sınavından geçtiğini anlatan Kurtcephe, "Yaşananları, geçiş sürecinin olağanüstü olayları olarak değerlendirmek lazım. Yaşadığımız her şey bizi biraz daha demokrasiye götürüyor, biraz daha olgunlaştırıyor." dedi.
Danıştay‘ın kararına Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü‘nden farklı bir çözüm önerisi geldi. Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Türkiye’de uygulanan 20 lise programının tek bir ‘lise’ altında toplanmasının ve branşlaşmaya gidilmesinin katsayı problemini ortadan kaldıracağını savundu. Böylece 3. ve 4. sınıftan sonra öğrencilerin branşlara yönlendirilerek ‘lise mezunu’ olacağını belirten Baydar, ortaöğretim başarı puanının da çocuklara eşit olarak aktarılma fırsatı doğacağını aktardı. Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen de meslek liselerinin aleyhine olan katsayı düzenlemesinin üniversiteleri daha çok etkileyeceğini dile getirdi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Demir ise kararın insan hakları, eğitim bilimi ve hukuka aykırı olduğunu kaydetti. Öğrencilerin lise tercihini velilerin yönlendirmesiyle yaptıklarını vurgulayan Demir, şöyle devam etti: "Çocuk, ancak lise sonda meslek seçecek olgunluğa ulaşır. Yetenek ve isteklerine göre kendisi seçer. Bütün çağdaş ülkelerde uygulanan yöntem budur. Kimse çocuğa meslek konusunda zorlama yapamaz. Devletin görevi çocukları engellemek değil, imkanlar sunmaktır."