Karnesi kötü çocuğa nasıl davranmalı?

Eğitim Güncel
Psikolog Filiz Kaya, karnelerin dağıtılacağı, yaklaşık 18 milyon öğrencinin sömestr tatiline gireceği 23 Ocak öncesinde anne-babaları uyararak, “Çocuklarınızın başarılarını takdir edin, beklentilerini...
EMOJİLE

Psikolog Filiz Kaya, karnelerin dağıtılacağı, yaklaşık 18 milyon öğrencinin sömestr tatiline gireceği 23 Ocak öncesinde anne-babaları uyararak, “Çocuklarınızın başarılarını takdir edin, beklentilerinizi anlatın. Birlikte çalışma planı yapın, öğrenmeyi zevkli hale getirin” diyor. İşte Psikolog Filiz Kaya’nın ailelere önerileri: “Tatil heyecanı yaşayan öğrenciler bir yandan da ‘Notlarım ne olacak, ailem ne diyecek’ diye düşünüyor. Karne her ne kadar ders başarı puanlarını gösterse de sadece bundan ibaret kalmıyor. Öğrencinin yaşam başarısı olarak da görülüyor. Her karnede öğrenciler sadece ‘Bu dönem dersleri nasıl öğrenmişim?’ sorusuna değil, ‘Ben nasıl biriyim’ sorusuna da yeni yanıtlar alıyor. Her karne dönemi onlar üzerinde, kendileri ve performans  algıları hakkında önemli değişiklikler yaratabiliyor. Belli bir performans söz konusu olduğunda, kendine olan inanç ne kadar güçlüyse alınan sonuç o kadar olumlu oluyor. Performans algısı da çocukluktan itibaren başta  anne-babanın olmak üzere, diğer yetişkinlerin bizi nasıl algıladıklarıyla şekilleniyor ve bir zaman sonra kendi algımız haline geliyor. Hürriyet’ten Gülseven Özkan’ın haberi…

SADECE SONUCA BAKMAYIN

Bir karnenin iyi veya kötü olması neye göre belirlenebilir? Diğer bütün performanslar gibi karnedeki duruma bakarak bir öğrenciyi değerlendirmek, yani sadece sonuçtan yola çıkarak bir yargıya varmak anne-babaları yanlış yerlere götürebilir. Karne bir sonuç. Bir anlamı var ancak önemli olan sonuca götüren süreci iyi değerlendirmek.”

Liseli ailelerine her durumda görev düşüyor

– Karne sonuçları olumsuzsa: Ergenler her ne kadar konu bir an önce kapansın isteseler de, her olumsuz duygu gibi bu durumla da başa çıkabilmesi için destek olun.

– Sorunlara birlikte çözüm arayın.

– Karnedeki notları çocuğunuzla birlikte gözden geçirin.

– Neyi farklı yapması gerektiği sorusuna onunla birlikte yanıtlar arayın.

– Sevdiği dersleri, bu derslerdeki başarısını ve nedenlerini konuşun.

– Bir sonraki dönemle ilgili beklentilerinizi birlikte değerlendirin. Ancak kendi beklentilerinizi anlatmadan önce onu dinleyin.

– Karnesi parlaksa: Olumlu notlarını ve davranışlarını sözel olarak vurgulayın, tebrik edin.

– Başarısını önemsemiyor gibi görünmek ergenlik döneminde normaldir. Ama siz onu önemseyin.

– Aylardır verdiği emeklerin karşılığını almış olmanın haklı gururunu hissetmesini sağlayın.

– İyi bir karneyle gelen çocuğunuzla bu başarıyı nasıl sağladığını konuşun.

– Doğru yaptığı şeyleri devam ettirmesi için nelere dikkat etmesi gerektiğini paylaşın.

– “Bu başarın bizi çok mutlu ediyor”, “Seninle gurur duyuyoruz,” gibi cümleler kurarak, sözel olarak da onu kutlayın.

Değerlendirme nasıl olmalı?

Aileler, çocuklarının kapasitesini ve güçlü olduğu alanları tanımalı. Matematiğe değil de sözel alanlara, müziğe, spora eğilimi olabilir. Bazı dalları kendisine daha yakın hissedebilir. Bazen de mecbur kaldığı için bir alana yönelir. Önemli olan çocuğun yatkın olmadığı halde bir şeyler öğrenmeye çabalaması. Çünkü o dersi önemser ve anlamak için elinden geleni yaparsa artık karnedeki notun çok önemi kalmıyor.

‘Kırık’ hissetmesin

Karneyi alan öğrenci için çevrenin tepkisi çok önemli. Ailenin, arkadaşların, öğretmenlerin gözündeki konumunu bu notların belirlediğini düşünüyor. Notları yüksek olan için ‘iyi ve akıllı’, düşük olan için de ‘tembel ve sorumsuz’ algısı oluşuyor. Bu nedenle aileler karne karşısında heyecanlarını çok dışa vurmamalı. Olumlu ya da olumsuz duyguları fazlasıyla yansıtmak, onların kendilerini değerlendirmesinde sürekli başkalarına bağımlı hale gelmesine yol açıyor. Çocuklar ve gençler önce kendilerini doğru değerlendirmeyi öğrenmeli.

Belki de aile içinde bir anlaşmayla çözülebilir

Öğretmenlerin verdiği notlar evde ailelerle birlikte değerlendirilmeli. Öğrenci ile konuşulmalı. Hayal ettiği profil öğrenilmeli. Ardından neler yapılması gerektiği konusunda düşünülmeli. Öğrenciler ailesinden fikir de alabilir. Bu sürecin sonunda ne olacağı, bu planların dışına çıkarsa nelerle karşılaşacağı net olarak anlatılmalı. Böylece aile ve çocuk arasında bir anlaşma sağlanır. Öğrenci çok fazla televizyon seyrediyor olabilir. Okuduğunu anlamakta zorlanıyor, sınıfta bir şey söylediğinde alay edilmekten korkuyor, kendini yazılı olarak daha iyi ifade ettiğini düşünüyor olabilir. Bu verilerin ciddiye alınıp değerlendirilmesi gerek.

İkinci dönem için ne yapabilirsiniz?

– Beklentilerinizi çocuğunuza açıkça anlatın.

– Sorunlu alanları öğretmeniyle konuşun. Okulda sunulan imkânları inceleyin. Örneğin etütler, internet desteği gibi.

– Birlikte akademik hedefler belirleyin.

– Karneler verilmeden önce de başarı performansını konuşun.

– Çocuğun başarısını görmezden gelmeyin, onu takdir edin.

– Neler çocuğunuzu motive ediyor, onları bulun. Bu bir bilgisayar oyunu, bir CD, konser bileti olabilir. Ders çalışmasını engelliyorsa telefon veya internet kullanımını kontrol altına almak, arkadaşlarıyla görüşmelerini sınırlamak gibi seçeneklerin bulunduğunu da unutmayın.

Kısa yoldan para kazanma düşüncesi ders çalışmanın önemini azaltıyor

Öğrenci, aile ve okul, öğrenmeye, eğitime ne kadar destek verirse versin, eğer içinde bulunduğu toplumda takdir edilmiyorsa sorun oluşuyor. Bir süre sonra çocuk okula gitmenin, diploma sahibi olmanın, çalışarak başarı kazanmanın çok da anlamlı olmadığını düşünmeye başlıyor. Bu kadar emek vermek yerine daha kısa yoldan nasıl para ve saygın bir konum kazanacağının hesaplarını yapıyor ve karneyi önemsemiyor. Çevresinde diploma alan ama iyi yaşam koşullarını oluşturamayan örnekleri gördüğünde fazla zahmete gerek olmadığı sonucuna varabiliyor.