“Peki bu başarı ne demek? Notun ölçemediği, hatta ölçülemeyen pek çok başka başarılar da var. Nota dönüşmüş akademik başarıyı somutlaştıran karnelerin çocuklara doğru mesaj vermesi ise ebeveynlerle ile ilgili” diyor. Anne, baba, teyze ya da hala olarak çocukların karnelerini yorumlarken onlara nasıl mesajlar verdiğimizin farkında mıyız? diye soran Profesyonel Koç ve Eğitmen Neslihan Erdoğdu, yetişkinlere karne günü özelinde önerilerde bulundu.
“Bırakın çocuklar kendi karnelerini kendileri değerlendirsin”
Anne, baba, teyze ya da hala olarak çocukların karnelerini yorumlarken onlara nasıl mesajlar verdiğimizin farkında mıyız? “Aferin sana, aslan oğlum/kızım, şimdi güzel bir tatili hak ettin”, “Aman boş ver?” ya da “Gelecek sene senden daha güzel bir karne bekliyorum?”, “Bu karne ile utanmıyor musun?” ya da başka cümleler kurulduğuna dikkat çeken Erdoğdu, “Karne bir geribildirim aracıdır. Ne olmuş, ne elde edilmiş bunu bize anlatan bir araçtır, bu aracı muhatabının yorumlaması çok daha anlamlı. Bir anne babanın kendisinin yorumunu yapmaktan çok çocuğun kendi yorumunu istemesi, duyması ve belki onun üzerine konuşması en doğru olanı” diyor.
“Karne notun ötesinde çok önemli bir geri bildirim fırsatıdır”
Neslihan Erdoğdu “Çocuğa karnen sana ne söylüyor? diye sorulduğunda, çocuğun kendilik algısı, objektif olup olmadığı, değerlendirme becerisi, duruma nasıl yaklaştığı gibi konularda çocuk yetkinlik kazanacak, ebeveynler de çocukları hakkında daha derin fikir sahibi olacaktır. Velilerin, bu konuşmanın dostça ve yapıcı bir ortamda geçmesini sağlaması ve karşılıklı bir öğrenme zihniyetinde bulunması önemli. Çünkü aslında o karnede her ne varsa anne ve babaya bir öğrenme fırsatı sunmaktadır. Karne, ailenin hoşuna giden ya da gitmeyen her iki durumda da önce çocuğa sonra anne ve babaya bir öğrenme fırsatı ve gündemi sunar.
Eleştirmeden, suçlamadan, tehditler savurmadan, yasaklar koymadan işbirlikçi ve elde edilen sonucu gelişim fırsatı olarak kullanan bir ebeveyn olmak mümkün. Öncelikle karne kimin karnesi buna bir bakmak gerekli. Karne yani derslerin karşısında yer alan notlar ilgili derse ait performans sonuçları. Öncelikle öğrencinin sonra da velilerin.
Çocuk o notları alırken veli ne yapıyordu? Çocuk gözlemlenip, neler yaşadığı, duygularının ne olduğu anlamaya ve yardım etmeye çalışıldı mı? Çocukları suçlamadan ve yargılamadan önce ebeveynler düşünmeli. Okulun parasını ödemek, maddi ihtiyaçlarını karşılamak iyi bir anne ya da baba olmak için bu yeterli mi?
“Bu soruları kendinize sorun”
Alınan karne ile ilgili olarak önce ebeveynlerin kendilerini gözden geçirmeleri için yardımcı olacak sorular;
-Ben nasıl karneler getiriyordum ve nasıl bir öğrenciydim?
-Çocuğumun nasıl bir öğrenci olduğu benimle ne kadar ilgili?
-Çocuğumun elde ettiği sonuçta benim katkılarım neler?
-Çocuğum için yaptıklarım bana ona yargılama hakkı verir mi?
-Çocuğumun iyiliği dediğim şey gerçekten onun iyiliği mi? Bundan nasıl emin olabilirim?
-Karneyle ilgili tepkimin altında ne yatıyor? Kıyaslama mı, mükemmeliyetçilik mi, kendi yapamadıklarım mı, benim sunduklarımın karşılığı diye mi, kendimce geliştirdiğim inançlar mı?
-Karnedeki notlar çocuğumun potansiyeline uygun mu?
-Eğer uygunsa, kabul edip devam etmek değilse bununla ilgili çözüm odaklı neler yapılabilir buna bakmak…
-Karne ile ilgili vereceğim tepki ne sağlayacak?
-Vereceğim olumsuz tepki neyi değiştirecek?
-Çocuğumun doğru mesajları alması için ne yapmalıyım?
-Çocuğum okul, ders, not ile ilgili nasıl bir algı ve hedefe sahip?
Bu ve benzeri sorularla velilerin bakış açısının genişleyeceğini ve farklı bir ebeveyn tutumu sergilemelerinde yardımcı olacağını söyleyen Neslihan Erdoğdu, “böylece çocuğunuz üzerinde fark yaratan bir anne/baba olacaksınız. Ebeveynlerin kendi gerçeklerinden, yaşanmışlıklarından ve deneyimlerinden yorum yapmaları, yargılamak ya da eleştirmek yerine, anlamaya çalışan, meraklı, saygılı ve sevgiyle yaklaşan bir ebeveyn üslubuyla yaklaşmaları en doğru tercih. Karne bir geri bildirim aracı olarak elde edilen sonuçtan ders çıkartma ve gelişmek için verildiğine göre bunu bu anlamda kullanmak çok değerli. Anne babalığın sabır, değişim, öğrenme, gelişme gerektiren zor bir iş olduğunu unutmamak gerekli” diyor.