Üniversite ile sanayi işbirliğini uygulayan İTÜ, bünyesindeki ARI Teknokent’te Türkiye’nin ilk helikopterinden nano teknolojiye kadar binlerce proje üretti. Kasasına 225 milyon TL girdi.
En prestijli üniversite sıralama sistemi olan "QSTimes Higher Education" ın verilerine göre dünyada 129’uncu olan İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) 13 fakülte, 6 enstitü, 39 bölüm, 144 yüksek lisans programı, 346 laboratuvar ve 12 araştırma merkezi yer alıyor. Türkiye’de 12 programla en fazla "Uluslararası Ortak Lisans Programı" na sahip olan İTÜ’nün dünya genelinde 106 üniversite ile uluslararası işbirliği anlaşması var. Son iki yılda sanayi ve üniversite işbirliği kapsamında gerçekleştirilen projeler ve bunların üniversiteye sağladığı katkıları Rektör Prof. Dr. Muhammed Şahin ile konuştuk. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Şahin, Türkiye’nin son yıllarda ekonomik anlamda iyi bir performans gösterse de teknoloji transfer ederek daha iyi bir yere gelmesi için büyük çaba harcaması gerektiğini söyledi.
‘ARIKOPTER YAPTIK’
Türkiye’nin bilim ve teknolojiyi transfer etmek yerine, üniversiteler aracılığı ile teknoloji üretip, sanayide kullanabileceğini belirten Şahin, şöyle konuştu: "Biz Türkiye’de ilk kez böyle bir işbirliğini başlattık. Bu projelerin arasında, Nano Bilim ve Nano Teknoloji İleri Araştırmalar Enstitüsü, Ulusal Yüksek Başarımlı Hesaplama Merkezi, Araştırmacı Bilim İnsanı Yetiştirme Projesi, Türkiye’nin ilk helikopteri Arıkopter Projesi ve Membran Teknolojileri Projesi bulunuyor. Projelerle üniversitemiz 225 milyon TL katkı kazanmış oldu."
Şahin’in bahsettiği projeler İTÜ ARI Teknokent‘te gerçekleşiyor. Teknokent İTÜ’deki akademik bilgi ile özel sektör şirketlerinin dehasını, devlet desteğiyle bir araya getiriyor. Bu model ile bugüne kadar 1000’den fazla proje tamamlandı. Teknokentte 70 firma, 1581’i Ar-Ge personeli olmak üzere toplamda 2327 personel ile faaliyetlerini sürdürüyor. Devlet Denetleme Kurulu’nun araştırmasına göre, ARI Teknokent Türkiye’deki tüm teknokentler içinde patentin yüzde 47’sine, tescillerin yüzde 37’sine, ihracatın yüzde 57’sine, toplam AR-GE bütçesinin yüzde 45’ine, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı bütçesinin de yüzde 85’ine sahip.