Ülkede, devlet üniversitelerinde okuyanların yüzde 65’ini kız öğrencilerin oluşturduğu ve Türkiye’de 5 bin İranlı öğrencinin üniversitelerde eğitim gördüğü belirtildi.
İran’da üniversitelerde kız öğrencilerin, erkeklerden fazla olmasının sebep ve sonuçlarıyla ilgili çeşitli görüşler dile getiriliyor. Gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan İran’da nüfusun önemli bir kesiminin gençlerden oluşması istihdam sorunlarını da beraberinde getiriyor.
İstihdamın yanı sıra mevcut yaşam koşullarından dolayı bir an önce hayata atılmak isteyen erkekler zorunlu lise eğitimiyle yetiniyor, zaman ve para gerektiren yüksek öğrenime devam etmeme kararı alıyor.
Ekonomik, sosyal, ailevi sorunlar ile zorunlulukların, erkeklerin önemli bir kısmını yüksek öğrenimden alıkoyması kızlar için bir fırsata ve imkana dönüşüyor.
Kadınların sosyal hayatta daha fazla rol almak ve ekonomik bağımsızlık elde etmek istemeleri de üniversiteli kız öğrencilerin sayısının daha fazla olmasının diğer bir nedeni olarak görülüyor.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ
Ülkedeki eğitim-öğretim politikaları ve kanunların, eğitimde fırsat eşitliği üzerine bina edilmesi de kızlara üniversite kapılarını açan nedenlerden biri olarak kabul ediliyor.
Toplumun yarısını oluşturan, diğer yarısının da yetiştirilmesi görev ve sorumluluğunu üstlenen kadınların eğitimli, bilgili ve deneyimli olmaları sağlıklı bir aile ve güçlü bir toplum açısından arzu edilen ideal bir durum olarak değerlendiriliyor.
ERKEKLER YETERLİ DONANIMA SAHİP DEĞİL
Diğer yandan ailenin maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarının teminiyle mükellef olan erkeklerin, zor yaşam koşullarında gerekli bilgi, tecrübe ve eğitimle donanımlı olabilmesi için yüksek öğretimin de apayrı bir önem arz ettiğine dikkat çekiliyor.
Eşler arasındaki eğitim seviyesi farkının, özellikle geleneksel aile tiplerinde, kadınlar lehine olmasının güçlü bir aile kurmada ve sürdürmede olumsuz etkileri olabileceği belirtiliyor.
KÜLTÜREL UÇURUM BOŞANMALARI ARTTIRDI
Yüksek öğrenim görmede kadın ve erkekler arasındaki aşırı dengesizliğin taraflar arasında neden olduğu kültürel uçurumun da uyuşmazlık, boşanma ve diğer bazı sosyal sorunları beraberinde getirdiği ifade ediliyor.
Kadınların çağın gerektirdiği bilgi ve becerileri edinerek ailede ve toplumda roller üstlenmesinin, üretime katılmasının ülkenin kalkınması ve gelişmesinde kayda değer katkılar sağladığı vurgulanıyor.
Sosyal ve kültürel değerlerin belirlediği özellikle erkekler için öngörülen iş alanlarında kadın istihdamının, erkek işsiz sayısını daha da artırması ve bunun yol açtığı sorunların görmezlikten gelinmeyeceğine de dikkat çekiliyor.
4 MİLYON 200 BİN ÜNİVERSİTELİ
İran Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mahmud Mollabaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde resmi, yarı resmi ve özellerin yanı sıra çeşitli kurum ve kuruluşlara bağlı iki bin kadar yüksek öğretim kurumu olduğunu söyledi.
4 milyon 200 bin olan mevcut üniversite öğrencisi sayısını orta vadede iki katına çıkarmak istediklerini belirten Mollabaşı, devlet üniversitelerinde okuyan öğrencilerin yüzde 65’inin kız, yüzde 35’inin de erkek öğrencilerden oluştuğunu belirtti.
Mollabaşı, yurt dışında yüksek öğrenim gören yaklaşık 80 bin İranlı öğrenciye karşılık 11 bin kadar yabancı öğrencinin İran üniversitelerinde okuduğunu ifade etti.
Türkiye’de de 5 bin kadar İranlı öğrencinin çeşitli üniversitelerde öğrenim gördüğünü anlatan Mollabaşı, öğrenci kabulünü karşılıklı olarak artırmak istediklerini söyledi.
Mollabaşı, dost ve komşu olan Türkiye ve İran’ın bilim alanındaki işbirliğinin ekonomi, siyaset ve kültürel alanlarda da işbirliğini güçlendireceğine olan inancını dile getirdi.
AA