Geçtiğimiz iki hafta sonunda 2 milyondan fazla adayın soru kitapçıklarını ve cevap kağıdını teslim alan ve sınavdan sonra 7 gün gibi kısa bir sürede sonuçları açıklayan ÖSYM’nin kanuni yetki ve sorumluluğu kapsamında yaptığı eşdeğer sınavı bile Hürriyet, “skandal” olarak gördü.
ÖSYM, LYS cevap kağıdı kayboldu iddialarına cevap verdi. ÖSYM’den yapılan yazılı açıklamada, LYS cevap kağıdı kaybolan adaylara müjde, ÖSYM’yi karalayan haberlere tepki vardı.
ÖSYM, LYS’de cevap kağıtları kaybolan 5 adaya eşdeğer sınav uygulamasının adayların hak kaybına uğramaması amacıyla 6114 sayılı yasa kapsamında yapıldığını ve kamera ile kayıt altına alındığı bildirdi.
ÖSYM’den yapılan açıklamada, LYS’lerde bazı adayların cevap kağıtlarının ÖSYM’ye ulaşmaması üzerine, kurumun kanuni yetki ve sorumluluğundan kaynaklanan eşdeğer sınav uygulamasına ilişkin bazı medya organlarının “skandal” ya da “acele işe şeytan karıştı” şeklinde haberler yaptıklarının görüldüğü ifade edildi.
Yapılan uygulamanın bir hatanın telafisi ya da bir skandal olmadığının vurgulandığı açıklamada, “Bu ülkenin geleceği olan beş gencin hak kaybına uğramalarının önüne geçilmesi amacıyla yapılmış eşdeğer sınavdır” denildi.
Açıklamada, 5 oturum halinde yapılan ve yaklaşık 830 bin adayın girdiği LYS’lerde 2 milyondan fazla cevap kağıdının ve 6 milyondan fazla soru kitapçığının kullanıldığı, tüm bu evrakların sisteme aktarılması ile 100 binden fazla tutanağın incelenmesi işlerinin 7 günde tamamlandığı ve sonuçların açıklandığı kaydedildi.
ÖSYM tarafından geliştirilen yazılımlarla, sınavın yapıldığı salonlardan sınav evrakının ÖSYM’ye ulaşması, evrakın değerlendirilmesi, kaydedilmesi ve sonuçların açıklanması arasında geçen tüm sürecin izlendiğinin aktarıldığı açıklamada, LYS’lerde de bazı adayların cevap kağıtlarının kırmızı kutularda olmadığının cevap kağıtlarının sisteme aktarılması sırasında tespit edildiği ifade edildi.
Tespit sonrası hızlı bir biçimde inceleme komisyonlarının kurulduğu, ilgili kayıtlar ve tutanakların incelendiğinin belirtildiği açıklamada, “Kayıtlarda adayların sınav kurallarına uydukları ve adayların cevap kağıtlarının 5 farklı ilde bulunan 5 ayrı salonda görev yapmış salon görevlilerinin ihmali sonucu merkeze ulaşmadığı tespit edilmiştir. Bu görevliler hakkında yasal işlem başlatan ÖSYM Yönetim Kurulu, adayların hak kaybına uğramamaları için eş değer sınav ile adayların sınavlarının tekrarlanması kararını almıştır. Alınan karara istinaden; bu adaylar 5 ayrı merkezde ÖSYM’den gönderilen birer görevli ve illerden birer akademisyenin yanı sıra sınavda görev yapması gereken diğer kişileri de görevlendirmiş, tümüyle bir sınav ortamı oluşturarak kamera kayıtları altında sınavları yenilemiştir” denildi.
Açıklamada, 3 Temmuz’da yapılan sınava giren adayların sonuçlarının açıklandığı ve eş değer sınav kararının 6114 sayılı yasa kapsamında alındığı ve uygulandığı kaydedildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kaybolan sınav evrakı için ‘Sınavını tamamlayan her aday kullandığı soru kitapçığı ile cevap kağıdını salondaki görevlilere teslim edecektir. Soru kitapçığı ve cevap kağıdının salon görevlilerine eksiksiz olarak teslim edilmesinin sorumluluğu adaya aittir. Soru kitapçığı veya cevap kağıdı eksik çıkan adayın sınavı geçersiz sayılır. Adaylar isterlerse salon görevlilerinin, cevap kâğıtları ile soru kitapçıklarını paketlemelerini izleyebilirler’ kılavuz hükmünü gerekçe göstermek ve görevlilerin hatasıdır demek yerine adayların mağdur etmemeyi seçen ÖSYM’nin adını ‘skandal’ ile yan yana yazmaktan büyük haz duyan bazı basın organlarının kamu görevini yerine getirdikleri ve tarafsız oldukları söylenemez.
LYS’lerde toplam da 260 bine yakın diğer kurumlarda görevli kamu çalışanını kullanarak sınavları yapan ÖSYM’nin kamerayla kayıt uygulaması ile görevli hatasını tespit etmesi ve aday odaklı bakış açısıyla hızlı refleks göstermesi takdir edilmesi gereken bir davranış biçimidir. Ayrıca bu olaylar adayların mağdur olmasının önüne geçilmesi ve adayın geleceğini etkileyecek bir hatanın engellenmesi açısından kamera kaydının ne denli önemli olduğunu da ortaya koymuştur. Adaylara yapılan sınavın eşdeğer olması, aynı şeyi ölçmesine bağlıdır. Bu anlamda ÖSYM zaten kapalı dönemde sınavı hazırlarken, çok sayıda soru arasından rastgele seçilen sorularla sınav oluşturmaktadır. Hazırlanan sorular birbirinin eşdeğeridir ve daha önce hiç sorulmamıştır. ÖSYM kendisine yapılan maksatlı tüm saldırılara aldırmadan hak ve adalet anlayışından taviz vermeden çalışmasına devam edecek, bazı kesimleri rahatsız etse de herkesin hak ettiği kadarını alacağı bir sistemden asla taviz vermeyecektir. “
AA