Herkes kazandığı okulda okuyacak, paniğe gerek yok

Eğitim Güncel
Gizem Gül’ün haberi 18. İdare Mahkemesi’nin SBS  sonuçlarını iptal etmesinin ardından MEB’de davayı bir üst mahkemeye götüreceğini açıklamıştı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da dün ve bugün yaptı...
EMOJİLE

Gizem Gül’ün haberi

18. İdare Mahkemesi’nin SBS  sonuçlarını iptal etmesinin ardından MEB’de davayı bir üst mahkemeye götüreceğini açıklamıştı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da dün ve bugün yaptığı açıklamalarda öğrencilere “SBS ile ilgili uyandırılmak istenen keşmekeş havasına kapılmasınlar” uyarısı yaptı. Biz de 17 Temmuz’da SBS sonuçlarının açıklandığı günden, mahkemenin SBS ile ilgili verdiği kararı açıklamasına kadar olan bu süreci Sabah Gazetesi Eğitim Yazarı Sait Gürsoy’la konuştuk. 

Ankara İdare Mahkemesi’nin dünkü SBS hakkındaki sonucunu nasıl değerlendirmemiz gerekiyor?

17 Temmuz’da SBS sonuçları açıklandığında akşam saatlerine doğru özellikle İzmir ve İstanbul’da Fransızca ve Almanca testlerinin cevaplarında veliler, doğru net sayısının düşük, yanlış net sayısının ise yüksek olduğuna dair itirazlarda bulundular. MEB de konuyla ilgili yapılan bu itirazları değerlendireceğini ve herhangi bir olumsuzluğun söz konusu olması halinde bunu düzelteceklerini kimseyi mağdur etmeyeceğini açıkladı.  Ve MEB yanlışlıkla İngilizce testinin cevap anahtarıyla bu testleri değerlendirmişti. Daha sonra Fransızca ve Almanca testlerini doğru cevap anahtarıyla değerlendirip yeni puanları oluşturdu.

BEN SONUÇLAR AÇIKLANDIĞINDA HUKUKSAL SORUNLAR DOĞABİLECEĞİ KONUSUNDA KAMUOYUNU UYARMIŞTIM

Bu 718 öğrenciye hitap eden bir sonuçtu. Ancak bundan sonra doğru ya da yanlış yollar karşımıza geldi. Ben o zamanlar da kamuoyunu uyarmıştım ve demiştim ki “Bir sıralama sınavında yanlışlık olabilir, puanlar yeniden hesaplanabilir. Ancak yeniden sıralama yapılması lazım. Çünkü böyle bir sınavda eğer siz bazı öğrencilerin puanının hesaplanmasında yanlış yapıp, yeniden bu puanları hesaplayıp eski puan içine yerleştirirseniz ileride bazı hukuksal sorunlar olabilir” 

Bununla birlikte temmuz ayının sonuna doğru CHP milletvekili Sayın Aydın Ayaydın bu konuyla ilgili 18. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Ağustos ayının başında ise Milli Eğitim Bakanlığı bu konuyla ilgili savunmasını mahkemeye verdi. Derken ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık ve ocak ayının ortasına geldik. 15 gün sonra öğrenciler sömestr tatiline girecek. Yani sınavdan sonra öğrenciler okullara yerleştirildi, bir sürü sınava girdiler ve haftaya karne alacaklar.  Ve iki gün önce 18. İdare Mahkemesi 2013 SBS sonuçları yerleştirme sonuçlarını iptal etti. 

KARARDAN SONRA BİR KAOS ORTAMI OLUŞTU

Bununla birlikte tabi ki veliler ve öğrenciler arasında bir kaos oluştu.  Peki şimdi ne yapacağız, ne edeceğiz diye düşünmeye başladılar. Ben bu karardan sonra öğrencilerle ve velilerle de konuştum ve onlara şunları söylemeye çalıştım. “Korkmayın ve panik yapmayın. Ben bu konuya bir eğitimci gözüyle bakıyorum. Evet, kural hatası yapılmıştır, kanunen bu yanlıştır. Sizler bu okullara yerleştirildiniz ve MEB de tedbirini alır ve sizler yine aynı okullarınızda okumaya devam edeceksiniz.” Daha sonra MEB de bir açıklama yaparak konuyu bir üst mahkemeye bölge mahkemesine götüreceğini açıkladı. SBS ile ilgili mahkemenin verdiği kararın son maddesine göre eğer bu değişiklik kararı uygulanırsa sonuçlarının bir olumsuz ortam oluşturabileceği endişesi söz konusu. 

BEN OLSAYDIM 17 TEMMUZ’DA SIRALAMAYI YENİDEN YAPARDIM

Ben olsaydım 17 Temmuz’da itirazlar üzerine puanları yeniden sıralardım ve ortaya çıkan yeni yüzdeyi kamuoyuna sunardım. Aslında bu çok basitti. Kamuoyuna “Almanca ve Fransızca testlerinin cevapları yanlış okunmuştur. Hepinizden özür diliyoruz. İki gün mühlet verin yeniden değerlendireyim” denilseydi şimdi kimsenin burnu kanamazdı.  Şu anda bir panik havası var ama Sayın Bakan Avcı “Hiç kimse panik yapmasın, herhangi bir şey olmayacak”  diyerek, gençlerin ve velilerin gönlünü ferahlatacak bir açıklama yaptı. 

VELİLER DE MAHKEMEYE BAŞVURURSA NE OLACAĞINI BİRLİKTE GÖRECEĞİZ

Ancak hepimizin atladığı bir olay var. Ben hukuk adamı olmadığım için bilemiyorum. Şimdiye kadar hiç öğrenci velisi ya da öğrenci bu konuda hukuka başvurmamış. Acaba bu karar alındıktan sonra bir öğrenci dahi olsa böyle bir başvuruda bulunursa ne olur? Örneğin benim hakkım A okuluydu ama beni B okuluna yerleştirdiniz. Ben B okulunda okuduğum bütün süreyi sineme çekiyorum ben ikinci dönemde ya da bana hakkımı verdiğinizde yeni okulum olan A okulunda okumak istiyorum, bu benim hakkım.” derse ne olacak? İşte ben bu sorunun cevabını bilemiyorum. Burada zannedersem minik de olsa insanların kafasında bir soru işareti olacak. 

HEM MEB HEM DE YARGIDA EKSİKLİK VAR

Bu karar açıklandıktan sonra aslında iki nokta önem kazanıyor. Birincisi, sizin de söylediğiniz ÖSYM’nin ya da MEB’in o yanlışlığın açıklanmasından itibaren sıralamayı tekrar yapmamış olması burada dikkati çeken bir nokta. İkinci bir noktada mahkemenin kararının 6 ay sonra açıklanmış olması. Yargının geç kararının bu mağduriyeti daha fazla artırdığını söyleyebilir miyiz? 

Birincisi eğer MEB hakikaten kamuoyundan özür dileyerek yeniden puanlara göre sıralama yapsaydı şu anda herhangi bir sorun olmayacaktı. İkincisi, mahkeme ise bu olayın çok acil olduğunu görüyor. Şu an mahkemenin bu kararı açıklamasında ben bir art niyet hissediyorum. Acaba ortalık mı karıştırılmak isteniyor diye sorabilirim, olay siyasi yöne kaydı çünkü. Burada şunun yapılması gerekiyordu; MEB düzeltmeyi yaptıktan sonra puanları yeniden sıralayacaktı, ikincisi de mahkemeye verildiyse bu olay mahkemenin okullar açılmadan önce bu kararı vermesi gerekirdi. İki tarafta da eksiklik var.

YENİDEN YERLEŞTİRME SÖZ KONUSU OLMAZ

Mahkemenin SBS kararının kesinleşmesi halinde yeniden bir yerleştirme mümkün olabilir mi? 

Çok açık ve net şunu söyleyeyim; kural olarak kanunlar haklıdır ancak tabi ki bir de ortamın huzur durumu söz konusudur. Ben tahminimi size söyleyeyim,  herhangi bir değişiklik olmayacaktır; öğrenciler kazandıkları okullarda okuyacaklardır ve yeni bir okula geçmeyecektir. Ancak burada, “yeni bir okula başvuran olursa ne olacak” sorusunun cevabını ben de bilmiyorum. Ne yapacaklar onu zaten birlikte göreceğiz; tabi başvuran olursa. 

ARTIK SIRALAMA VE PUANLARDA BİR YANLIŞLIK OLMASIN!

Ama benim burada Sayın Milli Eğitim Bakanı’ndan bir ricam var. Binde bir puanın dahi önemli olduğu bu sıralama sınavlarında artık lütfen yanlış soru olmasın. Lütfen bundan sonra sıralamalarda ve puan hesaplamalarında yanlış olmasın. Eğer bunlar olmazda hiçbir zaman kargaşa yaşamadan bu olayı götürürüz. 

İkincisi ise özellikle rica ediyorum, son sınavda soru yanlışlarıyla ilgili sorumlu kişiden ve puan hesabını yanlış yapan sorumlu kişiden hesap sorulsun ve bunun sonucu kamuoyuyla paylaşılsın.  

HERKES KAZANDIĞI OKULDA OKUYACAK, PANİĞE GEREK YOK!

Milli Eğitim Bakanının bugünkü açıklamasında da “öğrenci ve veliler rahat olsunlar, Milli Eğitim hiçbir öğrencisini mağdur etmeyecek” şeklinde bir açıklamada bulundu. Veli ve öğrencilere bu noktada neler tavsiye etmek gerekir? 

Bir kere veli ve öğrenciler son derece sakin olsunlar. Sayın Bakan açıkladı ve ben de MEB’in üst kademe yöneticileriyle de görüştüm, hiçbir öğrenci mağdur edilmeyecek, bir kere bunu bilsinler. Mağdur edilmeyecek cümlesinden de şunu anlamamız gerekiyor. Herkes kazandığı okulda lise birinci sınıfta okuyacak, herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Herhangi bir şekilde panik yapılmasın. Ve ben burada da Milli Eğitim Bakanı’na katılıyorum. Bu söz için katılıyorum. Bu saatte bir panik yaratmamamız lazım. Herkesin sakin olması lazım.