Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya, ‘Büyüme, Kalite, Uluslararasılaşma: Türkiye Yükseköğretim İçin Bir Yol Haritası’ başlıklı bir rapor hazırladı. Çetinsaya iki yılda hazırladığı raporda, yükseköğretim sisteminin son 30 yılını ele aldı, gelecek 10 yıllık süreçte yapılması gerekenleri yazdı.
Rapora göre Türkiye’de yükseköğretim son 30 yılda olağanüstü bir büyüme gösterdi. Ancak öğrenci ve üniversite sayısının hızlı artışına karşın öğretim elemanı sayısı yeterli oranda artmadı. Al Jazeera’nın haberine göre raporda öğretim üyesi açığının yanı sıra bölgelere ve illere göre öğretim üyesi dağılımındaki eşitsizliğe de dikkat çekildi.
YÖK’ün verilerine göre Türkiye’nin yükseköğretim karnesinde bazı rakamlar şöyle:
Türkiye’de 5.5 milyon üniversitesi öğrencisi, 141 bin de öğretim elemanı var.
Üniversite öğrencilerinin yüzde 47’si açıköğretim sisteminde. Bu oranın yüzde 20’lere çekilmesi gerekiyor.
Üniversite sayısı 174’e yükseldi. Yükseköğretimde net okullaşma oranı 1995 yılında yüzde 9’ken, bugün bu rakam yüzde 40’a yükseldi. Brüt okullaşma oranı ise yüzde 75.
Devlet üniversitelerinde öğretim elemanı başına 22, öğretim üyesi başına 51 öğrenci düşüyor.
Vakıf üniversitelerinde ise öğretim elemanı başına 16, öğretim üyesi başına 37 öğrenci var.
Her yıl 18 bin 500 öğretim elemanı işe alınmalı
Türkiye’nin öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı bakımından OECD ortalaması olan 16’ya ulaşabilmesi için, 20 bini doktoralı olmak üzere yaklaşık 45 bin öğretim elemanına ihtiyacı var.
Önümüzdeki beş yıl boyunca her yıl yaklaşık 18 bin 500 öğretim elemanı sisteme dahil edilmeli.
Her yıl 15 bin doktoralı lazım
Türkiye’de yılda yaklaşık 4 bin 500 civarında doktora mezunu verilirken, ABD’de 61 bin, Rusya’da 27 bin, Almanya’da 25 bin, Japonya ve Birleşik Krallık’ta 17 bin civarında doktora mezunu veriliyor.
Türkiye’nin her yıl 15 bin doktora mezununa ihtiyacı var.
Bölgeler arası dengesizlik
Marmara, İç Anadolu ve Ege bölgeleri, Türkiye’deki öğretim elemanlarının toplam yüzde 72’sini istihdam ediyor. Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun bazı illeriyle Güneydoğu Anadolu bölgesindeki üniversiteler öğretim elemanı bulmakta zorluk çekiyorlar.
Türkiye’nin nüfusunun yüzde 10’unu oluşturan Güneydoğu Anadolu’da çalışan profesörlerin sayısı, Türkiye’de çalışan profesör sayısının sadece yüzde 2.5’ini oluşturuyor. Doğu Anadolu’da bu oran yüzde 5.9, Karadeniz’de yüzde 5.5, Akdeniz’de yüzde 6.1.
Nitelikli yayın sayısı azaldı
Türkiye merkezli yayınların bütün dünyadaki yayınlar içindeki payı 1990’da yüzde 0.17’yken 2012’de 1.82 oldu. Ancak niteliğin ölçütü olarak kabul edilen atıf sayıları düştü. 2006’da 151 bin yayına atıf yapılırken bu rakam 2012’de 16 bine düştü.
Türkiye, dünya akademik yayın sayısı sıralamalarında 30 ülke arasında 20. sırada
Türkiye bilimsel yayınların etki değeri bakımından 37. sırada.
Yabancı öğretim üyesinde Bilkent birinci
Uluslararası öğrenci sayısı 2006’da 16 binken bu sayı 2014’te 55 bine yükseldi.
Türkiye’de 2800’ü aşkın uluslararası öğretim elemanı bulunuyor. Yabancı öğretim elemanı en fazla olan ilk beş üniversite Bilkent, Yeditepe, Fatih, Koç, İstanbul Teknik Üniversitesi.
Öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısının en fazla olduğu bilim alanları 33 öğrenciyle uygulamalı sosyal bilimler (siyaset bilimi, iktisadi bilimler, işletme…), 31 öğrenciyle sosyal bilimler, 15 öğrenciyle matematik ve fen bilimleri.