Halil İnalcık’a Fahri Doktora

Eğitim Güncel
Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Senatosunda alınan karar gereği, Prof. Dr. Halil İnalcık‘a, fahri doktora unvanı verildi. DPÜ Rektörü Prof. Dr. Güner Önce, fahri doktora diplomasının verilmesi dol...
EMOJİLE

Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Senatosunda alınan karar gereği, Prof. Dr. Halil İnalcık‘a, fahri doktora unvanı verildi.

DPÜ Rektörü Prof. Dr. Güner Önce, fahri doktora diplomasının verilmesi dolayısıyla düzenlenen törende, Prof. Dr. İnalcık’ın uluslararası bir bilim adamı ve tarihçi olduğunu belirterek, ”Tarihi doğru yazan, doğru okuyan, doğru yorumlayanlar çok önemlidir. Selçuklu, Beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti tarihlerinde yaptığı çalışmalardan dolayı Prof. Dr. İnalcık’a minnettarız” dedi.

Prof. Dr. Önce, Prof. Dr. İnalcık’a cübbe giydirerek, fahri doktora diplomasını verdi. Ayrıca, üzerinde Dumlupınar Şehitleri Anıtı fotoğrafı bulunan çini tabak hediye etti.

Prof. Dr. İnalcık konferans verdi

Prof. Dr. Halil İnalcık, Dumlupınar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde verdiği konferansta, Avrupalıların geçen yüzyıllardan kalan kin ve rekabet duygularıyla Türkleri desteklemediğini, aksine Türkiye’nin düşmanlarının arkasında yer aldığını savundu.

Avrupa’daki milli devletlerin Osmanlı Devleti sayesinde ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. İnalcık, şöyle devam etti:

”Avrupa, binlerce Türk evladını katleden bir teşkilatın başına, ‘Sıhhati nasıldır?’ diye heyetler gönderiyor. Avrupa bir taraftan büyük Türkiye’nin değerini görüyor, öbür taraftan tarih boyunca olduğu gibi pek fazla kudret sahibi olmamızdan çekiniyor. Avrupa bizi tanımıyor, Avrupa’yı biz yaptık. Türkiye, Avrupalıdır. Avrupa’nın siyasi coğrafyasını biz, milli devletlerini destekleyerek kurduk. Avrupa’da en aşağı gümrük vergisini belki Türkiye, yüzde 3 ile uyguluyordu. Osmanlı, Avrupa ekonomisini, kapitalizmini 16’ncı yüzyılda destekleyen bir imparatorluktu. Türkiye üzerinden ipek ve baharat, Avrupa’ya gitmekteydi. Avrupa’nın kapitalist kumpanyaları bu sayede yükseldi. Protestanlık Avrupa’da Osmanlı sayesinde yerleşti.”

Beylikler dönemi’nde Anadolu

Prof. Dr. İnalcık, Beylikler Dönemi’nde Anadolu’da çok sayıda küçük devletçik oluştuğunu ifade etti.

Bunlardan ekonomi, kültür ve sanatta en ilerisinin, merkezi Kütahya’da bulunan Germiyan Beyliği olduğunu belirten Prof. Dr. İnalcık, siyasi üstünlüğü ve maddi zenginliğinin, Germiyan Beyliği’ni uçlarda ortaya çıkan Türkmen beyliklerinin en güçlüsü yaptığını kaydetti.

Prof. Dr. İnalcık, Anadolu’daki beyliklerde Haçlılar ve İran hükümdarlarına karşı meydan okuyan, askeri tecrübesi olan devletçiklerin ortaya çıktığını bildirerek, şöyle konuştu:

”Bu beyliklerde ilk defa Türkçe, devlet ve edebiyat dili olarak kullanılmaya başlandı. Bu hususta da Germiyan Beyliği başta gelir. Osmanlı’nın klasik edebiyatının ilk eserleri Kütahya’da yazılmıştır. Türk dilinde ilk şaheserler Kütahya’da, Germiyan sarayında ortaya çıkarılmıştır. 1381’de Rumeli’de büyük hakimiyet kuran Osmanlılar, Kütahya’yı çeyiz karşılığında almıştır. Bu suretle Germiyan Beyliği, Osmanlı’nın bir vilayeti haline gelmiştir. Bundan sonra bu zengin Germiyan sarayı, artık bir Osmanlı sarayı olmuştur.”