Belarus’un tanınmış felsefeci, sosyolog, siyaset bilimci ve filologlarından oluşan 22 kişilik ekip, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin yayımlanan eserlerinden yola çıkarak “Fethullah Gülen Öğretisinin Sosyal ve Felsefi Yönleri” adında bir kitap yayımladı.
Önceki gün İstanbul’daki tanıtım programına katılan akademisyenler, ortaya çıkan eserin kendi ülkelerindeki üniversitelerde ders kitabı olarak okutulacağını belirtti.
Kitabın ufuklarını açtığını söyleyen Belarus Devlet Üniversitesi Felsefe ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Anatoliy Rubanov, kendi ülkesinin son 20 yılda Türkiye’yi keşfetmeye başladığını anlattı. Belarus’ta Hıristiyan ve Müslümanların bir arada huzur içinde yaşadığına dikkat çeken Rubanov, “Müslümanlar her zaman çok hoşgörülü ve toleranslı insanlar. Belarus’ta bir kişi çıkıp desin ki, ‘Müslümanlar saldırgan ve agresif’ buna kimse inanmaz. Gülen bu noktada bize hoşgörünün değerini gösteriyor.” diye konuştu.
Belarus Devlet Sanat Akademisi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Svetlana Vinokurova da kitaba, ‘Belarus Aydınlarının Gözüyle Fethullah Gülen Öğretisinin Sosyal ve Felsefi Yönleri’ isminin verilmesinin kendileri için farklı bir anlam ifade ettiğini belirtti. Prof. Dr. Vinokurova, şöyle konuştu: “Türkçede ‘bakmak’ kelimesi ne ifade eder bilemiyorum ama bizim dilimizde, ilk bakışta aşk ve sevgi anlamını taşıyor. Belarus aydınları Gülen’e bakınca onun öğretisine aşık oldu. Biz henüz yolun başındayız. Onu hemen anlamak mümkün değil, çünkü o çok derinlikli bir filozof, bir alim, bir bilgin. Onu, ancak onun toprağındaki insanları tanımakla anlayabileceğimizi gördük. Gülen, sadece İslâm’ı değil, Türk insanını da tanımamız yönünde de bize vesile oldu. Fethullah Gülen Türkiye ile Belarus arasına yıkılmaz köprüler kurdu.”
Rusya Devlet Sosyoloji Üniversitesi Devletler ve Hukuk Teorisi ve Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Marina Tenyanko ise kitabın bir gazeteci ya da bir vatandaş gözü ile ele alınmadığını, bilimsel araştırmalar ışığında elde edilen sonuçların sentezlenmesiyle oluşturulduğunu kaydetti. Hocaefendi’nin tolerans, hoşgörü ve karşılıklı sevgi ve saygı ile nelerin başarılabileceğini gösterdiğine dikkat çeken Tenyanko, “Gülen’in düşüncesi, etkileşimi kaçınılmaz kılıyor. Etkileşim savaşı da sevgiyi de getirebilir. Bu etkileşimin doğru olması için birbirimizi iyi anlamalıyız. Beşeri değerlerimizi aynı şekilde görebiliriz. Biz birbirimizi zenginleştirebiliriz. Bu, işbirliği için bir yoldur.” şeklinde konuştu.
Zaman