Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Bahattin Akşit ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Belma Akşit öncülüğünde gerçekleştirilen ‘Liseli Gençlik Ne Düşünüyor’ araştırmasında çarpıcı sonuçlar elde edildi. Araştırmaya göre liseli öğrencilerin büyük çoğunluğu yurtdışında yaşamak istiyor. Çalışmaya katılan öğrencilerin sadece yüzde 42’si Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyeliğini destekliyor.
Prof. Dr. Bahattin Akşit ve Prof. Dr. Belma Akşit araştırmayı Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) değerlendirdi. Günümüzde gençler arasında radyo ve gazetenin yerini internet ve televizyonların aldığını ifade eden Akşit, “Televizyon izleme oranları yüzde 90’ların üzerinde. İnternet yine yüzde 70’ler düzeyinde. İnternette de sosyal paylaşım ağları yoluyla izleniyor. Yani Facebook burada en önemli sosyal paylaşım ağı ve burada da üyelik yüzde 90’ın üzerinde. Bu durum, meslek okulları, özel okullar ve imam hatip okulları için de doğru. Yüzdeler değişiyor ama bu konuda tüm liselerin öğrencileri arasında hakikaten bir fikir birliği var. Bu benim açımdan mesela çarpıcı sonuçlardan birisidir. Niye çarpıcı sosyolojik olarak? Çünkü modernitenin iletişim aracı olarak radyo ve gazete geride kalmış, genç modernitenin veya postmodernitenin iletişim aracı olan televizyon ve internet öne çıkmış durumda. Yani bu çok önemli bir şey.” ifadelerini kullandı.
LİSE GENÇLİK EĞİTİM SİSTEMİNİ ELEŞTİRİYOR
Ankete katılan İstanbul’un Anadolu yakasındaki 45 liseden öğrencilerin yüzde %61’nin orta öğretimdeki eğitim sistemine karşı eleştirel olduğunu söyleyen Maltepe Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Belma Akşit ise bunun önemli bir rakam olduğunu belirtti. Eğitim sistemi hakkında fikirleri sorulan öğrencilerin 4’te birine yakın kısmının hiçbir şey yazmadıklarını dile getiren Akşit, "Bu bana doğrusu çok ilginç geldi, çünkü sürekli sorgulayan ve kendi kendine sorular soran, cevaplar veren, ya da o cevapları öğrenmeye çalışan öğrenciler yetiştirmek istiyoruz.
Bu anlamda zaten çok ciddi eleştiriler de geldi eğitim sistemine. Yani eğitim sisteminin yaratıcılığı körelttiği anlamında. Eğitim sisteminin öyle bir yanı da var. Türkiye’de bunu yadsıyamayız. Eğitim esprisinin de öyle bir yanı var. Yaratıcılığı, sorgulayıcılığı pekiştiren bir kültürümüz yok. Kültürümüz öyle gözüküyor eğitim sistemimiz de öyle gözüküyor. Bizim bunu kırmamız gerek. Daha sonraki planlamalarımızda galiba bunu daha dikkate almamız gerekiyor. Öğrencilerin büyük bir kısmı da bunu eleştiren cümleler kurmuşlar. Bunun yanında yüzde 15 kadar da yani gayet iyi, daha önceki yıllara göre biz daha iyi eğitim alıyoruz, imkanlarımız çok iyi diyorlar. Buna da katılmamak mümkün değil.” şeklinde konuştu.