Akdeniz Üniversitesi, Türkiye’de fabrikası olan ilk üniversite olmak için kolları sıvadı. Meclis’teki teknokentlerle ilgili tasarı yasalaştığında üniversiteler, fabrika kurabilecek. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, "Tasarı yasalaştığı anda 3 ay içinde fabrikamızı hizmete sokacağız." diyor.
İş dünyasına mühendis, mimar, kimyager ve teknoloji uzmanı gibi kalifiye elemanlar yetiştiren üniversiteler, çok yakında pratik eğitimi kendi fabrikalarında verecek. Akdeniz Üniversitesi, TBMM’de bekleyen teknokentlerle ilgili düzenlemenin yasalaşmasıyla birlikte Türkiye’de fabrikası bulunan ilk üniversite olacak. Fabrikada ilk olarak nanoteknolojiye sahip koruma malzemesi üretilecek. Parfüm şeklindeki ürün, sıkıldığı yüzeyi (cam, ahşap, metal, kumaş vb.) 3 ay boyunca koruyor. Su, kir, toz ve bakteri barındırmıyor. Temizlik derdini ortadan kaldıran ürün sayesinde çamaşır ve eşyaları yıkama problemi ortadan kalkacak.
Fabrika projesini Zaman’a anlatan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, üniversitelerin ürettikleri bilgiyi patente ve teknolojiye dönüştürmeleri gerektiğini söyledi. Akdeniz Üniversitesi’nin kuracağı fabrika ile bunu başaracağını ifade eden Kurtcephe, 2004’te kurulan Akdeniz Üniversitesi Teknokenti’nin İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ardından en çok patent üreten ikinci teknokent olduğunu belirtti. Kurtcephe, "Akdeniz Üniversitesi 2 yılda Türkiye 20.liğinden 2.liğe yükseldi. Hem proje sayısını, hem şirket hem de patent miktarını artırdı. Aralık 2008’de şirket sayımız 18 iken şu an 50’yi aştı. O zamanki fiziki mekânımızın 1,5 katı büyüklüğünde yeni Ar-Ge binasını 4,5 ay gibi kısa bir sürede tamamladık. Buradaki ofislerimizden yalnızca 5 tanesi kiralık durumda. Onlarla da ilgilenen şirketler var, görüşmelerimiz devam ediyor." bilgisini verdi.
Patent sayısını artırmanın yanı sıra bunların ürüne dönüşmesi gerektiğini ifade eden Rektör Kurtcephe, mart ayında ABD’de Ohio State Üniversitesi’ni ziyaret ettiğinde bütçesinin 4,7 milyar dolar olduğunu ve bunun sadece yüzde 18’inin merkezi bütçeden karşılandığını öğrendiğini anlattı. Kurtcephe, "Yüzde 82’sini Ar-Ge’den kazanıyorlar. Sadece patent satarak kazanmıyorlar, birtakım üretimler yapıyorlar ve kendi ürünleri olarak piyasaya sunuyorlar. O halde Türk üniversiteleri de iki şeyi yapmalı. Birincisi patent üretmek yoluyla para kazanmak. İkincisi kendi patentlerini ürüne dönüştürüp kendi kaynaklarını oluşturarak daha büyük bilimsel araştırmalara kaynak hazırlamak." diye konuştu.
Ancak teknokentler kanununun sadece Ar-Ge çalışması yapmaya izin verdiğini kaydeden Kurtcephe, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanayi Bakanlığı’mız, özellikle bu işle görevlendirilen Ar-Ge Genel Müdürü Ziya Karabulut’un önderliğinde yapılan çalışmalar sonrasında TBMM’de şu an ikinci sırada bulunan bir tasarı 1 ay içinde yasalaşacak. O yürürlüğe girdikten sonra teknokentler bölgesinde üniversiteler de fabrika kurma imkânına kavuşacak. Tüm hazırlıklarımızı yaptık. Fabrikamızı kurmak için kaynağını temin ettik, projesini hazırlattık. Tasarı yasalaştığı anda hemen temeli kazıp 3 ay içinde fabrikamızı hizmete sokacağız."
Temizlik derdine son verecek ürün
Akdeniz Üniversitesi’nin fabrikasında üretilecek ilk ürün Prof. Dr. Ertuğrul Arpaç’ın nanoteknolojiyle geliştirdiği koruma amaçlı bir madde. Sıkıldığı yüzeyi 3 ay boyunca su, kir, toz ve bakterilerden koruyan ürün, temizlik yapmak tarihe karışacak! Parfüm şeklindeki ürün, herhangi bir yüzeye (cam, ahşap, metal, kumaş…) sıkılıyor. Madde, o yüzeyi 3 ay boyunca koruyor. Su, kir, toz ve bakteri asla barınamıyor. Nanoteknolojik ürünle kaplanan kumaş ve cam, temiz kalacağı için ileride cam silme, çamaşır yıkama, ev temizleme problemi olmayacak. Rektör Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, bunun gibi çok sayıda ürünü Akdeniz Üniversitesi logosuyla üretilip, piyasaya süreceklerini bildirdi.