Empati Yerine Hukuk Dersi

Eğitim Güncel
Röportaj: Arzu Erdoğral Öğrenciler başkalarının yaşamına saygı duymayı empati kurarak öğrenmesi ile ilgili derslerin başlatılacak olması ile ilgili konuşan Star Gazetesi Başyazarı Mehmet Altan, &...
EMOJİLE

Röportaj: Arzu Erdoğral

Öğrenciler başkalarının yaşamına saygı duymayı empati kurarak öğrenmesi ile ilgili derslerin başlatılacak olması ile ilgili konuşan Star Gazetesi Başyazarı Mehmet Altan, “empati dersi verilirse karşı değilim ama öncelikle hukuku içselleştiremeyen bir algıdan kurtulmamız gerekiyor” dedi.

YAŞAMA SAYGI İÇİN EMPATİ

Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi’ dersinde öğrenciler başkalarının yaşamına saygı duymayı empati kurarak öğrenecek. Kaynak olarak Bilge Köyü katliamı raporunun tartışılması önerildi.

AYRIMCILIĞIN ENGELLENMESİ İÇİN BİREYSEL ÇABA ŞART

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi‘ne atıf yapılarak özgürlük, eşitlik, kardeşlik, adalet, sevgi, saygı, hoşgörü, dostluk, dayanışma kavramları da derste işlenecek. Toplumdaki farklılıkların doğal olduğunun kabulüne ve bunun korunmasının önemine vurgu yapılacak.

Irk, din, dil, milliyet, mezhep, bölge, cinsiyet, sosyal sınıf/tabaka gibi unsurlara dayalı ayrımcılık ve toplumsal dışlama, sadece ulusal ölçekte değil küresel boyutta derste ele alınacak. Derste, ayrımcılığın engellenmesi için hukuksal düzenlemeler kadar bireysel çabalara da vurgu yapılacak. Derste kişi dokunulmazlığı ve güvenliği, düşünce, inanç ve ifade özgürlüğü, yaşama, örgütlenme, çalışma, sağlık, eğitim, dilekçe, özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı, seçme ve seçilme hakkı gibi haklar üzerinde durulacak.

Toplumumuz en büyük sorunlarından biri olan ayrımcılık ve toplumsal dışlama konusunda MEB tarafından gerçekleştirilen bu girişimi nasıl okumamız gerektiğini Star Gazetesi başyazarı Mehmet Altan ‘a sorduk.

İşte Altan’ın açıklamaları…

EMPATİ YERİNE HUKUK DERSİ
“Türkiye’de empatiden ziyade temel hak ve özgürlükler nedir, bir insanın temel hak ve özgürlükleri neyi kapsar, yeryüzü standartlarında temel hak ve özgürlükler deyince ne anlıyoruz. Yani ben hep söylüyorum, Türkiye’nin bütün sorunlarını temel hak ve özgürlükler konusunda bilincin yükseltilmesi çözer hukuk çözer. Hukukta da temel hak ve özgürlükler anlayışı çözer. Örneğin, AB’nin kendi vatandaşları ile devlet arasında ki hak ve yükümlülükleri çağın gereklerine göre yeniden tanımladığı Avrupa şartı var. Bu Avrupa şartını Türkiye, algıladığı vakit, içselleştirdiği vakit, öğrendiği vakit bir insanın doğuştan elde ettiği hakların ve dolayısı ile yükümlülüklerin ne olduğunu bildiği vakit Türkiye’de bütün sorunlar çözülür. Empati yerine hukuk dersi vermek lazım.

HERKES BENİM GİBİ OLMALI ANLAYIŞI KALKMALI
Bizde hukuksal bilinç yok, sanki hukuksal bilinç var da insanlar birbirini anlamıyor gibi bir yere gelmemek lazım. Hukuksal bilinç olmadığı için insanlar birbirine karşı bir şekilde alerji oluşturuyor. Yoksa Türkiye’de nedir durum benim gibi olmayan ya haindir ya cahildir ya satılmıştır herkes diğerlerinin bütün toplumun kendisi gibi olmasını istiyor. Böyle bir algı dünyanın hiçbir sağlıklı toplumunda yok. Herkes benim gibi olmalı anlayışının ortadan kalkması lazım. Bunun sağlıklı bir düşünce olmadığını normal bir düşünce olmadığını ancak demokratik bir toplumda insanların bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ne olduğunu bildiği vakit belki insanlar sağlığına kavuşur. Onun için empati daha sonra ki bir aşamadır yani empati Türkiye’de herkes temel hak ve özgürlüklerinin farkında yada bir arada yaşamanın hukuksal olarak bir zorunluluk olduğunu, hukuk açısından doğal bir resim olduğunu biliyor da ona rağmen diğerine alerji duyuyor gibi bir durum yok ki Türkiye’de hiç kimse kendisi dışında kendisine benzemeyenin yaşam hakkı olmadığını düşünüyor. Yani bunu içselleştirememiş, bunun bilincine varamamış. Herkesin biçimi böyle… Yani, Muhafazakârlar için, Kemalistler için, Türkler için, Kürtler için, Aleviler için, Sünniler için… Bunu ortak çözecek konu bir kere hukuk bilincidir. Temel haklar bilincidir. Özgürlükler bilincidir. Onun için yani empati dersi verilirse karşı değilim ama öncelikle hukuku içselleştiremeyen bir algıdan kurtulmamız gerekiyor.

Toplum üretmediği için hukuku alet edevat gibi görüyor. Hukuku algıladığı ve hayata geçirdiği vakit, hukuku bilip de yanlış kullananların da önüne geçilmiş olacak.”