Dershane sisteminin öğrenciler üzerinde oluşturduğu ‘Dershane şart’ algısına yönelik, Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Başaran Gençdoğan ‘Dershaneler kapatılınca, öğrenciler sınavı kazanamayacağım korkusuna kapılıyor. Dershanenin öğrenciye katkısı yüzde 5 iken, öğrencinin psikolojik ve motive faktörü yüzde 95’tir. Dershaneler kazandırıyor olsa bütün öğrenciler kazanırdı. Oysa dershaneye gidip kazanamayan çok sayıda öğrenci var’ diye konuştu. Sınav sisteminin eleyerek seçme yönteminden dolayı, dershane şartı algısının doğduğunu dile getiren Gençdoğan ‘Sınav sistemi öğrenciler üzerinde psikolojik etki uyandırıyor. Okullarda ki eğitim sistemi ile sınav da sorulan sorular aynı tarz olmayınca, öğrenci ihtiyacının karşılanması için dershaneye yöneliyor’ ifadelerini kullandı.
FAZLA KATKISI YOKTU
Bursa’da ikamet eden lise mezunu Betül Kılıç üniversite sınavına hazırlık için dershanenin şart olduğu algısının etkisinde kaldığını söyledi. Kılıç ‘Dershaneye gittikten sonra test tekniğinin dışında fazla katkısı olmadığını gördüm. Eğitim hayatında sınav sistemi devam edecekse, test tekniği okullarda öğretilirse, dershaneye gitmemiz gerektiği algısı ortadan kalkar’ diye konuştu.
Öğretmenler sömürülüyor
Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu dershanelerle ilgili süregelen tartışmalarda dershanelerle okulların kıyaslanarak, devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin başarısız gösterilmesine tepki gösterdi. Devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin üniversiteden mezun olduktan sonra KPSS sınavında başarılı olup belirli kriterleri aşarak göreve başladıklarını ifade eden Gündoğdu, ‘Bugün birçok özel dershanede KPSS sınavını kazanamadığı için atanamayan genç öğretmenler görev yapıyor. Bu öğretmenler maalesef çok düşük ücretlerle çalıştırılıyorlar. KPSS’yi kazanmaları durumunda devlete koşuyorlar’ dedi.
Yeni Şafak