Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: Bütün müfredatı yenilenmiş bir eğitim sistemiyle başlayacağız
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ‘2018-2019 eğitim öğretim yılına bütün müfredatı yenilenmiş bir eğitim sistemiyle başlayacağız.’ dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sivas’ta Karşıyaka Mahallesi’nde ‘Karşıyaka Köprüsü Temel Atma ve Karşıyaka Mesire Alanı Açılış Töreni’ne katıldı.
Herkesin bayramını kutlayan Yılmaz, ülkeyi çağdaş uygarlıklar seviyesinin üzerine çıkarmak için çalıştıklarını, 15 yılda alınan mesafeye herkesin şahit olduğunu söyledi.
Yılmaz, bugüne kadar çok şey yapıldığını, bundan sonra da gidecek çok yol olduğunu vurgulayarak ‘Vatandaşlarımızın yarına güvenle bakabilmesi bugünkü çalışmalara bağlıdır. Türkiye güven ve istikrarla satın alma gücü paritesi bakımından dünyada 200’ün üzerinde devlet var, 13. sırada. Satın alma gücü paritesi bakımından dünyanın en büyük 13. ülkesi.’ diye konuştu.
Türkiye’nin ekonomisinin her geçen gün daha iyiye gittiğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
‘Eğer Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıları Türkiye değil de dünyada başka bir ülke yaşasaydı inanın 22 yıl değil 50 yıl daha belini doğrultamazdı veya bulunduğu noktaya gelemezdi. Biz bunu nasıl başardık? Bu aziz milletin kendilerine istikrar ve güvenle hizmet eden kadrolara güvenmesiyle başardık.’
Bakan Yılmaz, eğitimde yapılan yatırımlara değinerek şunları söyledi:
‘Ülkelerin gücü iyi eğitime sahip, nitelikli insan gücünden geliyor. Bunun için de eğitimin kalitesini artırmaya, fırsat eşitliğini sağlamaya önem veriyoruz. Bunun için de mutlaka nitelikli bilgiye, bu bilgiyi kullanan nitelikli bilim adamlarına sahip olmak lazım. Bilgi yoksa tam bağımsız olamazsın. Bu bilgiyi kullanacak nitelikli bilim adamın da yoksa yine tam bağımsız olamazsın. Yine kaliteli eğitim için bu dönemde bütçeden en fazla payı eğitime ayırdık. Kaliteli eğitim için yeni derslikler yaptık, Türkiye’de derslik başına düşen öğrenci sayısını ilk öğretimde 36’dan 24’e, Sivas’ta da 26’dan 17’e düşürdük. 580 binin üzerinde öğretmen ataması yaptık. Kaliteli eğitim için aranan unsurlardan biri, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının belli bir sayıda olması. Türkiye genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 2002’de 28’di, bugün 17’ye düşürdük. Daha kaliteli eğitim için Fatih Projesi’ni başlattık. Eğitimi teknolojiyle buluşturuyoruz. Daha kaliteli bir eğitimi evlatlarımıza verelim diye müfredatı yeniliyoruz. 51 dersin müfredatını yeniledik ve Cumhuriyet’in kurulduğu andan bugüne kadar hiçbir müfredat bu kadar halkın görüşüne açılmadı, halktan bu kadar görüş alınmadı, demokratik bir şekilde. Evlatlarımızın 21. yüzyılda yarışacak şekilde bir eğitim almaları için birinci, beşinci ve dokuzuncu sınıf yeni müfredatları bu eğitim öğretim yılından itibaren başlıyor. İnşallah diğer kalan sınıfları da önümüzdeki bir yıllık süre içerisinde tamamlayacağız. 2018-2019 eğitim öğretim yılına bütün müfredatı yenilenmiş bir eğitim sistemiyle başlayacağız.’
‘Herkesin bizim gibi olmasını istemiyoruz’
Öğrencilerin öz güven sahibi, bilgili, üretken, mutlu, sağlıklı, hayata hazır, kendisiyle barışık olmalarını istediklerini aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:
‘Bunu yapmak için de çağa uygun, bilimden ayrılmadan gereken bilgileri vermek lazım. Bunda da çok iddialıyız. Bu vermiş olduğumuz, düzenlediğimiz, yaptığımız değişikliklerle en çağdaş, en bilimsel eğitimi veriyoruz. Değerler eğitimini veriyoruz. Değerler deyince herkes düşünüyor ki ‘Ya bunlar değerler eğitimini veriyor.’ İşte biz muhafazakar-demokratız ve kendi inançlarımızla gurur duyarız, kendi kimliğimizin ayrılmaz bir parçası ama herkesin bizim gibi olmasını da istemiyoruz.’ Değerler eğitimi deyince herkes kendi evladını, kendimize benzeteceğimizi sanıyor, onda da yanılıyorlar. Değerler deyince ne anlamak lazım? Adalet, adil olma, eşit davranma. Bunlardan rahatsız olan var mı? Bizim getirdiğimiz değerler herkesin ortak doğrularıdır, herkesin genel kabul ettiği doğrulardır. ‘Dostluk’ diyoruz, ‘olmasın’ diyen var mı? ‘Dürüstlük’ diyoruz, ‘Yok benim evladım dürüst olmasın’ diyen var mı? ‘Öz denetim, kendine öz güveni olsun’ diyoruz, ‘Sabırlı, saygılı olsun sevgi duysun, ailesine, vatanına, bayrağına, bu ülkenin değerlerine sevgi duysun, sorumluluk sahibi olsun.’ diyoruz. ‘Benim evladım sorumsuz olsun’ diyen var mı? Vatanını sevsin, vatan memleket, baba, ata gibidir. Vatanını sevmezse babasını da sevmez, onu çok net söylüyorum ama kişi babasını severse vatanını da sever. Yardımsever olsun diyoruz. İşte bütün değerler budur. Bu saydığımız değerlerden bir tanesine karşı olan var mı? Yok. Bunlar evrensel doğrular, nereye giderseniz gidin bu doğrular, değerler değişmez.’