Bu sistemde ceza ve ödül yok

Eğitim Güncel
ABD’de 40 yıl eğitimde Montessori Yöntemi uygulayan Gülsevin Kayıhan, TÜRGEV İstanbul Montessori Enstitüsü’nde eğitimcilere yöntemin inceliklerini anlattı: Çocuğa ‘Aferin’ yok,...
EMOJİLE

ABD’de 40 yıl eğitimde Montessori Yöntemi uygulayan Gülsevin Kayıhan, TÜRGEV İstanbul Montessori Enstitüsü’nde eğitimcilere yöntemin inceliklerini anlattı: Çocuğa ‘Aferin’ yok, ‘bitirdin’ diyoruz.

EĞİTİMDE DEVRİM YARATAN MONTESSORİ YÖNTEMİ ARTIK TÜRKİYE’DE

TÜRKİYE Gençlik Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) tarafından kurulan İstanbul Montessori Enstitüsü’nde konferans veren Gülsevin Kayıhan, özel eğitimi esas alan Montessori yönteminin Türkiye için önemli bir adım olduğunu söyledi. Kaliteli nesiller yetiştirmek çalışan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal ve gelini Reyyan Erdoğan’ın daveti üzerine Türkiye’ye geldiğini anlatan Kayıhan, Montessori eğitimi için altın öğütler verdi. Kayıhan, “Yemeğini yersen sana şunu alacağım demeyin. Yaptığı işi bitirmenin verdiği huzur çocuklara yetiyor. ‘Bravo, aferin’ demiyoruz. ‘Bitirdin’ diyoruz” tavsiyelerinde bulundu. Eğitimde özel yeteneklerin keşfini hedef alan Montessori Yöntemi’ni  40 yıldır ABD’de uygulayan Kayıhan, şunları kaydetti:

İlk adım çocuklara saygı

-Bu felsefenin ilk noktası çocuklara saygı göstermek. ‘Çocuklara saygı’ terimini getiren   Montessori olmuş. Çocuklardan da aynı şekilde saygı bekleniyor. İnsana, çevreye ve tabiata saygı göstermelerini bekliyoruz.

-Diğer önemli nokta ise barıştır. Çocuklara kavga etmeden oturup konuşarak sorunlarını tartışmayı öğretiyoruz. Dr. Montessori dünyada barışa inandı. Hitler’in yaptıklarına üzüldüğü için Ghandi’nin davetiyle Hindistan’a gitti. Kozmik eğitim teorisini ortaya atarak bütün bilim dallarının birbiriyle ilişkisi olduğunu söyledi. Matematik coğrafya fizik gibi ayrı dalların birbiriyle ilişkili olduğunu ileri sürdü.

Öğretmen değil klavuz

-Çocuklara özgürlük tanıyoruz. Sınırların dışına çıkmadan seçim yapmasını sağlıyoruz. Bu şekilde karar veriyor. Kendiliğinden dersi çalışıyor. Çocuk özgür oluyor. Google’ın kurucusu Lawrence Page ile Wikipedia’nın kurucusu Jimmy Wales de bu eğitimden geçmiş. Yaratıcılığı teşvik ediyor.

-Bu sistemde öğretmenlere öğretmen değil, kılavuz deriz. Çocuk çevre ile ilişki kurarak kendisi öğrenir. Öğretmen öğretmez, kılavuzluk yapar. Bu eğitimi klasik eğitimle karşılaştırırsanız, eski sistemde öğretmen masasında oturur, ders anlatır ve çocuklar dinler. Sırf dinlemeyle öğrenince öğrenci sadece yüzde 15’ini hatırlıyor. Eğer materyal ve araçlarla öğrenirse kalıcı oluyor. Montessori dersinde öğretmenler çocuklarla birebir çalışıyor.

Her çocuk illa matematik profesörü olmak zorunda değil. Ama matematik öğrenebilir

-Bu sistem sadece anaokulu değil, lise ve üniversitelerde kullanılıyor. ABD’de 6 bin Montessori okulu var. Devlet okullarına da öğretmen yetiştiriyoruz. Çocuklar düzeni ve güzelliği öğreniyorlar. Çocuk bir şey döktüğünde birlikte temizliyoruz. Çocuk boyunda süpürge, temizlik aletleri aldık. Herşey çocukların seviyesinde olmalı. Böyelece araçlara saygı göstermeyi öğreniyorlar. Sorumlulukları öğrenmek onları hayata yetiştiriyor. Bu nedenle çok güzel bir sistem. Dünyanın 6 kıtasında uygulanıyor. Türkiye’ye gelmesi beni çok mutlu.

-Eski sistemde çocuklar aynı kitaptan öğrenir. Ezbere dayalı eğitim. 3’le 5’in çarpımını çarpım tablosunda görerek ezberliyor. Oysa Montessori yönetiminde elleriyle ve değişik materyallerle somut bir şekilde öğreniyor.

-Öğrenmenin çocuğun zekasıyla ilgisi yok. Zaman dengesiyle ilgili. Bazı çocuklar kavramak için daha fazla zaman istiyor. Yarım saat değil de 45 dakikaya ihtiyacı varsa o 45 dakikada yapıyor. Kendini başarılı hissediyor. Çocuğun başarılı olmaması imkansız. Her çocuğun değişik kabiliyetleri var. Her çocuk matematik profesörü olmak zorunda değil. Ama her çocuk matematik öğrenebilir.

-Montessori sisteminde ceza ve ödül yok. Ceza çok negatif. Ödül de negatifin ters yüzü. 5 problemi bitirdiği için 5 yıldız verince bir süre sonra umursamıyor. Rüşvet gibi oluyor. Velilere sesleniyorum. Yemeğini yersen sana şunu alacağım demeyin. Yaptığı işi bitirmenin verdiği huzur çocuklara yetiyor. “Bravo, aferin” demiyoruz. “Bitirdin” diyoruz.

-Çocuklar doğduktan sonra kucağınıza alıp kitap okuyacaksınız. Bu şekilde okumayı şefkatle bağdaştırıyor. Şefkatle bağlantı kurunca severek okuyor.

-Evde derse zorlarsanız çocuk okulda ders yapmak istemiyor.çocuğunuz ilgi alanlarını bulun. Sevdiği konular üzerinde kitap getirin. Çocuklar son derece kabiliyetli. Onlara o şansı vermeniz lazım.