Avrupa’da Eğitimde de ‘YOK’uz

Eğitim Güncel
Üniversite giriş sınavları sonunda yetersiz durumda bulunduğu ortaya çıkan orta öğretim üzerindeki tartışmalar sürerken Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan bir raporda, Türkiye ve Avrupa’nın ...
EMOJİLE

Üniversite giriş sınavları sonunda yetersiz durumda bulunduğu ortaya çıkan orta öğretim üzerindeki tartışmalar sürerken Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan bir raporda, Türkiye ve Avrupa’nın eğitim verileri karşılaştırıldı. Eğitimde olumlu gelişmelerle ilgili birçok bölüme "Türkiye hariç" kaydı düşülmesi dikkat çekti.

 
Avrupa Komisyonu tarafından hazırlattırılan "Eğitim Üzerine Ana Veriler 2009" başlıklı rapor 27 AB üyesi ülke, İzlanda, Liechtenstein, Norveç ve Türkiye’nin sistemleri ve politikaları üzerine bilgi ve analizler den oluştu. Brüksel’deki AB Eğitim, Görsel İşitsel ve Kültürel Yönetim Ajansı’nın koordinasyonuyla hazırlanan 280 sayfalık raporun hazırlanması sırasında Türkiye’deki dahil eğitim bakanlıklarıyla da işbirliği yapıldı.

Raporda, Türkiye’de üst ortaöğretimin niteliği ve süresini etkileyen reformların 2005/06 döneminden bu yana derece derece iyileştirildiği ve bir süre eskiyle yeni sistemin birlikte varlığını sürdürdüğü belirtildi.

EĞİTİMİN YÜKÜ DEVLETİN ÜZERİNDE

Raporda, birçok dünya ülkesi nüfusundan fazla öğrencisi olan Türkiye’de eğitimin yükünün tamamen devletin üzerinde olduğu, Türkiye gibi Bulgaristan, İrlanda, Letonya, Litvanya, Romanya ve Slovenya‘nın da öğrencilerinin yüzde 98’inin devlet okullarına devam ettikleri belirtildi.

NE KADAR ÇOK ÖĞRENCİ O KADAR YÜKSEK MAAŞ

Okul yöneticisi ve öğretmen maaşının ülke GSYİH’sıyla orantılı olduğu belirtilen raporda, 14 Avrupa ülkesinde okulun öğrenci sayısına göre okul yöneticisi maaşlarının da arttığı belirtildi. İlköğretim yöneticisi olmanın maaşın da düşmesi anlamına gelmediği belirtilen raporda, "Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Malta, Polonya, Porteki, Slovenya, ABD ve Türkiye’de okul yöneticilerinin maaşları, ilk, ortaöğretimde aynı düzeydedir. Ancak İngiltere’de okul yöneticileri için gruplar oluşturulmuştur, bu gruptaki yöneticiler okulun büyüklüğü ve öğrencilerin yaşına göre farklı maaş almaktadır. Bu ortaöğretim okul yöneticilerinin ilköğretim okulu yöneticilerinden daha fazla ücret alabildiği anlamına gelmektedir" denildi.

5 YAŞINDAKİ BİR ÇOCUK ORTALAMA 17 YIL EĞİTİMDE KALIYOR

Rapora göre 5 yaşındaki bir çocuğun hayatı boyunca eğitim alacağı yıl sayısı Kıbrıs Rum Kesimi’nde, Lüksemburg ve Malta’da 14, Belçika, İsveç ve İzlanda’da ise 19 yıl olarak hesaplandı. Raporda, "Beklenen eğitim yılı en yüksek 20 yıl ile Finlandiya’da ortaya çıkıyor. Son olarak Türkiye beklenen eğitim yılı sayısının 13’ten az olduğu tek ülke durumunda" denildi.

Raporda, "İlköğretimde 19 ülkede öğretmen başına 10 ila 15 öğretmen düşüyor, diğer Avrupa ülkelerinde bu sayı 20’nin altında bulunuyor. Sadece Türkiye’de dikkati çekecek düzeyde yüksek bir oranda, bir öğretmene 25 öğrenci düşüyor" ifadesi yer aldı. Genelde öğretmen başına düşen öğrenci sayısının 2001-2006 arasında tüm ülkelerde azaldığı, bunun genç nüfustaki azalış ve öğretmen sayısının sabit kalmasıyla açıklanabileceği belirtilirken, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Malta, Slovakya ve Türkiye’de de azalma görüldüğü kaydedildi ve şöyle devam edildi:

"Ortaöğretimde Avrupa ülkelerinin çoğunda öğrenci/öğretmen oranları öğretmen başına 10 ile 15 öğretmen arasındadır. Bu oranlar genellikle ilköğretimden daha düşüktür. Yunanistan, Litvanya ve Portekiz ortaöğretimin her düzeyi için öğretmen başına 10 öğrenciden az oranlar kaydetmiştir. Ayrıca Belçika, Malta, Finlandiya ve Liechtenstein ortaöğretimin alt düzeyinde öğretmen başına 10 öğrenciden de azına sahiptir. Almanya, Hollanda, Romanya (ortaöğretimin yukarı düzeyi), Finlandiya (ortaöğretimin yukarı düzeyi), İngiltere (ortaöğretimin alt düzeyi) ve Türkiye’de ise ortaöğretimde öğretmen başına 15 öğrenci düşmektedir."

Hemen her ülkede "yabancı anadile sahip çocukların" dil öğreniminde özel ihtiyaçlarına yönelik olarak okullarda yardım aldıkları belirtilen raporda, "Bu gibi önlemlere sadece Türkiye’de başlanmamıştır" ifadesi kullanıldı, bu tip dil desteklerin ülkeye yakınlarda gelmiş göçmen çocukları için planlandığı kaydedildi.

Rapora göre, tüm ülkelerde ortaöğretimi bitiren ve koşulları yerine getiren öğrencilere diploma veriliyor. Bu diplomalar üniversite eğitimi için asgari şartı oluşturuyor. Raporda, "Sadece İspanya, İsveç ve Türkiye’de ortaöğretimin son yılı ya da genel ortaöğretim yılları boyunca yapılan sürekli değerlendirme bazında diploma veriliyor. Diğer yerlerde diplomalar bir tür nihai sınav sonucu alınıyor. İrlanda, Fransa, Malta, Romanya ve Slovenya’da diploma ayrı bir dış bitirme sınavından sonra veriliyor" denildi.