Selçuk Üniversitesince (SÜ) bin 250 atasözü üzerinde yapılan araştırmada, detaylı analizleri yapılan Türk atasözlerinin çocukların ahlaki gelişimlerinde önemli bir yeri olduğu belirlendi.
SÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Öğretim üyesi ve Psikolojik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Selahattin Avşaroğlu Dr. Yayha Çıkılı, Araştırma Görevlisi Yakup Yıldırım ve Uzman Ali Ergüven ile bireylerin ahlaki gelişimlerinde atasözlerinin yeri ve önemi hakkında yaklaşık bin 250 Türk atasözünü analiz ettiklerini söyledi.
Yapılan incelemelerde atasözlerinin çocukların ahlaki yargı geliştirmelerinde önemli bir yeri olduğunun belirlendiğini ifade eden Avşaroğlu, ”Türk atasözlerinden ahlak gelişimiyle ilgili olanları analiz etmeye çalıştık. Ahlak, bir grupta ya da belirli bir çevrede kabul edilen ortak davranış kurallarının tümü olarak anlamlandırılabilir. Ahlak, bir bireyin kendince neyin ‘iyi’ ya da ‘doğru’ olduğunu tanımlamasıdır. Önemli olan birey üzerinde suçluluk değil, sorumluluk duygusunun yüklenmesi gerektiği vurgulanmalıdır” dedi.
Avşaroğlu, kişinin ahlak gelişimi ve toplumsal yönden ahlaki düzeyle ilgili birçok araştırma yapıldığına işaret ederek, şu bilgileri verdi:
”Çocukluk dönemindeki yaşantı biçiminin ne kadar önemli olduğu ve karakter gelişiminde o dönemdeki yüklemelerin sonraki yıllara aktarıldığı unutulmamalıdır. Bundan dolayı çocukların ahlak gelişimleri özenle ve dikkatle izlenmeli, yetişkinler olarak sağlıklı ve düzeyli modeller olunmalıdır. Ahlaki anlamalar çocuklukta sistematik yollar içinde şekillenmeye başlar. Çocukluktan yetişkinliğe bu düşünme yolları içinde gelişimsel dönüşümler vardır. Yaptığımız incelemelerde de bireylerdeki ahlak gelişimi ve ahlak ilkeleri içinde birçok atasözüne rastlandı. Her milletin kendi kültür anlayışına göre bölgesel veya evrensel nitelikler taşıyan atasözleri, akılda kalıcı olduğu için öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Atasözleri de bir ninni, mani gibi halkın özünden çıktığı ve anlam derinliği olduğu için hafızada kolay kalıyor. Çocukların birçok cümleyle anlatılabilecek şeyleri atasözleriyle kısa ve doğru şekilde öğrenebildiği gözlendi.”
Selahattin Avşaroğlu, atasözlerinin bireyin karakter gelişimi ve benlik saygısı gibi önemli gelişim süreçlerini ayarlama ve uyum düzeyini sağlamada etken olduğunu vurguladı.
İNCELENEN ATASÖZLERİNDEN BAZILARI
-Destursuz bağa girilmez (gireni sopa ile kovarlar): İzin alınmadan girilmeyecek bir yere girmeye, yapılmayacak bir işi yapmaya kalkan kimse, bunun cezasını fazlasıyla çekebilir.
-Emanete hıyanet olmaz: Bize güvenerek korumamız altına bırakılan emanetlere el uzatmamalı, kötülük etmemeliyiz. Böyle bir davranış hem örf ve adetlerimize hem de değerlerimize yakışmaz. Çocukların karakter gelişiminde bu tür öğretilerin çok önemli yeri vardır.
-Bana dokunmayan yılan bin yaşasın: Bazı bencil, çıkarcı kimseler vardır ki, onlar, sırf kendilerine zarar gelmiyor diye kötülük yapan kimselere engel olmayabilirler. Nemelazımcı olmak toplumsal düzeni bozan sosyolojik bir sarsıntıdır.
-El için kuyu kazan, evvela kendi düşer: Başkasının kötülüğünü düşünen, bunun için tuzaklar kuran kimse, kurduğu tuzağa önce kendisi düşebilir. Başkalarını kötüleyerek ulaşılan bir başarının değeri yoktur.
-Kusursuz dost arayan dostsuz kalır: Eksiksiz, noksansız kişi olmaz, hiç kimse mükemmel değildir. Bu sebeple kusursuz dost arayan dostsuz kalır. Dost bulmak istiyorsak, onların kusurlarını, hatalarını ve yanlışlıklarını telafi edebilecek tutumlar göstermeliyiz.
-Bir (sağ) elinin verdiğini öbür (sol) elin görmesin: Yardım etmek insani bir değerdir. Yoksula ve ihtiyacı olan birine yardım ederken insanın amacı kendini göstermek değil, görevini ve sorumluluğunu yerine getirmektir.