İlköğretime başlayacak öğrenciler, artık Milli Eğitim Bakanlığı’nca otomatik olarak okullara yerleştirilecek. Ulusal adres veri tabanındaki bilgiler esas alınarak, her çocuk oturduğu semte en yakın kuruma yazılacak. Veliler okul yöneticileri ile muhatap olmayacağı için ‘kayıt parası’ ödemekten kurtulacak.
Ancak otomatik e-kayıt sistemi, varoş ve elit kesim arasındaki eğitim-öğretim uçurumunu daha da derinleştirecek. Gelir seviyesi düşük bölgelerde oturan aileler, çocuğunu iyi semtlerdeki okullara yazdıramayacak. Özellikle kalabalık ilçelerde ikamet edenler, sınıf mevcudu 60-70′lerdeki kurumlara evladını göndermek zorunda kalacak. Veliler, 29 Haziran’da yapılacak otomatik yerleştirme öncesi telaşa düştü. Çocuğunun geleceğinden endişe duyanlar, semt değiştirmeye başladı. Kayıt parasını şimdi emlakçılara ödüyorlar. Çaresiz kalan bazı velilerse bir adreste 2-5 aile oturuyormuş gibi gösteriyor. Sahte kontratlarla nüfus müdürlüklerine adres değişikliği için başvuruyorlar.
Bu durumun en çarpıcı örnekleri İstanbul’un Bakırköy ilçesinde yaşanıyor. Kaymakam Dursun Ali Şahin son bir ay içinde yaklaşık 2 bin ailenin Nüfus Müdürlüğü‘nde adres değişikliği yaptığını söylüyor. "Çok sayıda evde en az iki ailenin yaşadığı görülüyor. 3 aile hatta 5 ayrı soyisimden insanın bile kaldığı evler var." bilgisini veriyor. Bazı semtlerde kiraların yüzde 10 ile 20 arasında yükseldiğine dikkat çekerek, "Bazı emlakçılar, 2–3 aylık kira parasını alıyor, daha sonra kontratı iptal ediyorlar." diyor. Şahin, Bakırköy’deki resmi ilköğretimlerde okuyan 27 bin öğrencinin yarısının diğer ilçelerden geldiğini ifade ederek, şunları kaydediyor: "Nüfus artış hızı eksilerde olan bir ilçeyiz. Bazı okullarımız bu yıl 130 öğrenci alabilecekken okul çağına gelen öğrenci sayısı 25–30 civarında. Bu yüzden bakanlıktan Bakırköy’ün otomatik e-kayıt sistemi dışında tutulmasını istedim." İstanbul gibi büyükşehirlerde semtlere göre okulların kalitesi arasında adeta dağlar var. Zamanında nüfus yoğunluğu değil, arsaların mevcudiyetine göre okul yapıldığı için bazı semtlerde sınıf mevcutları 15–20 kişide kalırken bazılarında ise 80 kişiye bile ulaşabiliyor. Bakırköy’de bir dersliğe 30, Kadıköy’de 34 öğrenci düşerken, varoş sayılabilecek Sultanbeyli’de 76, Esenler’de 71 öğrenci düşüyor. Yeni dönemde Esenler gibi bir tane bile okul yapacak arsa bulunmayan ilçelerdeki sınıf mevcutları 100’lere kadar ulaşacak. Bahçelievler Yenibosna’da oturan Abdullah Özcan, haksız uygulamaya isyan eden velilerden. Çocuklarından birinin Ataköy’de okuduğunu anlatarak, şunları söylüyor: "Diğer çocuğum okul çağına geldi. İşyerimden dolayı Yenibosna’da oturuyorum. Ataköy’de ev tutacak gelirim yok. Devlet beni oturduğum bölgeden dolayı cezalandırıyor. Çocuğumu Yenibosna’daki kalitesi düşük okullara göndermek zorunda mıyım? Devlet önce bütün semtlerdeki okulların kalitesini aynı düzeye getirsin." (ZAMAN)