15 bin öğretmene girişimcilik eğitimi

Eğitim Güncel
Milli Eğitim Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) arasında mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında görevli yönetici ve me...
EMOJİLE

Milli Eğitim Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) arasında mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında görevli yönetici ve meslek dersleri öğretmenlerine yönelik olarak verilecek ”Öğretmenlik, Girişimcilik ve Liderlik Eğitimleri İşbirliği Protokolü” imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı binasında gerçekleşen imza törenine, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ile Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ömer Açıkgöz ve diğer ilgililer katıldı.

Törende konuşan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, protokolle mesleki ve teknik eğitimde 15 bin yönetici ve öğretmenin mesleki niteliklerinin, girişimcilik ve liderlik özelliklerinin desteklenmesinin amaçlandığını belirterek, günümüz bilgi toplumunda, girişimcilik ruhunun, yeni anlamlar yüklenerek kazanılması ve geliştirilmesi gereken bir beceri ve kültürü ifade ettiğini söyledi.

Girişimci bir ruh ve girişimci kültürün kendiliğinden serpilip, gelişmediğini belirten Bakan Avcı, aileden başlayarak okulda ve toplumda bu kültürü besleyecek ve gelişmesine imkan sağlayacak özgür bir ortam yoksa girişimin öneminden söz edilse de girişimciliğin desteklenmiş olamayacağına işaret etti.

”Burada bir itirafta bulunmamızda sakınca yok” diyen Bakan Avcı, ”Toplumsal kültürümüzün yeni ve farklı şeyler söylemeyi, hayal kurmayı, merak ve araştırma duygusunu risk ve sorumluluk almayı, cesaret ve öz güveni teşvik ettiğini, çocuklarımızı yüreklendirdiğini söylemek biraz zor görünüyor” diye konuştu.

Son 10-11 yılda eğitim sisteminde gerçekleştirilen değişimin temel amacının da araştırıcı, yenilikçi, özgür düşünen, hayal eden dolayısıyla da girişimcilik ruhuna sahip bireyler yetiştirmek olduğuna dikkati çeken Bakan Avcı, bunun için elverişli bir ortam hazırlamanın, çocukların önlerindeki engelleri kaldırmanın ve onları cesaretlendirmenin herkesin görevi olduğunu kaydetti.

Cesaretin hayatı değiştirecek sihrini, önce anne babaların sonra da öğretmenlerin ortaya çıkaracağını vurgulayan Bakan Avcı, bu nedenle öğretmenler ve eğitim yöneticileri için mesleki gelişim, girişimcilik ve liderlik eğitimlerini önemsediklerini ve bununla ilgili projeler başlattıklarını söyledi.

Bu kapsamda çeşitli kurs ve seminerler düzenlendiklerini, üniversiteler, STK’lar ve kamu kurum ve kuruluşları ve özel sektörle iş birliği yaptıklarını ifade eden Bakan Avcı, geçen yıl ocak ayında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK iş birliğiyle mesleki ve teknik öğretim öğrencilerine girişimcilik kültürü kazandırılması ve bu yöndeki becerilerinin artırılması çalışmalarının başlatıldığını, bunun kısa vadedeki sonuçların bu iş birliğinin önemini ve anlamını bir kat daha artırdığını kaydetti.

Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Öğrencilerimizin, girişimcilik ruhunu canlandıracak çalışmalar yaparken, öğretmenlerimiz ve yöneticilerimizin eğitimiyle inşallah bu zihniyet dönüşümünü çok daha hızlı ve etkin şekilde gerçekleştirmiş olacağız. 2013-2015 yıllarında bu protokolle eğitime alacağımız yöneticilerimiz ve öğretmenlerle birlikte mesleki ve teknik eğitimde 25 bin yönetici ve öğretmenimizi eğitimden geçirmeyi amaçlıyoruz. Bu protokol kapsamında düzenlenecek eğitimlerden 15 bin öğretmen ve yöneticimiz faydalanacak, bunun yanında 10 bin meslek dersleri öğretmeni ve idarecisinin gelişimlerini de Bakanlığımız gerçekleştirecek.”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün ise yaptığı konuşmada, imzalanacak protokolle çok önemli bir işbirliğinin başlayacağını söyledi.

Mesleki ve teknik eğitim konusunun, Türkiye’nin en önemli konularından biri olduğunu vurgulayan Bakan Ergün, bu protokolle, bu önemli konu üzerindeki çalışmalara daha da ivme kazandırmak istediklerini ifade etti.

Bu kapsamda Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü’nün (TÜSSİDE), bir takım seminer programları düzenleyeceklerini ve müfredat hazırlayarak eğitim programları uygulayacağını aktaran Bakan Ergün, ”Elbette bu tür programları uygulamakla iş bitmiyor. Sonuçlarını da değerlendirmek, programın amacına ulaşıp ulaşmadığını da analiz etmek gerekiyor. TÜSSİDE, hazırladığı raporları Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaşacak ve bu sürecin tasarımında Milli Eğitim Bakanlığımızın sağlayacağı veriler çok önemli verilerdir, bunlar kullanılacaktır” dedi.

”Türkiye’nin en büyük avantajı genç ve dinamik nüfusu”

Nihat Bakan Ergün, Türkiye’nin genç, büyük ve dinamik nüfusa sahip olmasını ülkenin en büyük avantajı olarak değerlendirerek, bugün özellikle Avrupa ülkelerinin yaşlı nüfusu nedeniyle yeniliklerden ve dinamizmden hızla uzaklaştığını ifade etti.

İmkanların iyi değerlendirilmesi sonucunda, bunun bir nimet olacağını dile getiren Bakan Ergün, şöyle devam etti: ”Genç nüfus da böyle bir şeydir, bir imkandır, bir fırsattır. İyi değerlendirirsek gerçekten bizim için büyük bir nimet olur ama iyi eğitemezsek, kaliteli eğitim veremezsek, ona iyi bir gelecek inşa edemezsek genç nüfus, büyük bir probleme dönüşür. O nedenle Türkiye için en büyük, en değerli yatırım insana yapılan yatırımdır. Türkiye’nin daha kalkınmış, daha müreffeh olmasını gerçekten istiyorsak, eğitimi hem içerik hem de materyal anlamında zenginleştirmemiz ve onu zirveye çıkarmamız gerekiyor.”

”Meslek liselerini yeniden güçlendirmek adına önemli adımlar attık”

Sanayicilerin birçok yerde, nitelikli eleman bulamamaktan şikayet ettiklerine değinen Bakan Ergün, ”Türkiye gibi işsizliğin yüzde 9’lar seviyesinde olduğu bir ülkede işverenlerin eleman bulamıyor olması, eğitim sistemimizle ilgili önemli bir açığa, önemli bir ihtiyaca işaret etmektedir” diye konuştu.
Bu çelişkinin izahının, mesleki eğitim konusunda yattığını belirten Bakan Ergün, Bakanlık olarak Türkiye’nin insan kaynaklarını daha iyi değerlendirmek için çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Bakan Ergün, şunları söyledi: ”Türkiye’de bazı süreçler tartışılıyor, mesela 28 Şubat süreci… Bu sürecin siyasete olan etkileri üzerine tartışılıyor, ekonomiye olan etkileri üzerinde tartışılıyor ama şu açıdan hemen hemen hiç tartışılmıyor. Bu sürecin belkide en büyük zararı eğitime ve özellikle mesleki ve teknik eğitime olmuştur. Zaten gelişmiş ülkelere göre zayıf durumda olan meslek liseleri o süreçte çok daha geri plana itilmiştir. Son 10 yıl içinde meslek liselerini yeniden güçlendirmek, onlara yeniden eski canlılığını kazandırmak adına önemli adımlar attık. Özellikle katsayı sorununun aşılmış olması, çocuklarımızın ve velilerin, yeniden meslek liselerine teveccüh göstermesini sağladı. Yine Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) bünyelerinde kurulan meslek liselerine öğrenci başına destek vermeye başladık, bu da meslek liselerine ayrı bir ivme kazandırdı. Bundan sonraki süreçte artık mesleki ve teknik eğitim veren okullarımızı nitelik olarak geliştirmeye daha fazla odaklanmamız gerekiyor.”

”Bizim mutlaka girişimciliğe, katma değere ihtiyacımız var”

Bugün imzalanacak protokolün, işe öncelikle eğiticileri eğiterek başlama ihtiyacının bir sonucu olduğuna işaret eden Bakan Ergün, meslek liselerinde hem öğretmen kalitesini artırma hem de materyal kalitesini, içeriği artırma çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.

Özellikle girişimcilik konusunu, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümü noktasında en kilit konu olarak gördüklerini vurgulayan Bakan Bakan Ergün, şunları söyledi:

”Bizim mutlaka girişimciliğe, katma değere ihtiyacımız var. Bunu oluşturmakta mesleki eğitim çok önemli rol oynayacaktır. Onun için bu protokole çok önem veriyoruz. Bundan sonraki süreçte kurumlarımız arasındaki eş güdümü en üst seviyede tutmaya devam edeceğiz. Eğitimi içerik ve materyal açısından zenginleştiren her projeye destek vermeye devam edeceğiz. Bugün imzaladığımız bu protokolün, bu irademizi yansıtan bir protokol olduğunu düşünüyorum.”

15 bin yönetici ve öğretmene eğitim verilecek

Protokol kapsamında MEB ile TÜBİTAK işbirliğinde 3 yıl içerisinde MEB’e bağlı, örgün ve yaygın mesleki eğitim veren okul ve kurumlarda görev yapan 15 bin yönetici ve öğretmene, haftalık 56’şar saat eğitim ve öğretim verilmesi planlanıyor.

Bu kapsamda öğretmenlere ”Öğretmenlik ve Girişimcilik Eğitimi”, yöneticilere ise ”Liderlik ve Girişimcilik Eğitimi” verilecek. Eğitim ve öğretimlerde gruplar 30’ar kişiyi geçmeyecek. Akademisyenlerin veya kamu kurum ve kuruluşlarından alan uzmanlarının eğitim görevlisi olarak görev almaları sağlanacak.

Seminerlerin tamamı için 18 milyon 782 bin 105 TL’lik bir kaynak oluşturulacak. Bu miktarın yüzde 53’ünü oluşturan 10 milyon TL’lik kısmı MEB tarafından, yüzde 47’lik kısmını oluşturan 8 milyon 782 bin 105 TL’si ise TÜBİTAK tarafından karşılanacak. 

Meb.gov.tr