Siirt hakkında bilgiler
İklim
Siirt ilinde kara iklimi hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. İlin Kuzey ve Doğusu kışın daha soğuk ve yazın daha serin olur. Yıllık yağış ortalaması 757 mm’dir.
-Türkiye’nin İlleri Hakkında Genel Bilgiler Tam Liste-
Bitki Örtüsü
Siirt il alanı, Doğu Anadolu yapraklı orman kuşağı ile Güneydoğu Anadolu bozkır kuşağı üzerinde kalır. Toros Dağları’nın Güneydoğu Toroslar adıyla anılan bölümleriyle, buradan kuzeye doğru uzanan plato ve dağlarda önemli ölçüde azalmış meşe ağaçları vardır. Hemen hemen saf meşe topluluklarından oluşan bu ormanlara “Doğu Anadolu Meşelikleri” adı verilmektedir. Güneydoğu Anadolu bozkır kuşağını kuzeyden çevreleyen Toros Dağları’nın birçok yerinde saf meşeliklere rastlanır. Siirt İli’nin kuzey ve doğusunu bütünüyle kaplayan dağlar bu meşe ormanlarının yoğun olduğu yöreler arasındadır. Uzun yıllar kesile kesile bozuk baltalıklara dönüşmüş olan bu ormanlar, güneyde bozkır kuşağı yakınında çalılıklar ve bodur ağaçlıklardan oluşan bir örtüye dönüşür. Meşe türlerinden en yaygın olanı Mazı Meşesi’dir. Yörede öbür meşe türlerine de rastlanır. Bazı kesimlerde meşelikler arasında tek ya da gruplar halinde ardıç ağaçları bulunmaktadır.
Flora
Yapılan çalışmaların değerlendirilmesi sonucu sadece Siirt ilinde yayılış gösteren ve izlenmesi gereken 7 tür tespit edilmiştir. Bu türlerin 5 tanesi lokal endemik, 2 tanesi endemik türlerdir. IUCN tehlike kategorileri de göz önünde bulundurulduğunda, izlenmeleri önerilmektedir.
Siirt İlinde bu zamana kadar Flora konusunda kapsamlı bir çalışma yapılmamış olup, Doğa Koruma ve Milli Parklar(DKMP) Genel Müdürlüğü, Üniversiteler vb. kurumlar tarafından tespit edilen endemik türler bulunmaktadır.
Fauna
Siirt İlinde bu zamana kadar bu konuda kapsamlı bir çalışma yapılmamış olup, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Üniversiteler vb. kurumlar tarafından tespit edilen endemik türler bulunmaktadır.
1- Pelophylax ridibundus (Ova kurbağası): Amfibiler açısından bilhassa batı ülkelerinde tüketilen ve bu yüzden ülkemizden de ihraç edilen Ova kurbağasının (Pelophylax ridibundus) doğadan toplanmasının kontrol altına alınması gerekir. Ayrıca ülkemize endemik olan, IUCN açısından hassas tür (VU) olarak nitelendirilen Anadolu benekli semenderi (Neurergus strauchii) korunması gereken bir türdür.
2- Su samuru (Lutra lutra) ve yaban keçisi (Capra aegagrus): Siirt ili için koruma öncelikli taksonlar olarak belirlenmiştir. Her iki tür de ekolojik denge unsuru olup, yaban keçisi düşük birey sayısına sahiptir. Memeli türlerinin araştırılması kapsamında yapılan literatür ve arazi çalışmaları sonucunda 2 türün gösterge tür olması önerilmiştir. Bu türler su samuru (Lutra lutra) ve yaban keçisidir (Capra aegagrus). Gösterge türler popülasyon düzeyinde izleme çalışmalarının yapılması büyük önem arz etmektedir.
Ekonomik Yapı
Faal nüfûsun % 65’i tarım ve hayvancılıkla uğraşır.
Tarım: Tarla tarımı önemlidir. Başlıca tarım ürünleri, buğday, arpa, pirinç, nohut, mercimek, tütün ve soğandır.
Meyvecilik de oldukça ileridir. Türkiye’de yetişen narın beşte biri Siirt’te yetişir. Yaklaşık 8-10 bin tondur. Ayrıca ceviz, antepfıstığı, üzüm, zerdali ve bâdem bol miktarda yetişir.
Hayvancılık: Önemli bir geçim kaynağıdır. Siirt yaylaları hayvancılığa çok elverişlidir. Sığır, koyun, kıl keçisi, tiftik keçisi beslenir. Ayrıca arıcılık da yaygın olarak yapılır. Pervari balı Türkiye çapında meşhurdur.
Mâdenleri: Siirt tuz bakımından da çok zengindir. Kaynak olarak çıkan tuzlu suyun buharlaştırılması ile elde edilir. Çay, Şirvan, Melefan, Sadak, Serkol, Sulha, Ziriki ve Kozluk tuzlaları başlıca tuz çıkarılan yerlerdir. Senede 5 bin tona yakın tuz elde edilir. Bakır ve krom yatakları henüz işletilememektedir. İl sınırları içinde bulunan bâzı kuyulardan çıkarılan petrol, Batman’daki rafineride işlenir.
Sanâyi: İlde sanâyi gelişmemiştir. Başlıca sanâyi tesisleri arasında Siirt Yem Fabrikası, Un Fabrikası, Meyan Balı Fabrikası, tuğla ve kiremit fabrikaları ve teneke fabrikası yer alır. Ayrıca çok sayıda dokuma tezgâhlarında, tiftik ipliğiyle Siirt battaniyeleri dokunur. Eğlence köyünde, petrol sondajı esnâsında çıkan 80°C’lik sıcak su “jeotermal” imkânı henüz değerlendirilememiştir. Seracılıkta bu imkân kullanılabildiğinde verim çok artacaktır.
Siirt İlçeleri
Kurtalan : 1500 tarihlerinde Şerefhan Beyliği toprakları içinde bulunan Kurtalan İlçesi Osmanlı sınırları içine girdi. Kurtalan “Garzan” adıyla Siirt’in eski kazalarından biridir. Ancak yerleşim yeri birkaç defa değişmiş, 1938 yılında adının “Kurtalan”, yerinin de Mısrıç Köyü olarak değiştirilmesi bir kanunla kabul edilmiş, 1944 yılında tren yolu hattının Mısrıç Köyü’ne ulaşmasıyla İlçe Merkezi oraya taşınmıştır. Doğusunda Siirt İli, batısında Beşiri, güneydoğusunda Eruh, güneybatısında Hasankeyf İlçeleri bulunmaktadır. İlçe’nin doğusunda Başur Çayı, batısında Garzan Çayı ve güneyinde Botan Çayı doğal olarak idari sınırları belirlemektedir. Toplam yüzölçümü 669.25 Km2’dir. Nüfus yoğunluğu Km2 başına 145 kişidir. İlçe’nin rakımı 670 M.’dir. Başur Çayı’nın İlçe sınırları içerisindeki uzunluğu 60 Km.’dir. Garzan Çayı’nın uzunluğu ise 100 Km.’dir. Reşan Çayı ile Garzan Çayı Çattepe Köyü yakınında birleşmektedir. Ekinli Köyü’nde DSİ tarafından Yayıklı Köyü’nde ise Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü tarafından yaptırılan birer sulama göleti bulunmaktadır.
Aydınlar (Tillo) : Eski adı Tillo olan Aydınlar İlçesi 3647 sayılı kanunla 18 Mayıs 1990 tarihinde ilçe olmuştur. Tillo’nun Süryanice manası “Yüksek Ruhlar” ‘dır. 1514’te Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Seferi sonunda Osmanlı egemenliğine geçen İlçe, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren Siirt İli’ne bağlı bir bucaktı. Tillo Nahiyesi ilçe olduktan sonra Aydınlar ismini almıştır. Bu isim İlçe’de ilim ve irfana verilen önemi ortaya koymaktadır. Ayrıca, İlçe’de aydın bir insan zümresi varlığı da böyle bir adın İlçe’ye verilmesine etki etmiştir. İlçe’de İsmail Fakirullah Hz. ve İbrahim Hakkı Hz. gibi ilim adamları ve mutasavvıfların yaşamış olması İlçe’yi kültür açısından önemli kılmaktadır. Aydınlar adının yeniden”Tillo” olarak değiştirilmesi ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisine kanun teklifi verilmiştir.
Eruh : Eruh’un kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Eruh M.Ö. 1000 yıllarından itibaren Urartu, daha sonra Med, Pers, Selçuk ve İslam İmparatorlukları hakimiyetinde kalmış olup, Yavuz Sultan Selim zamanında bölge ile birlikte Osmanlı topraklarına katılmıştır. Siirt İli’nin en eski ilçelerinden biri olduğu Hicri 1288, Miladi 1872 tarihli Diyarbekir Salnamesi’nde (yıllıkta) Siirt Sancağı’na bağlı 4 kaza arasında Eruh Kazasıda sayılmakta; Zilan, Dergül ve Pervari adlarında 3 nahiyenin bağlı olduğu, Hicri 1315, Miladi 1899 tarihli Bitlis Salnamesi’nde; Eruh’un Siirt Sancağı’na bağlı bir kaza olduğu Dergül, Lodi ve Fındık adlarında 3 nahiyesinin bulunduğu kaydedilmekte olup, her iki tarih arasında Pervari Nahiyesi’nin Eruh’tan ayrılarak ayrı bir ilçe haline geldiği anlaşılmaktadır. Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte il olan Siirt İli’ne bağlı ilçe statüsüne kavuşturulmuştur.
Baykan : Baykan İlçesi, 20.05.1938 tarih ve 3393 sayılı kanunla halen İlçe Merkezi’ne bağlı köy durumundaki Tütenocak’ta (Koh) kurulmuştur. 1949’da İlçe Merkezi, Diyarbakır-Bitlis devlet karayolu üzerinde bulunan tarihi bir geçmişe sahip olan “Havil Hanları” Mevkii’ne nakledilmiştir. Daha sonra İlçe’nin adı Baykan olarak değiştirilmiştir.
Pervari : İ.Ö. 550’lerde Persler sonra da Makedonyalılar’ca işgal edilen yöre İ.Ö. 306’da Selokid Krallığı sınırları içinde kaldı. İ.Ö. 129’da Partlar’ın eline geçen Pervari İ.S. 77’de Roma İmparatorluğuna katıldı. IV ve V. Yy.’larda Bizanslarla Sasanlılar arasında el değiştiren yöre 700’lerde Arap Etkinliği’ne girdi. 1243’te Moğollarca işgal edildi. 1514’te Osmanlı topraklarına katıldı. Pervari Osmanlı İmparatorluğu zamanında, Tanzimat’tan sonra 1852 yılında Siirt Sancağının Eruh Kazası’na bağlı bir nahiye olarak mülki taksimatta yer almıştır. Cumhuriyetten önce ilçe olduğu bilinmekte ise de, ilçe oluş tarihi kesinlikle saptanamamıştır.
Şirvan : İ.S. 77’de Roma Etkinliğine giren Şirvan, 395’ten sonra Bizans, 572’de Sasani Devleti sınırları içinde yer aldı. 700’lerde Arapların eline geçti. Yöre 1100’lerde Artuklu, 1243’te Moğol egemenliğine girdikten sonra 1514’te Osmanlı topraklarına katıldı. İlçe Cumhuriyet’ten önce İmparatorluk idaresinde Siirt Sancağı’na bağlı en eski yerleşim birimlerinden biridir. 1871 tarihli Diyarbekir Salnamesi’nde Siirt Sancağı’na bağlı dört kaza arasında Şirvan Kazası’da sayılmaktadır. Daha önceleri Küfre Beyliği, Şirvan’da uzun süre egemenliğini sürdürmüştür. Şirvan’da “Küfre” diye anılan mahallenin adı o zamandan kalmıştır. 1871 yılında Şirvan, Siirt vilayet olmadan önce Bitlis İli’ne bağlı bir bucaktı.
Siirt Ulaşımı
Siirt’e kara ve demiryolu ile ulaşılır. Demiryolu hattı Diyarbakır’dan sonra, Siirt’in Kurtalan ilçesine uğrar. İl dâhilinde demiryolu uzunluğu 83 km’dir. Diyarbakır-Siirt-Bitlis karayolu Siirt’ten geçer. Elazığ-Bingöl-Muş yolu Bitlis’te 6 numaralı devlet yolu ile birleşir.
Demiryolu : İstanbul Haydarpaşa Garından kalkan ekspresler 30 km. uzaklıktaki Kurtalan İlçemize kadar gelmektedir.
Havayolu : Siirt’ten hergün aktarmalı olarak Siirt-Ankara-İstanbul, yine aktarmalı olarak İstanbul-Ankara-Siirt uçak seferleri yapılmaktadır.
Karayolu : İstanbul’a 1.564, Ankara’ya 1.113 ve İzmir’e 1.616 km. uzaklıkta bulunan İlimizden her gün tüm İllerimize otobüs seferleri yapılmaktadır.
Siirt Yeryüzü Şekilleri ve Bilgileri
Botan : [Çay] ,
Tünek : [Dağ] ,
Başur : [Çay] ,
Siirt tarihçesi
Batısında Anadolu, Güneyinde büyük Mezopotamya kültürlerinin olduğu Siirt, yaklaşık on iki bin yılı bulan geçmişiyle medeniyetler arasında bir köprü gibidir. Siirt, varlığının bulgulara geçtiği ilk dönemlerde Tel Halef ve El-Ubeyd kültürlerine dahildir. İlk olarak Samiler, küçük şehirler kurarak bu bölgede medeniyet faaliyetlerine başladı. Ardından burada tarih sahnesinde Sümerler, Akadlar, Gutiler, Asur, Babil, Mitanni ve Hurriler göründü. Siirt, en parlak dönemlerinden birini Medler zamanında geçirdi. Kyras’la birlikte Perslerin eline geçen şehir, Büyük İskender’e kapılarını açmış ve Hellenistik kültürün de önemli imarlarından biri haline gelmişti. Ardından Part ve Sasanilerin ile Roma arasında önemli bir mücadeleye sebep olmuştu.
640’ta İslam ordularının İyad Bin Ganem ve Halid Bin Velid komutasında bölgeye gelmesiyle birlikte Siirt Patriği şehri Müslümanlara teslim etti Sarp dağları, korunaklı kaleleri ve stratejik önemiyle Siirt, halifeler devrinden sonra sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Hasankeyf Artukluları, Zengiler ve Eyyübilerin eline geçti. Orta Asya’dan bölgeye yoğun göç üzerine ise buraya Anadolu Selçukluları hakim olduktan sonra, bölgede Harzemşahlı Celaleddin faaliyet gösterdi. Moğolların istilasıyla birlikte büyük bir karmaşa baş gösterdiyse de Safaviler ve Akkoyunlular burada büyük imar faaliyetleri geliştirdiler.
Bu dönem sonrası Botan (Cizre) Emirliği’nin parlamasıyla doğu medeniyetinin önemli merkezlerinden biri haline gelen Siirt, İslam coğrafyasında bir ilim merkezi olarak medreseleriyle ün salmış ve birçok alim, edebiyatçı, coğrafyacı, gökbilimci, hekim ve yönetici yetiştirmiştir. Çaldıran Savaşı’ndan sonra Osmanlıların eline geçen şehir, 1524’te şehrin sahibi olan Eyyübi soyunun sona ermesi üzerine önce Diyarbekir, ardından da Van eyaletine bağlı bir sancak haline getirildi. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte İl olan Siirt, 1990 yılında Batman ve Şırnak’ın il olması üzerine yeniden yapılandırılmıştır.