İşte Bakan Şahin’in açıklamalarından satır başları:
YENİ EVLENEN ÇİFTLERE 10 BİN LİRA
Bakan Fatma Şahin konuşmasının ardından, Twiter’dan da mesaj yayınladı.
ANNE BABAYA 15 DEĞİL 30 YIL İSTENECEK
Bir komisyon kuruldu. Bizden uzmanlar, akademisyenler var, ne yapmamız gerektiğini çalıştılar.
Artık cinsel suçlarda ‘beden ve ruh sağlığı bozulmuştur’ o rapor istenmeyecek. Çocuk izleme merkezi önemli. Hastanelere kurdular. İkinci defa mağduriyet olmasın diye.
CEZALAR NASIL ARTIRILACAK
En ağır şekilde. Onun bütün hayatını mahvediyorsunuz, 4’te 3’e indirilme gibi, indirimler indirimler toplumun vicdanında karşılığını bilmiyor. Hakimler savcılar kutsal bir görev yapıyorlar. Onlar da haklı olarak yasal olarak görevlerini yapıyorlar. Biz TCK’daki en ağır cezayı almalarını sağlayacağız. Bu konuda hiç tavizimiz yok.
CİNSEL SUÇA HADIM
O konuda o kadar kötü tartışıldı ki, iki milletvekilimizin, üzerinde çok çalıştığı bir konuydu. Bir manşet, farklı topluma yansıması o kadar iyi çalışılması farklı anlayışlara neden oldu.
Orada tıbbi bir tedaviden bahsediliyor. Genetik olarak sorunu varsa, bu bir hastalık. Hormonel bir bozukluk.
Dünyada bunun örnekleri var. Adına şu bu değil tıbbi tedavi. Bunun nedenine göre tedbiri almak gerekiyor. Tedavi yöntemi olacak.
PEDOFİLİ HASTALAR
Bu çalıştığımız pakette bundan dolayı ceza alanlar, istismar taciz tecavüzden ceza alanlar, kesinlikle toplu alanlarda çalıştırılmaması gerekiyor. Biz yasal altyapıyı koyduk. Ama teknolojik altyapımız, link bağlantımız. Bu bağlantıları nasıl görüyorsak bu kişinin izlenmesi gerektiği, nerede ne yaptığının bilinmesi gerekiyor.
ABD’den bir haber geldi. Burada özel okulda çalışan bir öğretmenle ilgili. Daha önce bu olaydan suç almıştı, izlenmesi gerekiyordu. Onlar bizi uyardığı için biz gerekli tedbiri aldık. Bunun için teknolojik altyapıyı oluşturmamız gerekiyor.
ENSEST KANUNLARDA YER ALACAK MI?
Ensest diye yer almıyor. Ancak şöyle deniyor, yakından geldiyse, ağırlaştırılmış bir ceza konuyor. Çok net şekilde bunun bir suç olduğunu, devlet olarak suçu kabul etmeniz gerekiyor.
Önce tanımlaman gerekiyor. Çok daha ağır bir suç olduğunu tanımlayıp, gerekli cezayı artıracak şekilde altyapıyı çalıştık.
TÜBİTAK ile çok önemli bir çalışma. Orada artık devletin sonuçla uğraşmaması gerekiyor. Devletin risk varsa hemen kontrol altına alması, hukuki ekonomik destek verip o çocuğun risklerinin yönetilmesi gerekiyor. 40 tane mühendis çalışıyor.
ÇOCUK YAŞTA EVLENDİRME – ZORLA EVLENDİRME
Kesinlikle bunlar TCK’da olmasına rağmen uygulamalarda sorunlar var. Cezaların güçlendirilmesi ve engel olunması gerekiyor. Bir taraftan da neden erken yaşta evlendiriliyor? Bunun biz çalıştayını yaptık.
TCK’ya göre çocuğu kullanmaya girdiği için anne baba suç alabiliyor. Ama biz mevcut cezayı yüzde 50 artıracağız. Doğu ve güneydoğu’da çocuğun hiçbir suçu yok. Bunun olmaması için ailenin cezalandırılması gerekir.
YÜZDE 50 ARTINCA NE OLACAK?
Av. Alper Sarıca, 15 yaş altındaki çocukların evlendirilmesi durumunda açılacak davada sanıkların, 8-15 yıl arasında değişen sürede hapis cezası ile cezalandırıldığına işaret etti. Av. Sarıca, 15 yaşındaki çocuk ile cinsel birliktelik yaşanmasının, kanunda ‘cinsel saldırı’ olarak ele alındığına işaret ederek “Kanun koyucu 15 yaş altındaki evliliklerde, çocuğun rızasına bakmıyor. Sonuçta çocuk… Çocuğun ruh ve beden sağlığa da bozulmuşsa, verilen hapis cezası 15 yılı buluyor. Öte yandan, örneğin, 15 yaşın altındaki kız eve getirildiğinde, ve buna erkek çocuğun anne-babası da göz yummuşsa onlar da 15 yıl hapis istemi ile yargılanırlar.”
Av. Sarıca, 15-18 yaş arasındaki cinsel birlikteliklerde, çocuğun rızasa olmaması ve şikayet halinde, 2 yıla kadar hapis cezası verildiğini söyledi.
PANİK BUTONU UYGULAMASI
Bursa ve Adana’da yaptık. Bursa’da 41 kişiye panik butonu, Adana’da 36 kişiye verdik. Kadın kendini güvende hissetti, şiddet uygulayanlar için de caydırıcı oldu.
İki bakanlık bunu yaygınlaştıracak şekilde de çalışıyoruz. Töreden dolayı panik butonu isteyen bir erkek vardı.
SIĞINMA EVLERİ
Bizim şu anda Eylül ayı itibariyle, 6284 yasanın bize verdiği görev var. Kadın erkek demiyor, kim mağdursa diyor. Burada özellikle erkeklerin bir takım olaylardan dolayı çok farklı vakalar olabiliyor. Mesela bir tane şu anda İzmir’de bana yardımcı olun diye bir çift geldi. Töreden dolayı. Ailenin baskısından dolayı biz koruyun dediler, biz hemen onlara erkek sığınma evinde hizmet vermeye başladık.
BOŞANMIŞ BABALARIN ÇOCUĞUNU İCRA YOLUYLA GÖRMESİ
Bu çıkan kanın 1949’da galiba çıkmış. Çocuğu evdeki bir buzdolabı, çamaşır makinesi gibi görüyor. Halbuki çocuk bir insan. İcra kanunuyla bu çocuğun işlem görmemesi gerekiyor. Yaşanan sorun anne ve baba ayrıldıkları zaman çocuğun üzerinden birbirlerine şiddet uygulamaya devam ediyorlar. O çocuk arada sıkışıp kalıyor.
Biz çocuğu korumak zorundayız. Mahkeme ayda bir çocuğu görebilirsiniz diyor. Anne çocuğunu göstermemek, erkeğe psikolojik şiddet için bunu yapmıyor. İcra yoluyla çok para ödeniyor. Her ay çocuk kolluk kuvvetlerinin gözetiminde babaya götürülüyor. Bu korkunç bir şey.
Kimsenin ayrılmasını istemiyoruz. Ama istirham ediyorum onların üzerinden birbirlerine şiddet uygulamasını istemiyorum.
SON ŞİDDET RAKAMLARI
Bunların hepsi kayıt dışıydı. Şimdi kayıt içine girdik. Kanun çıktıktan sonra. Bizim yıllara göre ciddi düşüşlerimiz var. 177’den 165’e sonra 155’e düştü. Bu yılın ortalaması geçen yıla göre ciddi bir düşüş yaşanıyor. Ölüm vakalarının azaldığını görüyoruz. Ancak bu bir butona basılmayla çözülmüyor. Bakış açısının değişmesi gerekiyor. Şu anda bu iyileşmenin rakamlara yansıdığını görüyoruz.
TÜRKİYE’NİN YAŞLANMAMASI
Başbakanımızın talimatıyla çok uzun aylar boyu çalıştık. Biz bunun duygusal olarak bakmıyoruz. Bilgi ekonomisine geçeceksek elindeki potansiyeli göreceksin.
Ben 15 yıl özel sektörde çalıştım. Rekabeti biliyorum. Bir taraftan kadın istihdamını güçlendirmemiz, bir taraftan da bu ülkeye dair nüfus planını oluşturmamız gerekiyor. Ya sev ya terket gibi keskin hatlarımız var. Muhafazakar partinin kadını eve göndermesi olarak algılanıyor. İlk kez istihdamda kadın oranı yüzde 30’a çıktı. Biz kadının kalkınmanın bir parçası yapmak için bir destek veriyoruz.
Kadın diyor ki, ben aslında çocuk sahibi olmak istiyorum. Ama benim yaşam şartlarımı iyileştirirseniz ben daha iyi kararlar verebilirim. 80’li yıllarda, bu ülkenin modernleşmesi az çocuk üzerinden genişletildi. Artık dünya bunun bedelini ödedi.
Hürriyet