Mutluluğunuzun Devamı İçin …

Evlilik
Her ilişkide olduğu gibi evlilikte de süreklilik önemlidir. Sokaktan aldığınız bir çiçeği eve getirirsiniz birkaç gün sonra solar. Evliliği de iki insanın ortak aldığı bir çiçek gibi düşünün bakımı ya...
EMOJİLE

Her ilişkide olduğu gibi evlilikte de süreklilik önemlidir. Sokaktan aldığınız bir çiçeği eve getirirsiniz birkaç gün sonra solar. Evliliği de iki insanın ortak aldığı bir çiçek gibi düşünün bakımı yapılmaz ise solar gider, iki tarafta bu birlikteliği sürdürme isteği içinde olmalı ki, bu çiçeğin güneşini, gölgesini ayarlamalı suyunu vermeli ki, bu evlilik sürsün.

Evlilikleri sürdürmenin bir takım yolları vardır. İşte Uzman Psikolog Danışman Bülent Budak‘tan evliliği sürdürmenin yolları…

Temel iletişim becerileri öğrenmek

Evliliği sürdürmek için bazı temel iletişim becerileri vardır bunlar sonradan öğrenilebilir şeyler olduğundan herkes bunları öğrenebilir.

İletişim sürekli konuşmak mıdır? Hayır iletişim öncelikle dinlemek demektir!

Kadınlar genelde; “Efendim ben eşime söylüyorum anlatmaya çalışıyorum beni dinlemiyor.” Acaba siz hiç onları dinlediniz mi? Biraz iğneyi kendimize batırmalıyız. Karşı tarafı dinlemeliyiz onları anlamak için dinlemeliyiz. İletişim sadece düşünce paylaşımı da değildir. Hem düşünce hem duygu paylaşımının birlikte olduğu durumlarda sağlıklı iletişim vardır diyebiliriz.

Ben dilini kullanın. Sen dili; sen ne biçim insansın, sen şöylesin sen böylesin sen yanlış düşünüyorsun, sen haksızsın… gibi. Böyle bir konuşma otomatik olarak karşı tarafı savunmaya sevkedecek ve sonuç: kavga.

Ben dili; hayatım seninle bir konu üzerinde konuşmak istiyorum. Seni çok seviyorum ama eve geç gelmen beni üzüyor, korkuyorum, seni özlüyorum… bu tür bir konuşma taşı bile eritir.

İletişim becerilerinin içinde dürüstlük, hakkaniyet, karşı tarafı adam yerine koyma, fikirlerine tercihlerine saygı duyma gibi özellikler de olmazsa olmazlar.

Duygu ve düşüncelerinizi paylaşın

Duyguları içinize gömmeyin. İçe atmak demek aslında kalbe atmak değil, hafızaya atmak, kafaya takmak demek.bu da organlarımıza zarar verdiği gibi tüm sinir sistemimizi bozar. Siz duygularınızı paylaştıkça o da sizden öğrenir sizi örnek alır. Duyguları derken sevincinizi, özleminizi, üzüntünüzü, öfkenizi karşı tarafa anlatın ama ben dilini kullanarak.

Siz dünyaya böyle gelmediniz, dünyada oluştunuz anneniz babanız şekillendirdi bazı şeyleri “aman kızım sus, çok konuşma…”

Bir ata sözümüz vardır “Türk milleti söylemez söylenir.” diye tam bizi anlatıyor ancak bunların değişmesi lazım. Bu bir evlilik bir birliktelik, katkımızı kurallar içinde aramalıyız. Kavgalar neden çıkar yöntemleri kötü olduğu için. Ben dilini kullanmamız gerekiyor.

Bağlılık–Bağımlılık sorunu

Bağlılık; eşe bağlı olmak, onu sevmek, korumak öbür tarafta bağımlılık; onun kulu kölesi olmak, sen olmadan ben yaşayamam demek. Düşünün çocuklarınızın size bağlı değil de bağımlı olduğunu ne çekilmez olurlardı dimi? Evlilikte eşlerin en büyük şikayeti bu, kadınlar eşlerine çok bağımlılar.

Bir elmanın iki yarısı gibi olmalı çiftler birbirini destekleyen tamamlayan birbirini yok etmeyen. Başka bir insanın sırtına dayanmak ne kadar güvenli olabilir ki. O kişi düşebilir, bizi sırtından atabilir. İnsanın en güvenilir yeri kendi ayaklarıdır. Önce kendinizi sevin kendinize güvenin.

Sevgi saygı ilgi…

Sevgiyi karşı tarafa iletmek çok önemlidir. Kadın ve ya erkek diyor; ben eşimi çok seviyorum ama karşı taraf bunu anlamıyor, hissetmiyor. Öbür tarafa saygı gösterin. Saygı bir insanın elini ayağını öpmek değil, susmak değil saygı, insanı adam yerine koymaktır. Sen varsın ve önemlisin. Onun düşüncelerine hemen muhalefet etmemek, onun düşüncelerini anlamaya çalışmaktır. Terapilerde karşılaşıyoruz; sen adamın nesini sevdin diye soruyorum, beni çok arıyordu halimi hatırımı soruyordu… Kadın adamın ilgisine aşık olmuştur aslında ancak bir süre sonra ilgi bitince evlilik kabusa dönüyor.

Özel ilgi nedir? Arkadaşınız tatile gidiyor ve dönüşte size köyde yaptığı ve sizin çok sevdiği çilek reçelinden getiriyor. Ne düşünürsünüz? “Beni seviyor, çilek reçeli sevdiğimi unutmamış" beni hatırlamış ve düşünmüş getirmiş.

Bazen ilişkilerde inatçılık yapıyoruz, o yapıyor mu ki, ben de yapayım veya önce o yapsın gibi. Siz bir deneyin o duyguyu ona bir tattırın bakalım sonra neler olacak.

Herkesin ehliyeti vardır dimi, ama demiyoruz onlar da kuralları çiğniyor ben de çiğnerim neden çünkü hayatımızı riske atamayız canımızla malımızla ödeyebiliriz. Sevdiğimiz insanlardan esirgediğimiz ilginin de sonucu vicdan rahatsızlığı, mutsuzluk ve çoğu zaman ruh hastalıkları yani yine bir şekilde yine ilgisizliğimizin cezasını bir şekilde ödüyoruz.

Sorumlulukları paylaşmak

Ekonomik, maddi, manevi, tüm sorumlulukları paylaşacağız. Kocam o benim baksın. Böyle bir şey olamaz. Nasıl bize yardım etmesini bekliyorsak bizde ona yardım edeceğiz. Manevi ise manevi yardım her zaman onun yanında olduğumuzu destekleyeceğiz. Maddi ise maddi elimizden geleni yapacağız. Atkı örüp dantel dokuyup evimize evliliğimize katkıda bulunacağız.

Ailelerle ilişkiler

Ailelerden bağımsız olabilmek. Ben artık evlendim, benim sınırlarım var diyebilmeliyiz. Ancak bunu söylerken takındığımız üslup çok önemli. Evimizin önüne bir ağaç diktiysek, onu korumalı beslemeliyiz yoksa gelip geçenler koparır. Genelde erkekler arada kalır. Erkek o benim anamdır ne derse doğrudur, ona söylenen her söz bana söylenmiştir. Hak benim anamdır diyemeyiz dememeliyiz.

Elti, görümce, kaynana ile sorunlar olur, olabilir ama sorunlar nerde çözülür evinizde eşinizle birlikte. Düşüneceğiz bu kişi ile evlenmeden önce bir hayatı vardı. Bir sosyal çevresi akrabaları arkadaşları vardı. Buna saygı duymam gerekiyor, yok etmeye çalışmak olmaz.

Problemsiz hayat yoktur!

Tartışmaları erteleyin

Baktınız ikinizde çok kızgınsınız, “Ben bir kahve yapayımda içelim yatmadan önce tekrar konuşuruz bu konuyu ya da yarın” diyebilmeliyiz. Aksi takdirde birbirinize sonradan pişman olacağınız kırıcı şeyler söylersiniz, saygı sevgi yıpranır yok olur.

Duygusal hesaba yatırım yapın

Banka hesabınızda para var. İstediğinizde kullanabilirsiniz. Eşinize de yatırım yapın aranızdaki ilişkiye yatırım yapın ona bir jest yapın, bir sürpriz yapın, sevdiği bir şeyi alın. Stres gerilim zorlanmalardan dolayı olur. Sessizlik istiyorsun gürültü var, izin istiyorsun patrondan diyor ki işler çok sıkışık istekleriniz tatmin edilmiyor. Stres bireysel çaba ile tüketilir. Spor yapabilirsiniz, kitap okuyabilirsiniz. Çok sıkıştınız tuvalete gitmeniz lazım birikti birikti bir yerde boşalır biriktirmeyin rahatlayın nasıl rahatlayacağınızı da kendiniz bulacaksınız.

Eşinizi olduğu gibi kabul edin

Karşımızdaki insanı değiştirmeye çalışmayalım kendimizi değiştirmeyi deneyelim. Kişi ancak kendisi isterse değişir. İnsan kendini değiştirebilir ama eşini değiştirmek o kadar kolay değildir. Çocukluğumuzdan beri belli kalıpların içine sokulamaya çalıştık. Biraz o kalıbın dışına çıkmaya çalışınca sen ne terbiyesiz çocuksun, sen şöyle, sen böyle… diye tepkiler aldık. Eşinizi de onun içine sığamayacağı kalıpların içine sokmaya çalışmayın. Bir dua vardır çok faydalı olur; “Tanrım bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için güç vermek, değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için sabır ver, en önemlisi bu ikisi arasındaki farkı görebilmek için akıl ver.”

Mutlu olmak kişinin kendi sorumluluğundadır.

Toplumsal bir hastalığımız var; hep kendimizi başkalarıyla kıyaslarız, kendi içinizde kendi gelişiminize bakın “Onun şusu var benim yok, onun busu var benim yok adam ne cevap verecek; o adam çaldıysa ben de mi çalayım(?)” biz kendimize bakacağız. Evlendiğimizde nerdeydik şimdi nerdeyiz.

Mutlu olmak sizin elinizde uzanıp da o dağ çileğini yiyebilirseniz mutluluk sizin.