Mutlu Evliliğin Sırrı 3İ

Evlilik
Kimi mutluluğu parada görmüş, kimi evladında ve ailesinde, kimileri de çeşitli batıl inançlarda aramış huzuru…Rehberimiz Hz. Muhammed (sav) bizlere işlerimizde başarıyı yakalamanın, isabetli ka...
EMOJİLE

Kimi mutluluğu parada görmüş, kimi evladında ve ailesinde, kimileri de çeşitli batıl inançlarda aramış huzuru…Rehberimiz Hz. Muhammed (sav) bizlere işlerimizde başarıyı yakalamanın, isabetli kararlar vermenin, huzurlu, mutlu bir şekilde yaşamanın formülünü söylüyor: “İstihare eden mahrum olmaz; istişâre eden pişman olmaz; iktisat eden fakirlik sıkıntısı çekmez.” (Taberanî; Mu’cemu’s-Sağir)

Yani 3İ: İstihare, İştişare, İktisat.

İSTİHARE:

İstihare “hayırlı olanı istemek” anlamına gelir. İnsanlar, kendileri için önemli olan bir karar verecekleri veya bir seçim yapacakları zaman, bazen belki eldeki verilerin yetersizliği sebebiyle veya çeşitli sebeplerle dünya ve âhiret bakımından kendileri için hangi seçimin hayırlı olacağını kestiremezler ve bunu bilmek için çeşitli çarelere başvururlar.

Mesela, Peygamberimiz’in (s.a.v) nübüvvetle görevlendirildiği sıralarda Araplar’dan bir kimse yolculuğa çıkmak istediğinde, bu yolculuğun kendisi için hayırlı olup olmadığını anlamak için fal oklarına başvururdu.

Peygamberimiz (s.a.v.) bu âdeti kaldırarak onun  yerine istihareyi getirmiş ve şöyle buyurmuştur:

“Biriniz bir iş yapmaya niyetlenince farzın dışında iki rek’at namaz kılsın ve şöyle desin: Ey Allahım, ilmine güvenerek senden hakkımda hayırlısını istiyorum, gücüme güç katmanı istiyorum. Sınırsız lütfundan bana ihsan etmeni istiyorum, gücüme güç katmanı istiyorum.

Ben bilmiyorum, ama sen biliyorsun, ben güç yetiremem ama sen güç yetirirsin. Ey Allahım! Yapmayı düşündüğüm bu iş, benim dinim, dünyam ve  geleceğim açısından hayırlı olacaksa, bu işi benim hakkımda takdir buyur, onu bana kolaylaştır, uğurlu  ve bereketli eyle.

Yok, eğer benim, dünyam ve geleceğim için kötü ise, onu benden, beni ondan uzaklaştır. Ve hayırlı olan her ne ise sen onu takdir et ve beni hoşnut ve mutlu eyle!” (Buhari, Teheccüd-25)

Namazda, makbul olanı; ilk rekâtta Fâtiha ve Kâfirûn Sûresi, ikinci rekâtta ise Fâtiha ve İhlâs Sûresi  okumaktır.

İki rekât namaz kılıp  bu duayı  yaptıktan sonra, kalbe doğacak istek veya nefretle yahut yapıcı veya engelleyici sebeplerle işin hayırlı olan tarafı gerçekleşmiş olduğuna kanaat beslenir ve buna rıza gösterilir. Namazı kıldıktan sonra dünya kelamı etmemek, sağ tarafa ve kıbleye doğru yatmak, uyumaya çalışırken kalben zikretmek güzel olan şeylerdir.