Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Özsoy, 7 sene önce olmayan sosyal medyanın bugün 5 boşanmadan 4’ünün sebebi olduğunu söyledi.
Erzurum’da düzenlenen ‘Medya ve Mahremiyetin Sınırları’ sempozyumunda konuşan Prof. Dr. Osman Özsoy, konu ile ilgili yapılan araştırmaların çarpıcı sonuçlar ortaya koyduğunu belirterek, katılımcılara, internette yazılan bilgilere dikkat etmeleri gerektiği uyarısında bulundu. Özsoy, “Klavye başında yazdığınız her şey yarın iş başvurusu yaptığınızda karşınıza çıkacak. Sizi değerlendirecek kişiler tarafından okunacak, dedeleriniz, anneleriniz okuyacak. 20 sene önce olmayan şeyler şimdi hayatımızın vazgeçilmezi.” dedi.
AYRILMAK İSTEDİĞİMİ YÜZÜNE SÖYLEYEMEDİM “MAHREMİYET KALMADI”
Prof. Özsoy, 5 yaşındaki öğrencinin, öğretmene, akıllı tahtaları nasıl kullanacağını öğrettiği bir döneme geldiklerini ifade ederek, ustalık, çıraklık döneminin değiştiğini dile getirdi. Özsoy, “Büyükler öğretici olmaktan çıktı. 7 bin profesör halen internete giremiyor. Teknolojiye yenik düştü. Mahremiyet denilen kavram kalmadı. Her şey kontrol altında tutuluyor. Ne yazıp çizdiğinize dikkat edeceksiniz. Mahremiyet haram alandır. Kızlarda cinsel ilişki yaşı 9 yaşına kadar düşmüş. Sahalardaki şiddet ve okuldaki şiddetin sebebi de cinsel şiddet. Bütün sosyal ağlarda alabildiğince uyarılarla karşı karşıyayız. Eskiden insanları takip etmek için adamlar takıyorlardı peşlerine. Şimdi direk ulaşılabiliyor.” diye konuştu.
BİRİ SEMA’YI FENA İŞLETMİŞ “İNTERNETE YÜKLEDİĞİMİZ HER ŞEY ANONİM”
İnternet ve bilgisayar sektöründe ileride olan kuruluşların bütün dünyayı takip ettiğini aktaran Özsoy şunları kaydetti: “İnternete yüklediğiniz her şey anonimdir. Herkes görebilir. Mektup gönderirken PTT’ye para veriyoruz da niye mailler, sosyal medyalarda bizden para talep etmiyorlar. Bütün dünya takip altında. Gelecekle ilgili kariyer planları, olanlar yazıp çizdiklerine dikkat etsinler. Silmek diye bir şey yok aslında sadece biz göremiyoruz. Google’da açtığınız her sayfa bizim kişiliğimizi ele veriyor. Mahremiyet öldü ve bunu önlemek mümkün değil. Yazdığımız şeylerin hemen ardından onlara paralel reklamlar geliyor. Bu da takip edildiğimizin bir örneğidir. Bizden yararlanmalarına izin vermeyeceğiz.”
Hürriyet