ABD’deki araştırmaya göre, bekârlık erken ölüm riskini artırıyor. Evlilik ise uzun ömür garantisi gibi. Ancak kişinin alışkanlıkları yaşam koşulları ve ruh hali de çok önemli.
Bekâr yaşayanların, uzun süredir bir birlikteliği olan kişilere göre erken ölme riskinin iki kat daha fazla olduğu belirlendi. ABD Duke Üniversitesi Tıp Merkezi’nde yapılan araştırmada Amerikalı kadın ve erkeklerden 4 bin 800 kişi incelendi. Araştırmacılar yapılan deney sonucunda 40 yaşında olan deneklerin 83 yaşına kadar yaşayabileceklerini umduklarını belirttiler. Ayrıca çalışmanın içeriğine kişilerin kötümserlik, iyimserlik, depresyon hali, sosyallik gibi kişilik özellikleri ve sigara, alkol kullanımı ya da kilolu olma gibi yaşam tarzları da eklendi. Çünkü bu faktörler de teorik olarak yaşamı etkileyebiliyor. Araştırmacılar bunun hakkında kronik yalnızlığın ölüm riskini açıklamada anahtar kelime olduğunu savunuyorlar. Harvard Tıp Okulu’nda yapılan başka bir araştırmaya göre ise yalnızlığın ömrü kısalttığı da gözlemlendi. Bunun yanı sıra Las Vegas Nevada Üniversitesi’nde Evlilik ve Aile Terapisi Uzmanı Markie Blumer, yaşam beklentisinin ve evliliğin arasında nedensel bir ilişki olmadığını ve bekârlar için aile (çocuk ya da arkadaşlar) tarafından sağlanan duygusallık, evlilik dışı birliktelik, sosyo- ekonomik ve etnik yapının hesaba katılmadığını ifade etti.
Prof. Dr. Mansur Beyazyürek (Psikiyatr): Genelde topluma baktığımız zaman 40 yaşında bekâr olan nüfus çok daha az. Bu tip evliliklerin yapıldığı toplumlarda bu oran yüzde 10-15’i geçmez. Erkek ya da kadın yalnız yaşayan bir varlık değil. Ailesi, çocuğu, sorumluluk duyguları, kişiye sorumluluğa ait olduğu duygusunu hissettirir. Böylece yalnızlık, umutsuzluk duygularını daha az hisseder. Avustralya’da yaşayan arkadaşımın 4 çocuğu var. "Çocuklarım olmasa yalnız kalırız. Aile kalabalık olmalı" diyor. Kişi kendini güvende hissetmek için evli olmalı. Seni seven, ilgilenen birisi olmalı. Evliliğin getirileri insanın ömrünü uzatıyor. 40 yaşında kişinin mesleği vardır, amacına ulaşmıştır. Hırslar ve beklentiler azalır. Yıpratan hırsların olmaması ömür uzatmada önemlidir.
Dr. Cem Keçe (Cinsel Sağlık Enstitüsü ‘CİSED’ Onursal Başkanı): Sabır, sadakat, koşulsuz sevmek, samimiyet, tutku ve saygı olursa mutlu bir birliktelik olur. Sevgi, saygı, paylaşma ve hoşgörü ile yürütülen aile ve evlilik ilişkilerinde, düzenli beslenme, uyum gösterme yeteneği ve aile sıcaklığı insan ömrünü uzatan en önemli faktörlerin başında geliyor. Evli olmanın avantajları arasında sayılabilecek stresin paylaşılması, düzenli cinsel hayat ve mutlu aile tablosu sonucu artan endorfin hormonunun ömrü uzattığı da bir gerçektir. Bu nedenle 40 yaşına evli girmek ömür uzatabilirken, bekarlık ve yalnızlık erken ölüm riskini artırabiliyor. Ömrü uzatabilmek için yalnızca bedensel sağlığa odaklanmak yetmez. Bunun yanında, duygusal ve zihinsel sağlığımıza da önem vermek gerekir. Duygusal ve fiziksel bağların en güçlü olduğu evlilik kurumu, yaşam kalitesi ve süresi üzerinde oldukça etkili bir faktördür. Diğer bir deyişle, evli olmak ve evli olmamak yaşam kalitesini derinden etkilemektedir. Bekar olmak, tatmin edilmemiş bütünleşme ihtiyacıyla kişinin kötümserleşmesine, bunalım ve sıkıntıya düşmesine, kronik yalnızlık yaşamasına, depresyon haline girmesine, sigara ve alkol kullanımını artırmasına, düzensiz bir yaşam sürmesine ve kilolu olmasına yol açabiliyor. Tüm bu faktörler de teorik olarak yaşamı ve yaşam süresi olumsuz etkileyebiliyor. Kalbin, dolayısıyla yaşam kalitesi ve süresinin en büyük düşmanı olan stres, uykusuzluk, yalnızlık, anksiyete ve depresyona karşı bağışıklık sistemini güçlendiren endorfin hormonunu artırmak varken, yaş kemale erdiğinde hala bekar gezmek neden?
Sabah