Haber: Zuhal Erkek
Adana’da yapılan bir araştırmaya göre gençlerin İran’ı dost ABD’yi düşman olarak gördüğü ortaya çıkmıştı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Güneş başkanlığını yaptığı, Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nce ortaklaşa yürütülen; ‘Gençlik Profili Araştırması’ kapsamında gerçekleştirilen anket sonuçlarını on5yirmi5.com okuyucuları için değerlendirdi.
DOST KABUL EDİLEN ÜLKEDE BİLE YÜKSEK DÜZEYDE DOST ALGISI YOKTUR
Gençlerin yabancı bir ülkeyi dost görmemelerinin temel sebebi sizce nedir?
Çalışmamızda bazı ülkeler verilerek gençlere bu ülkeleri ne ölçüde dost olarak gördükleri sorulmuş Kesinlikle ‘dost’, ‘kararsızım’ , ‘kesinlikle dost’ ‘dost değil’ seçenekleri sunulmuştur.
Dost olarak algılanan ülkeler genellikle bölge ülkeleridir. İran, Suriye ve Libya’dır. Bu çalışmanın uygulandığı anket döneminde (Nisan, Mayıs) bu ülkelerle gerginlik yaşanmadığı dönemdir. Özellikle komşularla sıfır sorun politikasının yansımaları ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkilerin olduğu dönemdir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir başka noktada dost olarak görülen ülkeler de oranın %50’ye ulaşmamasıdır. Dost kabul edilenlerde bile yüksek düzeyde dost algısı yoktur. Dost görülmeyen ülkelerde ise bu tutum daha belirgindir. Israil , Yunanistan ve Ermenistan dost olarak algılanmamaktadır. ABD’nin algısı ise uluslararası kurumlarda birlikte üyeliklere rağmen düşüktür. Gençlerin bu tutumunda özellikle ABD’nin Irak,Afganistan işgalleri ve bölgedeki ülkelerde yürüttüğü politikaların olumsuz görülmesi yatmaktadır. Araştırma Adana’da yapıldığı için Suriye’ye yakınlık faktörü unutulmamalıdır. Çok sayıda kişi akrabalık veya ticari ilişkiler içindedir.
SOSYAL MEDYA YAZILI MEDYADAN ÇOK DAHA ETKLİ
Farklı bir ülkeye güvenmemeleri, sevgi barındırmamalarını ne kadar doğru?
Ülkelerarası ilişkilerin ekonomik , sosyal, siyasal çıkarlar çerçevesinde şekillendiğini unutmamak gerekir. Sevgiye dayalı ilişkiler genelde akraba sayılabilen ülkeler arasında gözlemlenen olaylardır. Başka sorularında ortaya koyduğu bir tutum göze çarpmaktadır. Gençler dış dünya da olan bitene, politikaya mesafeli davranmaktadır. Örneğin çalışmamızda gazetelerde en az okunan haber türü dış haberler, politika ve köşe yazarları olmuştur. Gençlerin bu konudaki tutumlarını TV ve internet ortamında edindikleri bilgiler belirlemektedir. İnternet ortamında yazılı bilgilerden çok fotoğraf ve video yoluyla paylaşımlar ve sohbet ortamları ve sosyal medyada yazılanlar etkili olmaktadır.
Dolayısıyla sağlıklı ve analitik bir değerlendirme yapılamamaktadır. Böyle olunca da yönlendirilmiş haber ve paylaşımlara dayalı sorgulamayan bir yapı ortaya çıkmaktadır.
GENÇLERİN EN ÖNEMLİ PROBLEMİ DIŞA KAPALILIK
Gençlerin bu önyargılarını yıkman için neler yapılabilir?
Dünya’da en zor şey önyargıları yıkmaktır. Çalışmamızda da görülen şey gençlerin bir önceki kuşakla gelenek, görenek ve değerler konusunda aynı fikirde olma gibi bir tutumu vardır. Dışa kapalılık en önemli sorundur. Dışa kapalılığın altında yatan şey ise gençlerin iletişim ve dil sorunudur. %14’ü iyi düzeyde bir yabancı dil konuşabilmektedir. Bu nedenle dünyaya açılmalarının en önemli aracı kullanılamamaktadır. Düzenli gazete okuma oranı %8’lerdedir. Gazetelerde de güncel haber, spor ve magazin okunmaktadır. Kültür sanat faaliyetlerine katılım ve evrensel nitelikli kültür sanat olaylarına ilgi çok düşük düzeydedir. Böyle olunca daha yerel düşünen ve kulaktan dolma olarak olayları yorumlayan ve sorgulamayan bir yapı karşımıza çıkmaktadır. Eğitim sistemi gençlere sorgulayıcı ve analitik düşünme yeteneği kazandırmamaktadır. Çalışmamızda görülen o dur ki lise mezunları ile üniversite mezunları arasında değerler ve algılar arasında ciddi farklılıklar yoktur. Eğitim bu anlamda fark yaratamamaktadır. Aydınlanma ve önyargılar bilgi temelli bilinç ile yaratılabilir.
APOLİTİK BİR GENÇLİK ARZU EDİLİYOR
Gençler metaryalist bir anlayışa sahip, bu kadar maddeci olmalarını nelere bağlıyorsunuz?
Bunu aslında dünyadaki gelişimin bir sonucu olarak değerlendiriyorum. Tüm dünyaya hakim olan popüler kültür değerlerini tüketim alışkanlıkları üzerine dayandırmakta ve apolitik bir gençlik arzu edilmektedir. Bunun yansımaları ülkemizde de mevcuttur ve son 30 yılda bu anlamda çok sayıda olumsuzluk yaşanmıştır.
TWITTER’IN OLUŞTURDUĞU ETKİYİ MAKALE OLUŞTURMUYOR
Gençlerin gazeteyi bu kadar az tercih etmeleri sebebi nedir? Neden okumayan bir gençlik yetişiyor?
Özellikle internet farklı bir haberleşme ve iletişim alışkanlığı yaratmaktadır. Genellikle metinlere dayalı yazılar veya basılı materyaller yerini görsel materyallere bırakmaktadır. Sunumlar, videolar, fotoğraflar adeta haberleşmenin en önemli araçları haline gelmektedir. 140 karakterlik Twitter’ın oluşturduğu etkiyi bir makale oluşturmamaktadır.
İNTERNET ÜRETİM AMAÇLI KULLANILDIĞINDA POTANSİYEL OLACAKTIR
Gençlerin bu kadar internet bağımlısı olmasının sebebi nedir?
Bu fiili olarak ortaya çıkan bir durum. İnternet günümüzün fenomeni konumunda ve daha önce hiçbir teknolojinin sağlayamadığı bir etkinlik alanı ve iletişim olanağı yaratıyor. Gençlere cazip gelen budur. TV ‘nin ilk çıktığında yarattığı etkinin çok üzerinde bir etki ile yayılmıştır. Karşılıklı etkileşim ve çok amaçlı olarak kullanılıyor olması nedeniyle vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir. Gençler internet teknolojisini tüketici boyutu ile kullanırken bir gün bunu üretim amaçlı olarak kullanmayı keşfettiklerinde ciddi bir üretim potansiyeli yaratabilecektir.
İNTERNET EN AZ ARAŞTIRMA VE BİLGİ EDİNMEK AMACIYLA KULLANILIYOR
Çıkan araştırma sonucundan çok memnun olmadığınızı söylediniz. Bunun için neler yapılmalıdır?
Araştırma sonuçları yer yer bizleri şaşırtmıştır. Tiyatroya, resime, heykele, dansa, edebiyata, mizaha olan ilgisizlik dikkat çekicidir. Maddi değerlerin yüceltilmesi ve evlilik gibi önemli kararda önemli olan etmen olarak gelirin ön plana çıkması ve ikinci kriterin yakışıklılık ve güzelliğin görülmesi şekilciliğin ön plana çıkması hızla aşınan değerler olarak dikkati çekmektedir. İnternet yoğun kullanılmasına rağmen en az araştırma ve bilgi edinmek amacıyla kullanılmaktadır. En önemlisi gençlerin umutsuzluğudur. İş konusundaki umutsuzluk, gelecek konusunda ki belirsizlikler kısa yoldan çözümler aramaya itmektedir.
on5yirmi5.com