İstanbul’un tarihî semtlerinden Fatih’teki eski Darüşşafaka binası, yeni eğitim elçilerini yetiştirmeye başlamış bile. Bir yıldır Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak 35 ülkeden dili, rengi, kültürü farklı 150 öğrenciyi ağırlayan liseye ilgi oldukça yüksek.
Fatih Sultan Mehmet Uluslaraarası Anadolu İmam Hatip Lisesi, Afrika başta olmak üzere Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Asya’daki 35 ülkeden 150 öğrencinin okuduğu bir eğitim kurumu. Bu liseyi farklı kılan sadece uluslararası olması değil, aynı zamanda Darüşşafaka’nın eski binasını mekân tutması. Şimdilerde tadilatta olmasına rağmen, öğrenciler okulun içindeki ek binada eğitim-öğretim görüyor.
Okullar pazartesi günü açılacağı için öğrenciler bir hafta önceden gelmiş bile.Tatil başladığında da çoğunu zorla göndermişler ülkelerine. Gidenler arasında bir ay kalıp geri dönenler bile var.
Okul Müdürü Mustafa Üçüncü, böylesine kadim ve velut bir Osmanlı müessesesinde eğitim vermenin geçmişle kucaklaşmak adına önemli olduğunu söylüyor. Üçüncü, dünyanın dört bir yanından gelen öğrencileri, Türk medeniyetinin dünyaya yeniden açılması ve üç kıtayı yeniden kucaklaması olarak değerlendiriyor. Öğrencilerine ise hiçbir zaman ‘yabancı’ demek istemiyor. Yerli ve misafir öğrenciler diye gruplandırıyor.
Öğrenciler, yabancı ülkelerden Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı Diyanet Vakfı’nın kriterleri doğrultusunda bu okula gelebiliyorlar. Her ülkenin sınırlı kontenjanı olduğu için, öğrencilerin çoğu ülkesindeki sınavlarda başarılı olursa, uluslararası imam hatip lisesinde okumaya hak kazanıyor.
Müdür Üçüncü, bu lisede okumak isteyenlerin sayısının her geçen gün arttığını söylüyor. Öyle ki bu yıl kontenjanı sınırlı tutarak, sadece 75 misafir öğrenci almışlar. Okulun şartlarına bakınca, ilginin fazla olması normal geliyor. Öğrencilerin ülkelerine yılda bir kez gidiş dönüş biletleri, sağlık, giyinme, yeme, içme, barınma masrafları hatta aylık bursları Diyanet Vakfı tarafından karşılanıyor. Bu hizmetler üniversitede ilahiyat fakültesini okuyanlara mezun oluncaya kadar devam edebiliyor ama sınıfta kalmamak şartıyla…
Mahalle sakinleri öğrencilere bayılıyor
"İstanbul asırlardır birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için bu okul bu medeniyetin göbeğinde olması hasebiyle önemli." diyen Mustafa Üçüncü, öğrencilerin çoğunun ilk kez yurtdışına çıktığını, Türkiye’nin adını buraya gelince duyduklarını söylüyor. Ama öğretmenlerin özverisinin ve okulun çevresindeki mahalle sakinlerinin samimi tavırlarının onların buraya daha kolay alışmasına vesile olduğunu belirtiyor. Ne kadar farklılıklar olsa da, inanç, hassasiyet ve değer yargıları örtüştüğü için, yolda gören, hallerini hatırlarını soran, öpüp bağrına basan vatandaşların sayısı epey fazla. "Buranın insanı bu öğrencilere bayılıyor tek kelimeyle." diyen Müdür Üçüncü, Türkiye İmam Hatip Liseleri Arası Arapça Bilgi Yarışması ve Hafızlık yarışmasında İstanbul birinciliği, aynı yarışmalarda Türkiye ikinci ve üçüncülükleri olan bu çocukları sevmemenin mümkün olmadığını anlatıyor.
Bu özellikleriyle Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi ilk değil. 2004’te açılan Kayseri Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi de aynı özelliğe sahip, tek farkla ki tamamen misafir öğrencilere tahsis edilmiş. İstanbul’da ise yüzde 20 Türk, yüzde 80 misafir öğrenci mevcut. Okullarda standart imam hatip lisesi müfredatı uygulanıyor. Türkçe, Arapça, Kur’an-ı Kerim derslerinin yanı sıra fizik, biyoloji, İngilizce ve matematik eğitimi de veriliyor. Türkçe, Arapçave Kur’an-ı Kerim’i pekiştirecekleri, birçok spor faaliyetini yapabilecekleri şehir dışı kamplarıyla eğitim daha eğlenceli ve öğretici bir hal alıyor.
Okulda ders veren her branşın hocasının ayrı bir hikâyesi var öğrencilerle ilgili. Özellikle Türkçe derslerinin çok eğlenceli geçtiğini anlatıyor Türkçe öğretmeni Ayşe Gülsüm Ünsal. Öğrencilerin derdini anlatmakta zorlanmadığını söyleyen Ünsal, "Bir gün kalemtıraşı bozulan bir öğrencim, hatırlamadığı için ‘bu kalemtıraş hasta’ deyince sınıfta daha renkli bir atmosfer oluşuyor. Kelimeleri hatırlamasalar bile onun yerine çağrıştıran başka bir kelimeyle iletişimlerini devam ettirmekte zorlanmıyorlar." diye konuşuyor.
ÖĞRENCİLERİN HEDEFLERİ BÜYÜK
Muhtar Sisi-Senegal
Alim olmak için imam hatip lisesine gelmiş. Babası Senegal’de Arapça öğretmeni olan Sisi, ilk yılda hızlandırılmış Türkçe dersi aldığını anlatıyor. "İyi ki de hızlı olmuş. Türk arkadaşlarımla daha çabuk kaynaşıp, onlar sayesinde bu dili daha iyi konuşmaya başladım." diyor.
Mustafa Salihoviç-Karadağ
Türkiye’ye geliş amacı, Balkanlardaki Müslümanlara daha faydalı olmak. Ona göre Türkiye, Balkanlar’da yaşayanlar için büyük şans. "Üniversitede politika okuduktan sonra Sancak Karadağ ve Bosna’yı birleştireceğim." diyen Salihoviç, Balkanlar’ın Aliya İzzetbegoviç’i olmak istediğini söylüyor.
Ulukbek Rahmanberdiev-Kırgızistan
"Ülkemde yüzde 90 Müslüman var ama buradaki gibi okulda Kur’an ve din dersleri yok." diyor Ulukbek. Kendi küçük, hedefleri büyük bir çocuk Ulukbek. Ülkesine döndüğünde anne babası olmayan çocuklara yardım edeceğini, Türkiye’deki gibi çok büyük camiler olmayana Kırgızistan’a en büyük camiyi kurmak istediğini paylaşıyor.
Hamza Jaikiki -Mali
"Bendeki değişiklikler tüm çevremi etkiledi." diyen Hamza, bütün arkadaşlarının da Türkiye’de okumak istediklerini söylüyor. En çok "Sevdim Seni Mabuduma" ilahisini sevdiğini söyleyen Hamza, ilahiyi içtenlikle ve takılmadan söylüyor.
Ali Kemal-Osetya
2 yıl önce ağabeyi Kayseri’deki liseden mezun olan Ali Kemal’in ailesi o kadar memnun kalmış ki onun da Türkiye’de okumasına karar vermiş. Üniversitede mühendislik okumak isteyen Ali Kemal, "Önce temel değerleri oluşturmalıyım ki, üniversitede daha başarılı olayım." diyor.
İzedin İzegoviç Bosna
Ülkesinde bir liseye başladığı halde kaydını sildirip İstanbul’a gelen İzedin, "Aradığım eğitim bu okulda." diyor. Arkadaşlarına göre daha şanslı olan İzedin, Pendik’te yaşayan akrabalarına hafta sonları gidebildiği gibi, ailesi de sık sık ziyaretine geliyor.
Zaman