Bunlardan bazıları tek kişinin hâkimiyetine dayanmış, bazıları bir grubun ya da zümrenin hakimiyetine dayanmış, bazıları din kurallarına dayanmış, bazıları da milletin egemenliğine dayanmıştır.
Monarşi :
Bir kişinin kayıtsız şartsız egemenliğidir. “Mutlak Monarşi”de denir. Meclis yoktur. Halkın yönetime katılımı yoktur.
Meşrutiyet :
Krallık veya Padişahlık gibi rejimlerde halkın, az veya çok, yönetime katılmasıdır. Kralın yanında halkın seçtiği bir meclis olması gerekir.
Osmanlıda = Meclis + Anayasa (I.Meşrutiyet-1876)
Oligarşi :
Ülkeyi bir grubun yönetmesidir. (Zengin, Aydınlar, Askerler)
Demokrasi :
Ülkeyi yönetme hakkının millete ait olduğu ve halka bir çok özgürlüklerin tanındığı, çok partili sistemlerin geçerli olduğu, tek anlayışın kabul ettirilmeye çalışılmadığı sistemlerdir. Şu tanımlama- larda demokrasi ile ilgilidir,
*Halka, hak ve özgürlükler tanınması
*Çok partili düzen (Liberal demokrasi)
*Halkın yönetime ortak olması
*Bağımsızlık, Özgürlük, eşitlik gibi kavramlar
*Tanzimat, Islahat, I. ve II. Meşrutiyet.
Otoriter Yönetim :
Siyasal iktidar yetkilerini tek elde toplandığı yönetim biçimidir (Parti, Şef). Meclis bulunur fakat yetki devlet başkanındadır.
Totaliter Yönetim :
Hiçbir bireysel özgürlüğe yer vermeyen ve bireyin yaşamını her yönüyle devlet otoritesine tabi kılmayı amaçlayan yönetim biçimidir. İtalyan diktatör Mussolini’nin 1920’lerin başında İtalya da kurulan faşist devleti nitelemek üzere ortaya attığı “totalitario” kavramına dayanır. Anayasa ve meclis kaldırılmış yada etkisiz hale getirilmiştir.
Teokrasi :
Devletin, dini kurallara dayanılarak yönetilmesidir. Din kuralları anayasa olarak kullanılır.
Teokratik Egemenlik:
Ülkeyi idare etme yetkisinin tanrıdan alındığına ve egemenliğin kaynağının tanrı olduğuna dayanan yönetim anlayışıdır. (Fransız ihtilali ile geçerliliğini yitirdi). Eski çağlarda Mısır’da Firavun aynı zamanda tanrıdır (Tanrı Kral anlayışı), Sümer devletinde Krallar aynı zamanda Rahiptir (Rahip Kral anlayışı). Osmanlıda, 1517 Ridaniye seferi ile Mısır’ın alınması sonucu Padişahlar aynı zamanda Halife unvanını kullanmışlardır. Bunun sonucunda yönetim “teokratik” bir yapıya dönüşmüştür.
Cumhuriyet :
Esas olan ilk öğe devlet başkanının belli bir süre için seçilerek iş başına gelmesidir. Meclis olmalı ve halka seçme-seçilme hakkı tanınmalıdır.
Komünizm :
Sanayi devriminin getirdiği sorunlar ve işçi sınıfının sömürülmesine karşı çıkan bir akımdır. İlk kez Rusya’da I. Dünya Sav. sırasında kuruldu.
*Her şey halk adına devletin denetimindedir.
*Özel mülkiyet yoktur.
*Tek Parti ve siyasi görüş vardır.
*Katı bir devletçi anlayış vardır.
Faşizm :
İlk kez İtalya’da I.Dünya Savaşından sonra ortaya çıktı. Temel felsefesi “ Her şey devlet içindir, hiçbir şey devlete karşı değildir.” Tek parti vardır. Baskıcı devlet şeklidir.
Nasyonal Sosyalizm (Nazizim):
Almanya’da ortaya çıktı. Faşizme benzer, Tek Parti ve siyasi görüş vardır. Baskıcıdır.