Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan protokol gereğince; kadını eve gönderen polis bir form doldurarak altına imzasını atacak. Daha sonra bir problem yaşandığında karakoldaki polis de hukuki sorumluluk taşıyacak. Böylece "Eve gittiğimizde eşlerimiz, karakola sığınıp onları şikâyet ettiğimiz için öfkelenip daha fazla dövüyordu." diyen kadınlar artık geleceğe güvenle bakabilecek.
Düzenleme protokolde kalmasın
İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası Sorumlusu Avukat Vildan Yirmibeşoğlu, polisin çiftleri barıştırarak görevini aştığına dikkat çekiyor. Devletin kendine sığınan kişiyi koruyamamasını hizmet kusuru olarak değerlendiren Yirmibeşoğlu, "Eğer polise, ihmali nedeniyle cezai müeyyide uygulanırsa o da mecburen daha dikkatli davranır. Ancak protokol kesinlikle kâğıt üstünde kalmamalı." diyor. Yirmibeşoğlu, karakolda şiddet gören kadınla muhatap olan görevlinin eğitimli olması gerektiğini de vurguluyor.
Aile içi şiddetin terör sorunlarını bile geçtiğini belirten Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bulan da protokolün bir an önce hayata geçirilmesi istiyor. Birçok kadının sistemli olarak şiddet görmesine rağmen eşiyle birlikte yaşamaya devam ettiğinin altını çizen Bulan, yetkili makamların kadınları doğru olarak yönlendiremediğini söylüyor.
Polis ve jandarmanın 2 yıl önce aile içi şiddet ve töre cinayetlerini engellemek için çıkan genelgeden bile habersiz olduğunu ileri süren Bulan, "Maalesef insan hayatının hiçbir değeri yok. Dayaktan her yeri morarmış bir kadın, karakolda onu döven adamla barıştırılarak eve gönderiliyor." diye konuşuyor.