Bu kaygıları gidermeye çalışan araştırmacılar, radyasyona maruz kalan hücrelerin onarımını sağlayan yeni bir ilaç geliştirdiklerini söylüyor.
İnsanların yüksek seviyede radyasyona maruz kalmasını engelleyen, nükleer radyasyona maruz kalanlarıysa iyileştiren bir ilaç olsa radyasyondan bu kadar korkulur muydu? Böyle bir ilaç nükleer reaktörlerde meydana gelen kazalardan sonra halkın yaşadığı panik ve korkuyu azaltırdı kuşkusuz. Reaktörlerin radyoaktivite yayan çekirdek kısmında onarım yapan işçiler de radyasyona maruz kalan hücrelerini iyileştirebilen ilacı alınca daha rahat olurdu.
Amerikan ilaç araştırma firması Onconova’nın CEO’su Ramiş Kumar, şirketinin böyle bir mucize ilaç geliştirmek üzere olduğunu söylüyor. Şirket, Ex-Rad adı verilen ilacın geliştirilmesinde Savunma Bakanlığı araştırma laboratuvarından uzmanlarla işbirliği yapıyor. Kumar, hayvanlar üzerindeki ön denemelerin başarılı geçtiğini söylüyor:
”Ex-Rad, radyasyonun zarar verdiği hücreleri kurtarma etkisine sahip. İlaç radyasyona maruz kalmadan bir gün önce ya da radyasyona maruz kalındıktan en geç bir gün sonra da alınabiliyor.”
Gıda ve İlaç Dairesi FDA’in onayladığı ve rasyasyona maruz kalındıktan sonra alınan bazı ilaçları piyasada bulmak mümkün. Radyasyon ilacı olarak da bilinen potasyum iyodür, reaktörlerden yayılan radyoaktif iyodinin insan bedeni tarafından emilmesini önlüyor. Kişi plütonyum ya da sezyum gibi radyoaktif izotoplarla zehirlendiğinde Prussian Blue gibi Gıda ve İlaç Dairesi’nin onayladığı ilaçların kullanılması radyoaktif maddelerin dışarı atılmasını kolaylaştırıyor.
Savunma Bakanlığı’nın radyasyon zehirlenmesine karşı daha etkili bir ilaç geliştirme girişiminin öncülüğünü yapan Silahlı Kuvvetler Radyobiyoloji Araştırma Enstitüsü’nin sözcüsü Andrew Huff, şu anda radyasyon zehirlenmesinin tedavisinde kullanılacak FDA onaylı bir ilaç olmadığını söylüyor:
”Radyasyon zehirlenmesinin belirtileri şiddetli gribe benzer. Kişi baş ağrısından, yorgunluktan şikayetçi olabilir. Hafif ateş görülebilir. Yüksek dozda radyasyona maruz kalanlarda bulantı ve kusma görülür. Daha düşük seviyede radyasyona maruz kalanlarda belirtiler 24 ila 36 saat içinde azalabilir. Radyasyona maruz kalanların bedenleri, kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombositleri ve akyuvarlardaki nötrofilleri kaybetmeye başlar. Kişinin kendisini hasta hissetmeye başlaması için radyasyona maruz kalmanın üzerinden zaman geçmesi gerekir. Tıpkı kemoterapi gören hastalarda enfeksiyon başgöstermesi ya da trombosit kaybından sonra kanama başlaması gibi. Kişi kanama nedeniyle ölebilir.”
Huff, Savunma Bakanlığı’nın radyasyon hastalığının tedavisi için araştırmaları yoğunlaştırdığını söylüyor:
”Bizi daha çok kaygılandırması gereken bir başka sorun da nükleer terör olaylarında nükleer bomba patlatılmasından sonra kitlelerin ne oranda iyonize radyasyona maruz kalacağı ve böyle bir durumda ne yapılacağıdır.”
Savunma Bakanlığı ve ilaç firması Onconova, öyle bir krizle başa çıkmak ve zarar görmüş bir nükleer reaktörden yayılan radyasyona maruz kalanları tedavi etmek için Ex-Rad adlı ilacı geliştirmede işbirliği yapıyor. Onconova’dan Kumar açıklıyor:
”Gıda ve İlaç Dairesi, Ex-Rad gibi ilaçların geliştirilmesinde bir yöntem belirledi. Bu ilaçların yapımı için klinik deneyler, hayvanlar üzerinde araştırmalar, üretim aşaması için ek kontrollar gerekiyor. Bu süreci 2008 yılında araştırma aşamasındaki yeni ilaçlar için başlattık. İlaç güvenliği için insanlar üzerinde klinik deneyler yaptık. Şu anda ilaç etkinliğini belirlemek için hayvanlar üzerinde deneylere devam ediyoruz. Bu çalışmalar tamamlandığında onay alabileceğiz. Ex-Rad radyasyona maruz kalmadan önce ya da sonra koruyucu olarak damardan ya da ağızdan alınabilir.”
Kumar, Ex-Rad’in piyasaya sürülmesi için en az 2 ya da 3 yıla daha ihtiyaç olduğunu söylüyor. Buarada yetkililer, kamuoyunu, İnternet’te radyasyona karşı ‘mucize şifa’ olarak tanıtılan ilaçlara karşı dikkatli olması konusunda uyarıyor.
Haber365