Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, katliamın yaşandığı Bilge köyündeki çocukların, kendisinden oyun bahçesi istediklerini belirterek, "Çocuklar bizden okul bahçesi istediler, onu hemen oraya kanalize edeceğiz." dedi.
Bakan Kavaf, gelecek eğitim öğretim yılında köydeki tüm çocukların yürüyerek ve güvenli bir şekilde ulaşabileceği bir alana ilköğretim okulu inşaa edileceğini belirtti.
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Dünya Aile Zirvesi+5’in , hazırlık toplantısı ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.
Bakan Kavaf, burada gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Mardin’in Mazıdağı Bilge köyünde gerçekleşen olayla ilgili bir soru üzerine Kavaf, "Olayın adli ve güvenlik boyutu, İçişleri Bakanlığı ve güvenlik birimleri tarafından sürdürülüyor. Mutlaka eğitimsizliğin de bunda payı var, kapalı devre yaşamanın getirdiği sıkıntılar var ama konu her yönüyle araştırılıyor." dedi.
Dün Mardin’e yaptığı ziyaretin hatırlatılarak, "İzlenimleriniz neler oldu? Özellikle çocuklara yönelik bundan sonra ne tür projeler olacak?" şeklindeki soru üzerine ise Kavaf, "O çocuklar bizim çocuklarımız. Biz onları kendi sorumluluğumuz altına almak için, ruhen sağlıklı, kendileri ile barışık, toplum ile barışık insanlar olarak hayatlarını devam ettirebilmek, eğitim hayatlarını devam ettirebilmek adına girişimde bulunduk." diye konuştu.
Bazı vatandaşlardan, çocukların eğitimlerini üstlenmek, koruyucu aile olmak gibi talepler aldıklarını kaydeden Kavaf, "Ancak akrabalar, çocuklarının sorumluluklarını üstlenmişler. Şimdilik çocuklar ile kendilerinin ilgilenmek istediklerini belirttiler. Tabi ki, biz onların bu tercihlerine saygılı olmak zorundayız. Bu noktada yapılacak bir şey yok." şeklinde konuştu.
Mardin’de dün okulu da ziyaret ettiklerini anımsatan Kavaf, şöyle devam etti: "Okulun yanındaki bir binayı okul çağında olmayan çocuklarımız için kreş, anaokulu haline getirmiştik. Orada uzmanlar eşliğinde çocuklara gereken ilgi gösteriliyor. Muhtarın, okulun köy merkezine taşınması noktasında bizden bir talebi oldu. Kışın ulaşım şartları zorlaştığından ve güvenlik nedeniyle haklı bir talep. Yazın köydeki tüm çocukların yürüyerek, güvenli bir şekilde ulaşabileceği, muhtarın da gösterdiği bir alana inşaa edeceğiz. O konuda bir sıkıntı yok."
Çocukların bundan sonraki hayatlarında, eğitimleri noktasında kendilerine ulaşabilecekleri kanalların her zaman açık olduğunu vurgulayan Kavaf, "Yeni talepler olduğu takdirde, onları da dikkate alıp yerine getirmeye çalışacağız." ifadesini kullandı.
"Çocuklar bizden oyun bahçesi istediler." diyen Kavaf, "Onu hemen oraya kanalize ediyoruz, gönderiyoruz. Zamanla yaralar sarılacak, zamana ihtiyaç var." şeklinde konuştu.
Genel Müdür, Bakan’ın ismini hatırlayamadı
Öte yandan, 4-7 Aralık tarihlerinde İstanbul’da düzenlenmesi öngörülen Dünya Aile Zirvesi +5’in ikinci hazırlık toplantısı ile ilgili düzenlenen basın toplantısının başında, Bakan Kavaf’a bağlı Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Genel Müdürü Ayşen Gürcan , "5. Dünya Aile Zirvesi’nin açılış töreni için" biraraya gelindiğini söyledi.
Sözü Bakan’a bırakmak isteyen Gürcan, "Öncelikle sözü Bakanım Sayın…" diye başladığı cümlesini, Bakan Kavaf’ın ismini hatırlayamayınca tamamlayamadı. Bu sırada araya giren Kavaf, kendi ismini "Selma Aliye Kavaf" diyerek hatırlattı.
Bakan Kavaf, Dünya Aile Zirvesi ile ilgili ise şu görüşleri dile getirdi: "15 Mayıs Uluslararası Aile Günü’nün sembolik önemine atfen yarın imzalanacak mutabakat zaptı ile 4-7 Aralık 2009 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenmesi öngörülen bu toplantı, Dengeli Aileler, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi alt başlığıyla ve Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğümüz ile Dünya Aile Örgütü işbirliğiyle, Bakanlığımızın himayesinde gerçekleştirilecektir… Hükümetleri, sivil toplum kuruluşlarını, parlamenterleri, akademisyenleri, medyayı, iş dünyasını ve aileleri temsil eden delegelerin yer alacağı; aile ile ilgili sorunlar ile bunlara yönelik çözüm politikalarının tartışılarak bilgi ve deneyimlerin paylaşılacağı böyle uluslararası bir platforma ev sahipliği yapmak, Türkiye için haklı bir gurur sebebi olacaktır. "