Meslek Seçiminde Eskiye Dönüş

Eğitim Güncel
Krizden önce gençler, yeni meslek türlerine rağbet gösteriyordu. Ancak kriz öyle bir vurdu ki, artık okuyacakları meslek iş garantili ve devlet kapısında olasun istiyorlar. Yani yine anne ve baba...
EMOJİLE

Krizden önce gençler, yeni meslek türlerine rağbet gösteriyordu. Ancak kriz öyle bir vurdu ki, artık okuyacakları meslek iş garantili ve devlet kapısında olasun istiyorlar. Yani yine anne ve baba sözü dinleyip; doktor, avukat, öğretmen ya da mühendis olmak daha cazip geliyor…

Yeni sınav sistemiyle puan kaybı olmadan farklı alanlardaki meslekleri seçebilecek liselilerin gözdesi tıp. İkinci sırada ise elektrik – elektronik mühendisliği geliyor

Gençlerin kaderini belirleyen Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS)’nın önemi Yükseköğretim Kurulu (YÖK)’nun ‘dönemsel’ olarak yaptığı değişikliklerle daha da kritik bir hal alıyor. Bir taraftan eğitimciler yeni sisteme adapte olmaya çalışırken, veliler de farklılıkları anlamak için danışmanların ve dershanelerin kapısını aşındırıyor. Uygulanan sisteme göre bölüm ve meslek tercihi yapan liselilerin kafası ise gelen her değişiklik haberleriyle iyice karışıyor. Zira ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı, katsayı ve kontenjan durumu gibi konular gençlerin kariyer planlarını doğrudan etkiliyor. Özellikle okulda seçtikleri bölüm ile sınavda tercih ettikleri meslek gruplarının farklı alanlardan olması sonuçlara yüksek puan kaybı olarak yansıyor.

Ancak önümüzdeki yıl durum daha farklı olacak. Çünkü 2010 yılından itibaren yapılacak ÖSS’lerde katsayılar etkisini kaybedecek. Yani tüm öğrencilerin ağırlıklı ortaöğretim puanları, mezun oldukları lise türüne ve seçtikleri bölümlere bakılmadan 0,15 ile çarpılarak hesaplanacak. Bu da alan dışı tercih yapmak isteyen gençlere hayallerindeki mesleği seçme fırsatı sağlayacak. Fakat ilk bakışta öğrenciler tercih konusunda avantajlı gibi görünse de sistemde dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Eğitimini almadığı alandan meslek seçen gençler yerleştirme sırasında hüsrana uğrayacak!

En popüleri tıp

Yeni sistem bu haliyle meslek alanı bakımından daha geniş ve toplum tarafından daha ‘geçerli’ olarak nitelenen fen bilimlerine olan ilgiyi de artıracak gibi  duruyor. Geçtiğimiz dönemde özellikle tıp fakültelerinin kontenjanlarının artması ve mezunların direkt atamalarının yapılması doktor olmayı cazip hale getirdi. Yani gençler artık kriz döneminde işsiz kalmak yerine altı yıl gibi meşakkatli bir eğitim sürecinden geçerek işini garanti altına almayı seçiyor. En çok tercih edilen bölümlerde tıbbın ardından elektrik – elektronik ve bilişim temelli mühendislikler geliyor. Endüstri, biyomedikal ve genetik mühendisliği, diş hekimliği, eczacılık, fizik tedavi ve rehabilitasyon da fen bilimleri alanından yıldızı parlayan bölümlerden birkaçı.

Türkçe-Matematik puan türünde de hukuk, psikoloji, turizm ve uluslararası ilişkiler; Türkçe – Sosyal alanında ise iletişim, edebiyat ve Türkçe öğretmenliğinin popülerliği artmış durumda. Kriz öncesinde revaçta olan iktisat ve işletme bölümlerine ise eskisi kadar talep yok. Zira iş bulma kaygısı ve dört yıllık mühendislik eğitimi alan gençlerin bu bölümlerde yüksek lisans yapması ekonomi alanında kariyer düşünenlerin planlarını alt üst ediyor.

Matematik ve fende iyi olan kazanacak!

Uzmanlar da yeni dönemde fen bilimleri tercihlerinin artacağını düşünüyor. Önceki sınav sisteminde olduğu gibi bu yıl da tıp ve mühendislik fakültelerinin tercihlerde üst sıralarda yer alacağını belirten Eğitim Danışmanı Sait Gürsoy, bu meslekler için fen ve matematik alanlarından hazırlanan gençlerin daha başarılı olabileceğini söylüyor. Gürsoy, “Eski sistemde tıp, mühendislik gibi bölümlere girerken tek puan türüyle yani sayısal 2 ile hareket ediliyordu. Şimdi ise tıp tercih edeceklerin sınav puanı oluşurken fen bilimleri derslerindeki başarısının ağırlığına, mühendislik seçenlerin ise matematik ve geometri derslerinin ağırlığına bakılacak” diyor.

2009 yılında üniversite kontenjanlarının puan türüne göre dağılımına bakıldığında sayısal puan türü ile bir programa yerleşmenin oransal olarak çok daha kolay olduğunu vurgulayan Uğur Dershaneleri Rehberlik Birimi Başkanı ve Uğur Kariyer Merkezi Direktörü Banu Gürün, fen bilimlerine olan ilgiyi normal karşılıyor. “Ülke olarak son yıllarda yeni meslek gruplarıyla tanışmış olsak da bilindik meslek kollarını daha güvenli buluyoruz” diyen Gürün, Uğur Kariyer Merkezi olarak hazırladıkları kariyer haritasında da bu durumu açıkça gördüklerini söylüyor.

“Her ilde 300 binden fazla gence mesleki tercihleri sorularak ve 2002 – 2009 arasında güncellenerek tamamladığımız haritada, iş olanaklarının ve sıra dışı kariyer seçeneklerinin daha çok olduğu Marmara Bölgesi dışındaki bölgelerde mühendis, doktor, avukat, öğretmen gibi çatı meslekler üzerinde yoğunlaşılıyor” diyor Gürün.

İş bulabilmek önemli

Gençlerin kariyer hedeflerinde özellikle tıp fakülteleri, uzun soluklu ve zahmetli bir eğitim gerektirmesine rağmen ilk sıralarda yer alıyor. Acıbadem  Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Nurdan Tözün, bu durumu öğrencinin mezun olduktan sonra mecburi hizmet yapmak üzere atanma ya da Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS)’nı kazanarak uzmanlık eğitimine başlama yoluyla hemen iş bulunabilmesine bağlıyor. “Ülkenin hekim ihtiyacı, tıp eğitiminde son zamanlarda kaydedilen gelişmeler, öğrenci merkezli öğrenim modüllerinin artması, aile hekimliği sisteminin yaygınlaşacak olması ile artması beklenen istihdam olasılıkları gibi nedenler de bu tercihte rol oynayabilir” diyen Tözün, tüm dünyada da eğilimlerin benzer şekilde sağlık alanına  yöneldiğinin altını çiziyor. Tözün’ün kanıtı ise Avrupa Birliği projelerinde sağlığa ayrılan bütçenin artması ve tıp bilimleri alanında daha fazla projenin  desteklenmesi.

Fen bilimlerine olan ilginin artmasında yazılı ve görsel basının bilime ve bilim adamlığına verdiği desteğin de önemli olduğunu vurgulayan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Özgün Enver, “En hızlı ve en iyi hangi meslek grubunda para kazanılır tarzında bilimden uzak alaturka yaklaşımları yavaş yavaş terk ediyoruz. Normal olan da budur” diyor. Enver, ne iş olsa yaparım grubunun dışında bir alan olan tıbbın ise her dönem gözde olması gerektiğini söylüyor.

Kadıköy Ekol Dershanesi Yöneticisi ve Eğitim Uzmanı Aytekin Günel ise Özgün Enver ile aynı görüşte değil. Ona göre tıp fakültelerinin seçilmesindeki temel sebep mezuniyet sonrası iş garantisi ve prestij.

Tercihler fen bilimlerinden yana

Uygulanacak yeni sistem sayesinde meslek değiştirmeye karar verenler, okulda ya da dershanelerde de bölüm değişikliğine gidiyor. Galatasaray Lisesi son sınıf öğrencisi Nisan Başak Karasar da bu gençlerden biri. Okulda Türkçe – Matematik bölümünde bulunan Karasar, tıp fakültesine girebilmek ve fen derslerini öğrenebilmek için dershanede Fen – Matematik sınıfına geçmiş. Önceleri hukuk ya da uluslararası ilişkiler okumayı planlayan Karasar, yeni sistemle asıl istediği mesleğe yönelmiş. “Bu sene tıp puanları çok yükseldi. Ama kontenjanların artması ve kat sayıların kalkması beni hayalini kurduğum mesleğe yaklaştırdı” diyen Karasar, bu uygulamadan oldukça memnun.

Prof. Hakan KUNTMAN – İTÜ Elektrik-Elektronik Müh. Fakültesi Dekanı

Öğrencilerimiz havada kapışılıyor

Mühendislik çağın önde gelen meslekleri arasında yer alıyor. Bunların en başında da elektrik – elektronik mühendisliği fakülteleri geliyor. Zira 10 yıl önce hayal edemediğimiz şeyleri artık elektrik – elektronik alanındaki gelişmeler sayesinde görüyoruz. Bu da bizim alanı cazip hale getiriyor. Bilgisayar, telekomünikasyon, elektrik, elektronik ve kontrol mühendisliği alanlarından mezun olanlar iş bulmakta çok zorlanmıyor. Şimdiye kadar “iş bulamıyorum” diye bana gelen öğrencim de olmadı. Ama genel anlamda bir sıkıntı söz konusu. Kontenjanlar olması gerekenden fazla. Dolayısıyla işsizlik var.

Prof. Gamze MOCAN KUZEY – Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı

Mesleğin iş garantisi var

Dünya çapındaki ekonomik değişimlere bağlı olarak tıp fakülteleri tekrar çok tercih edilir hale geldi. Mezunların kamuda iş garantisi olması ve gelirdeki kısmi iyileştirmelerin de bu duruma katkısı var. Ayrıca tıp fakültesinden yeni mezun olmuş pratisyen hekimin, gerektiğinde mesleğini tek başına icra
edebilmesi, kendi istihdamını yaratabilmesi de bir diğer faktördür. Bilişim ve medya teknolojilerindeki hızlı ilerlemeler, pozitif bilimler ve özellikle tıp bilimleriyle alakalı bilgi ve görsellere çok daha hızlı ve kolay ulaşmayı sağlayarak gençlerin tekrar ilgisini çeker hale getirdi. Tıp fakültesi sayı ve kontenjanlarının artması da tıp eğitimi için büyük şehirlere gitme gereksinimini ortadan kaldırdı.

Ceyhan YÖNEY – Berk Dershanesi Müdür Yardımcısı

Seçenek fazla

Fen bilimlerinde gözde meslek türlerinin çokluğu ya da çeşitliliği öğrencilere daha cazip geliyor. Tıp, eczacılık, dişçilik ve mühendislik geçerliliğini  koruyan meslekler arasında ön sırada geliyor. Bunun yanında işletme, iktisat gibi bölüm mezunlarının bilgi birikimlerine mühendislik gibi fen-matematik ağırlıklı bölümlerden mezun olan öğrenciler yüksek lisans, doktora ya da sertifika programlarıyla ulaşabildiklerinden fen bilimlerine olan ilgi artıyor. Ayrıca ailelerin istekleriyle sayısal ağırlıklı alanlara yönelen öğrenci sayısı da oldukça fazla.