Neden En İyi 100’e Giremedik?

Eğitim Güncel
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ile başkanvekilleri Prof. Dr. İzzet Özgenç ve Prof. Dr. Ömer Demir’den oluşan YÖK heyeti ile Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. İbrahim ...
EMOJİLE

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ile başkanvekilleri Prof. Dr. İzzet Özgenç ve Prof. Dr. Ömer Demir’den oluşan YÖK heyeti ile Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özen, Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuşoğlu ve öğretim üyeleri, Rize Üniversitesi’ne bağlı Derepazarı ilçesindeki Turgut Kıran Denizcilik Yüksek Okulu’ndaki kahvaltıya katıldılar.

Özcan, açıklanan dünyanın en iyi 100 üniversitesi arasında Türk Üniversitelerinden yer almaması ile ilgili bir soru üzerine, "Bu seçim için belirli parametreler kullanılıyor. Belki değişik parametreler kullanılsaydı bizden de girecek üniversiteler olabilirdi. Birçok iyi üniversitemiz var, niye olmasın" dedi. Daha sonra Rize Üniversitesi’ni, ardından da Valiliği ziyaret eden Özcan, burada yaptığı açıklamada, Rize’yi daha sonra tekrar ziyaret edeceklerini söyledi.

Özellikle tıp fakültesini ziyaret etmek istediklerini ifade eden Özcan, "Rize yeni ve hırslı bir üniversite. Bu hırs neyi gerektiriyorsa onu yapmak isteriz. Yapılacak ne varsa gelen talepleri değerlendirmek isteriz. Diğer ziyaretimizde nelerin yapılması gerektiğini tekrar değerlendireceğiz" diye konuştu.

Vali Seyfullah Hacımüftüoğlu ise YÖK heyetinin Rize’yi ziyaretinden memnuniyet duyduklarını ifade ederek, "Rize, YÖK için önemli. Çünkü yeni kurulan ve gelişen bir üniversitemiz var. Rize’ye özel bir önem atfetmelerini istiyorum" diye konuştu.

YÖK heyeti, daha sonra Batum’a gitmek üzere Rize’den ayrıldı.

VAKIFLAR GÜÇLÜ OLSUN

Öte yandan, Genel Kurulu’nu dün Trabzon’da gerçekleştiren Prof. Dr. Özcan başkanlığındaki YÖK heyeti, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasını (TSO) ziyaret etti.

Özcan, Trabzon’da kurulması planlanan vakıf üniversitelerine ilişkin olarak, ”bizim arzumuz, bunu derhal yapmak. Tam tersi, bunu geciktirmek yerine, biz sizin sırtınızdayız, bir an önce bitirmenizi isteriz, çünkü bizim kapasite ihtiyacımız var. Bu kadar çocuğumuz dışarıda geziyor. Niye size bunu yaptırmayalım, bu güzel şehir iki tane daha vakıf üniversitesi kazanmasın, biz de bu arada kontenjan kazanmayalım? Bu hepimizin yararına bir şey” dedi.

Bazı gazetelerde bu konuyla ilgili yer alan ”YÖK engelliyor” gibi yazılara çok da itibar etmediğini, bunların doğru olmadığını ifade eden Özcan, ”tam tersi, bundan sonra kurulması planlanan İpekyolu Üniversitesinin arkasındayım. Onları devamlı olarak ittireceğim” diye konuştu.

Herkesin taahhütte bulunduğunu, oysa ”taşın altına da el konulması” gerektiğini dile getiren Özcan, ”söylenenler, söylendiği tarihte gerçekleştirmeli. Bina taahhüt ediyorsan, neyse bunun değeri, o verilmeli ki, vakfın da bir malvarlığı olsun. Güçlü bir vakıf olsun arkasında üniversitenin. Kaybedersek üniversiteyi, vakıf üniversiteleri adına büyük sıkıntı olur. Onu halledelim” dedi.

DANIŞMA KURULU OLUŞTURUN

Prof. Dr. Özcan, aleyhlerinde, ”YÖK, Danışma Kurulu gibi bir şey icat etti tekrar. Bunun da amacı üniversiteleri özel sektöre teslim etmek” gibi haber ve yorumlar yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:

”Biz üniversitelere bunu görüş almak üzere yolladık, ama siz niye bekliyorsunuz? Belki bu şehirde buna başlayabilirsiniz derhal, yani bizim kararımızı da beklemeden. Burada bu kadar iş dünyasında gayet büyük tecrübesi olan insanlar var. Bir danışma kurulu kurarsınız. Hem KTÜ’nün müfredatlarını gözden geçirirsiniz, gerçekten iş dünyasının istediği insanlar burada üretiliyor mu, üretilmiyor mu diye. Hem de makro planlaması, buradaki yüksek öğretimle ilgili diğer planlamaları yaparsınız. İşte vakıf mı kurulacak, kim yardım edecek, ne tür yardım edecek gibi meseleleri de konuşursunuz.

Şimdiden, bizim kararımızı beklemeden başlanabilir böyle bir danışma kurulu kurulmaya. Senede iki, üç defa toplanır, çok da değil. Hocamla birlikte bu şehirde neler oluyor bitiyor bakarsınız. Üniversite ile iş dünyası arasında bir evlilik lazım. Sizin onu becermenizi istiyorum. O evlilik becerilirse yararlı sonuçlar çıkar.”

Trabzon’a yakın ülkelerden öğrenci çekilmesini istediklerini ifade eden Özcan, ”sadece Türk öğrencileriyle uğraşmayalım. Kapalı kutu gibi bir çevrede çalışmayalım. Açalım üniversiteyi, dışarıdan insanlar gelsin. Master, yüksek lisans ve doktora programlarından başlamak üzere çevre ülkelerden öğrenci çekebilmeliyiz” diye konuştu.