“Deneklerin günlük kullanılan bazı objelerle yapılabilecek farklı fonksiyonlar düşünmeleri sırasında müzisyenlerin beyinlerinin her iki yarım küresinin de aynı anda yoğun olarak aktif olduğu gözlenmiştir” diyen Folley, müzisyenlerin beyinlerinde oluşturdukları farklı ağlar sayesinde diğer insanlara göre daha farklı düşünen beyinler geliştirdiğini ve bilgiye karşı yaklaşımlarının daha farklı olduğunu vurgulamaktadır.
Araştırmacılar, olumlu ruh halinin bu etkisinin insanların iş başında komik videolar izlemekten hoşlanmasının nedeni olabileceğini öne sürüyorlar. Performanslarını kendilerini iyi bir duruma sokarak geliştirmeye çalışıyorlar.
Fransız Tıp ve Bilim Akademileri üyesi Dr. Alfred Tomatis’e göre beynin elektriksel olarak şarj olmasında kulaklar anahtar bir rol oynamaktadır. Tomatis’e göre, beyin hücrelerindeki elektriksel enerjinin azalması konsantrasyonun bozulmasına ve yorgunluğa sebep olmaktadır. Bu durumda, beynin de piller gibi şarj edilmesi gerekiyor.
Tomatis beyin hücrelerinin enerjiyle şarj edilmesi yollarından biri olarak, 5000 ile 8000 Hz. arasında yüksek frekanslar ihtiva eden müziklerin dinlenmesini keşfetmiştir. Yıllar süren analizlerden sonra Tomatis, bu frekans aralığındaki seslerin Mozart’ın müziklerinde çok sayıda mevcut olduğunu tespit etmiştir. Tomatis’e göre, kulak salyangozunu dolduran, “corti” hücrelerinin titreşmesi jeneratör vasıtası görerek beynin yeniden şarj edilmesini sağlamaktadır.Tomatis de ayrıca beynin şarj edilmesi için etkili olan diğer bir yakın müzik çeşidi olarak “largo barok (baroque) müzik” parçalarına dikkat çekmiştir.
Araştırmacıların bulduğu başka bir ilginç sonuç da müzisyenlerin zeka (I.Q.) seviyesinin müzisyen olmayanlara göre daha yüksek çıkmasıdır. Bu sonuç daha önce bulunan müzik eğitimi ve zeka gelişimi arasındaki ilişkiyi de destekler durumdadır. Şüphesiz zeka da zihinsel faaliyetler sonucunda beyin hücreleri arasında kurulan fiziksel ağların bir ürünüdür. Ayrıca müzik, beyin ve konsantrasyon arasında da ilginç ilişkiler vardır.
Şarkı dinlerken, kalp ritminiz şarkının ritmine uyum sağlamaya başlıyor, tansiyonunuz da düşüyormuş. Tekrar eden melodilerin olmaması ise beynin kendini kapatmasını sağlıyor, zira beyin bu sayede bir sonraki melodinin ne olduğunu tahmin etmeye çalışmıyor. Rasgele tınılar, daha derin bir rahatlama haline geçilmesine yardımcı oluyor. Son etmen ise, Budist ilahilerini anımasatan, uğuldayan, süzülen sesler.
İngiliz Ses Terapisi Akademisi, insan zihnini ve bedenini rahatlatan 10 şarkıyı seçmiş bu akademisyenlerin araştırmalarına göre dünyanın en rahatlatıcı 10 şarkısı:
1. Marconi Union – Weightless
2. Airstream – Electra
3. DJ Shah – Mellomaniac (Chill Out Mix)
4. Enya – Watermark
5. Coldplay – Strawberry Swing
6. Barcelona – Please Don’t Go
7. All Saints – Pure Shores
8. Adele – Someone Like You
9. Mozart – Canzonetta Sull’aria
10. Cafe Del Mar – We Can Fly
Araştırmanın sonuçları
-Müzik vücut üzerine doğrudan etki eder, özellikle kalp atışlarını ve metabolizmayı düzenler.
-Belirli müzik türleri huzur veren endorfin hormonunun salgılanmasını artırır. Öğrenmeyi hızlandıracak ortamı; yani sakinliği sağlar.
-Beyne giden kan ve oksijen miktarı müzik dinlerken arttığı için uyarıcı ve harekete geçirici etki yapar.
-Müzik matematikseldir! Bu durum bazı beyin devrelerini harekete geçirir; kompleks ve karmaşık fikirlerin daha kolay çözülmesini sağlar.
-Müzik ilham verir, duyguları harekete geçirir. Yaratıcılığı artırır!
-Uzun vadede hafızayı geliştirir.
-Etkili öğrenmenin temel unsuru olan beynin her iki yarısının da iyi entegre olmasına yardım eder.
-Müzik, dinleyenlere analitik düşünme becerisi kazandırır.
-Hafif müzik, hiperaktif çocuk ve yetişkinleri sakinleştirir.