81 İlde 81 Yıldız Köşke Çıktı

Eğitim Güncel
Ellerinde telsiz, birbiri ardına anonslar yapıyor korumalar. Köşk, Hayrünnisa Gül’ün geçtiğimiz yıl başlattığı ’81 İlde 81 Yıldız’ projesinin 2.’sine seçilen gençleri ağırlamay...
EMOJİLE

Ellerinde telsiz, birbiri ardına anonslar yapıyor korumalar. Köşk, Hayrünnisa Gül’ün geçtiğimiz yıl başlattığı ’81 İlde 81 Yıldız’ projesinin 2.’sine seçilen gençleri ağırlamaya hazırlanıyor. Adıyaman, Bolu, Hakkari, Kastamonu, Tokat, Van ve Zonguldak yıldızları sırayla giriyor salona… 

Çankaya Köşkü, Hayrünnisa Gül’ün başlattığı ’81 ilde 81 yıldız’ projesinin 2.sine seçilen gençleri ağırlıyor. Onları bu mutlu günlerinde sanatçı ve sporcu ağabey ve ablaları da yalnız bırakmıyor. Bir yanlarında ünlü komedyen Şafak Sezer, sanatçı Sinan Özen, bir yanlarında Basketbol Milli Takım Menajeri Harun Erdenay, futbolcu Ayhan Akman, voleybol yıldızı Neslihan Demir Darnel oturuyor. Öncelik projenin tanıtımında; dev ekranlara 2009 yıldızlarının görüntülerinden oluşan bir video yansıyor. Konuşma sırası projenin mimarı, çocukların manevi anneleri Hayrünnisa Gül’de. Bir anne olarak en büyük mutluluğun evlatlarının başarılarını görmek olduğunu hatırlatan Hayrünnisa Hanım’ın 81 çocuğuyla gurur duyduğu yüzünden okunuyor. Geleceğin yıldızlarına derslerine çok çalışmaları, hedeflerini yüksek tutmaları ve sporda başarılı olmaları nasihatinde bulunuyor. Bilgi, dürüstlük ve ahlaklarıyla örnek olmalarını tavsiye ediyor. Konuşmalar bitip de resepsiyon alanına geçince kocaman halkalar oluşuyor Hayrünnisa Gül’ün etrafında. Gençler manevi anneleriyle bir kare fotoğraf çektirme telaşında. Hepsiyle teker teker ilgileniyor Gül; saçlarını okşuyor, yanaklarından öpüyor. Ve köşkte bir gün, 81 yıldızın geride bıraktığı parıltıyla ve yüreklerimize dokunan hikayeleriyle sona eriyor.

Yıldızların her birinin hikayesi yüreklerimize dokunuyor. Her birinin hayatı acılar, sıkıntılar ve mücadelelerle dolu. Hayrünnisa Gül’e hitaben yazdıkları mektuplarda kaleme almışlar hikayelerini. Tıpkı satrançtaki başarılarıyla 2010 yıldızı seçilen Ramazan Özay gibi. "Ben 1994 yılında Artvin’in Borçka ilçesinde doğmuşum. Sekiz yaşında daha hayatı yeni tanımaya başlamışken, köyümde meydana gelen çığ felaketinde annemi, babamı kaybettim. Yatılı bölge okulunda kalıyorum. Satranç içimdeki boşluğun bir bölümünü doldurmuştu. Sizin bu yardımınız yaralı gönlümü bir nebze olsun teselli etti."

’81 İlde 81 Yıldız’ projesi kapsamında Çankaya Köşkü’ne davet edilen yıldızlar, manevi anneleri Hayrünnisa Gül ile birlikte.

Bu yıl Çankaya Köşkü’ne çağrılan yıldızlar arasında Turkcell’in 1 yıldır sürdürdüğü ‘Geleceğe Koşanlar’ projesine katılan sporcular da vardı. Hakkari ve Konya’dan gelen gençlerin hikayesine kulak verelim:

Hayalim aileme ev almaktı, başardım

Ayşegül Çoban: Konyalıyım, 18 yaşındayım. 2005’te yatılı bölge okulundaki beden eğitimi öğretmenim sayesinde halterle tanıştım. Komşularımızın ‘Boyun kısalır’, ‘kızdan halterci mi olur?’ tepkilerine maruz kalsam da ailemin desteğiyle azimle çalıştım. İlk maçımda Türkiye 3.sü, 2009’da Avrupa gençler şampiyonu oldum. Halterle tanıştığım günden bu yana hayalini bile kuramadığım değişiklikler yaşıyorum. Annem Konya dışında bir şehir görmezken ben İtalya, Fransa, İspanya, Polonya, Romanya, İsveç gibi pek çok Avrupa şehrini gezdim. Özgüvenim arttı, sorumluluk sahibi olmayı öğrendim. En büyük hayalim aileme ev almaktı, geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Haziran ayında Bulgaristan’da yapılacak Dünya Gençler Halter Şampiyonası’na hazırlanıyorum, amacım 2012 Olimpiyatları’nda birinci olmak.

Köyümüzün ilk okuyan kızı benim

Hacer Demirel: 18 yaşındayım. Kardeşim Hatice halterle ilgileniyordu, ilk maçında madalya alınca ben de heves ettim ve 2006’da başladım. 2009’da yıldızlar halter şampiyonasında 2. oldum. Annem ev hanımı, babam çoban. Köyümüzde okuyan kız yok, yaşıtlarımın çoğu evlendi. Üniversiteyi bitirirsem ilk okuyan kız olacağım, o yüzden çok mutluyum. Haltere başlamak hayatımı çok değiştirdi. Annem köyümüzden dışarı çıkmadı, ama ben Türkiye’nin pek çok iline, İsveç’e ve İsrail’e gittim. Çankaya Köşkü‘ne geleceğimi hayal bile edemezdim, çok heyecanlandım. En büyük hayalim annemlere Konya’nın merkezinde bir ev alıp onları rahata kavuşturmak, hem onlar yanımda olursa ben daha başarılı olurum. Kamplarda iken annemi çok özlüyorum. Şu anda dünya şampiyonasına hazırlanıyorum, ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğim.

Doğu’daki kızları yetiştirmek istiyorum

Rojbin Öner: Yüksekovalıyım. 18 yaşındayım. 6 kardeşiz. Kayaklı koşu sporu ile ilgileniyorum. Bu sporla Kayak Milli Takım antrenörü olan amcam sayesinde tanıştım. 4 kardeşim de kayaklı koşu yapıyor. İlk yılımda milli oldum. Geçen yıl Balkan üçüncülüğü kazandım. Antrenmanlarımız 6-7 saat sürüyor, günde 50 kilometre koşuyoruz. Taşlarla güç çalışıyoruz. Köyde biri ev yapsa biz sporcular malzemeleri taşımak için saldırırız, o bizim için antrenman oluyor. Yılda 10 bin kilometre yol yapıyoruz. Spor yaptığım için komşularımız bizi dışlıyordu. Ben yarışmalarda derece alınca onlar da çocuklarını göndermeye başladı. Bugüne kadar pek çok Avrupa ülkesini gördüm. Okuyamayacağımı düşünürken şimdi milli sporcu olmak, ülkemi temsil etmek bana gurur veriyor. Amacım antrenör olup Doğu’da sadece kız çocuklarını çalıştırmak. Bir de annem Yüksekova’dan başka bir yere gitmedi, onu gezdirmek istiyorum. Spor yapan diğer ağabeylerimle birlikte para biriktiriyoruz, ev alacağız. Bir de yurt dışında insanların imkanlarını görünce çok üzülüyorum, neden bizim böyle imkanlarımız yok diye. Kafaya koydum para biriktirip seneye kız kardeşimi İngilizce öğreten özel bir okula göndereceğim.
 

Köşk’ü rüyamda bile göremezdim

Savaş Ateş: Yüksekovalıyım. 15 yaşındayım, 3 yıldır kayaklı koşu yapıyorum. 13 kardeşiz, ağabeyim de bu sporla ilgileniyor. Evimizin geçimini İstanbul’da oto yıkamada çalışan büyük ağabeyim karşılıyor. Ortaokuldan sonra maddi imkansızlıklar nedeniyle okulu bırakıp ağabeyimle inşaatlarda çalışacaktım, ama kayakla tanıştım. Yüksekova’da şartlar çok zor, toprak evde yaşıyoruz. Spora başlamasaydım, sokaklarda geziyor olacaktım. Şimdi hayalini bile kuramadığım yerlere gidiyorum. Uçağa binince ve denizi görünce çok heyecanlanmıştım. Çankaya Köşkü çok güzeldi. En çok da tavandaki lambalar dikkatimi çekti. Kayak yapmasaydım Köşk‘ü rüyamda bile göremezdim. Antrenmanlarımız çok zor geçiyor, günde 4 bin kalori harcıyoruz. Evim antrenman yaptığım yerden 20 km uzakta ve o yolu yürüyerek gidip geliyorum. Servis aracı almak için para biriktiriyorduk, bize bir araç alınsa çok sevineceğiz, hem daha başarılı oluruz. Malzeme eksikliklerimizde var, karı ezmek için ayaklarımıza tahta hedikler takıyoruz oysa snow track’ımız olsa çok iyi olacak. İlk yarışımda Türkiye 3.sü oldum, amacım çok çalışıp ağabeyim gibi yurt dışına gitmek. Haziran ayında Estonya’da yapılan yarışlara hazırlanıyorum.

Gençlerin başarılarını görmek en büyük isteğimiz

Aslı Ünlü (Turkcell Kurumsal İletişim ve İlişkiler Müdürü): ‘Geleceğe Koşanlar’ projesi 1 yıl önce başladı. Proje kapsamında Kastamonu, Edirne, Ankara, Antalya, Konya, Adana, Bursa, Tunceli, Hakkari ve Tokat’tan seçilen 180 çocuk; yüzme, halter, kayak, atletizm, tenis ve görme engelli bisiklet dallarında olimpiyatlara hazırlanıyor. Amacımız çocuklarımızın küçük yaşlarda spora yönlendirmek. Turkcell olarak 180 çocuğumuzun antrenmanları için gerekli maddi desteği sağlıyoruz. Bunun yanında çocuklara özel antrenör ve kondisyoner gönderiyoruz. Sporcularımız için kamplar organize ediyor, malzeme desteği sağlıyoruz. Türkiye’de takım sporlarına verilen önem bireysel sporlara verilmiyor. Biz kurum olarak elimizi taşın altına koymamız gerektiğini biliyoruz. 2016 Olimpiyatları’na kadar genç sporcularımıza desteğimizi sürdüreceğiz. En büyük isteğimiz gençlerimizin olimpiyat başarılarını görmek.