Balıkesir hakkında genel bilgiler;
İklim
Balıkesir yıllık ortalama yağış tutarları 569 mm (Balıkesir) ile708 mm (Edremit) arasında değişmektedir. Ancak bu değerlerin rasat dönemleri içinde yıldan yıla önemli farklar gösterdiği tespit edilmiştir. Örneğin;. Balıkesir’de 1937-1990 yılları arasında yağış rasatlarında her yıla ait ortalama yağış tutarları incelendiğinde, mutlak maksimum 910 mm ile 1940 yılma rastladığı, mutlak minimum değerinin” ise 360 mm olarak 1957’de kaydedilmiştir. Yıllık yağış tutarları, dağ sıralarının uzanış yönü ve yüksekliğine bağlı olarak artış gösterir. İl genelinde platolar ve dağlık kesimlerde yağışın arttığını, toprak ve bitki örtüsünde görülen farklılaşma ortaya koymaktadır.
Nitekim; yüksek relief üzerinde asit reaksiyon gösteren kahverengi orman topraklarının ve karaçam ormanlarının yaygın olarak bulunması bu kesimlerde yağışın arttığını gösterir. (Örneğin:Kaz Dağları’ nın doğu ve güney yamaçları) İlde aylık ve mevsimlik yağış tutarlarının yıl içerisindeki dağılışına gelince, yağışın bu açıdan göze çarpan ilk özelliği, yılı teşkil eden aylara ve mevsimlere dağılışının düzensiz olmasıdır. Gerçekten, ilde yağışların büyük bir kısmı kış mevsiminin etrafında toplanmıştır ve yıllık yağış tutarlarının yarısı veya yarısına yakın bir bölümü kış aylarında düşmektedir. Yaz aylarında düşen yağış ise son derece azdır. İlde en yağışlı ay Aralık, en kurak ay ise Ağustostur. Bu durum ilin yağış rejimi tipini ortaya koymaktadır. İlde yağış Eylül ve Ekim aylarındaki kısa süreli yağışlardan sonra artmaya başlar.
En yüksek değere, Aralık ayında ulaşır. Ocak ve Şubat aylarından itibaren yağışlardaki azalma, Ağustos ayında minimum değere ulaşır. İlde yağışların yıllık dağılışında, yani yağış rejiminde kuvvetli bir benzerlik gözlenmekle birlikte, rasat istasyonlarının aylık ve mevsimlik yağış tutarları arasında, kıyılardan iç kısma doğru bir farklılık ve azalma görülmektedir. Rejimdeki uygunluk, yağışın mevsimlere göre dağılış oranlarında daha rahat olarak gözlenmektedir. Bu oranlara göre ilin her tarafında en yağışlı mevsim kış olmaktadır. Fakat kış mevsimine düşen yağış oranı ilin Ege Denizi kıyısında, Akdeniz yağış rejiminin etkisini daha fazla hissettirdiği Ayvalık’ ta % 49.4, Edremit’ te % 48.2 iken, Karadeniz’ in etkisini arttırdığı Marmara sahili ve yakınındaki Bandırma’ da % 43.1,Gönen’ de % 40.7, iç kısımlarda ki Balıkesir’ de % 43.2 ve Dursunbey’ de % 40.9’dur. İlde yağış tutan veya yağış oranı fazla görünen ikinci mevsim bazı kısımlarda ilkbahar, bazılarında sonbahar mevsimidir. İlin kış mevsiminden sonra yağış tutan veya oranı en fazla ilkbahar mevsimi olan yerler Balıkesir, Burhaniye ve Dursunbey’ dir. Sonbahar mevsimi olan ilçeler ise Ayvalık, Bandırma, Edremit ve Gönen’ dir. İlkbahar mevsiminde cephenin iç kısımlarda kısa bir süre oyalanması veya cephe kalktıktan sonra konveksiyon hareketleri yağış oranını az da olsa arttırmaktadır.
Balıkesir ve Dursunbey’ de yaz yağışları oranında, Ege sahilindeki istasyonlara göre görülen nispi artışlar, iç kesimlerin etkisinden kaynaklanabilir. Bandırma ve Gönen’ deki yaz yağışları oranındaki artışlar, Karadeniz yağış rejiminin etkisi ile ilgili olabilir. Bununla birlikte ilde genelde hüküm süren yağış rejimi açıklanan bu özelliklere göre; Akdeniz yağış rejimine dahil edilebilir. Araştırma sahasının ovalık alanlarında, yıllık yağış miktarı 500-700 mm civarındadır. (Gönen, Manyas, Balıkesir, Ayvalık, Burhaniye, İvrindi, Kepsut, Bandırma, Bigadiç Ovaları). Ancak yükseltinin artması ile birlikte yağış miktarlarında da önemli artışlar görülmektedir. İldeki ovalık alanlarla bu alanların yanı başında yükselen relief arasında sıcaklık, rüzgar ve nem bakımından ortaya çıkan farklılaşma yağışlar açısından da kendini gösterir. Örneğin: Edremit ovası ile hemen yanı başında yer alan Kaz Dağları arasında toplam yağış miktarı bakımından büyük fark göze çarpar. Edremit Körfezi sahilinde yıllık yağış tutarı 700 mm dolayında iken, bu değer körfezin yaklaşık 15 km kuzeyinde Kaz Dağlarının doruğunda 1500 mm’ yi aşar. Yağış ile ilgili özelliklerin belirtilmesinde yağışlı günler sayısı ve yağış şiddetinin de önem taşıdığı bilinmektedir. İlde yağışlı günlerin yıllık ortalama sayısı her tarafta aynı değildir. Bu sayı en fazla 110 gün-Gönen ve en az 63.6 gün-Ayvalık olarak belirlenmiştir. İlin dağlık alanlarında yağışlı gün sayısı daha da artar.
Bunun yanısıra; yıllık yağış tutarlarında olduğu gibi, yağış gün sayılarının yıllar arası değişimlerinde de bir düzensizlik vardır. İldeki , yağışlı günlerin aylık ortalama sayısı bakımından en yüksek değerlere, yağışların en fazla olduğu kış aylarında rastlanılır. İlin Aralık ve Ocak aylarında yağışlı günlerin ortalama sayısı tüm istasyonlarda 10-16 gün arasında değişir. Yağışlı günler sayısı tüm ilde Şubat ayından itibaren azalmakta, Şubat’ tan Nisan’ a kadar olan dönemde 7-13 gün arasında değişen yağışlı günlerin sayısı, giderek azalır. En düşük değerlere, aynı zamanda ortalama yağış miktarının en az olduğu yaz aylarında ulaşır. Temmuz ve Ağustos ayları, en az yağış alan aylardır. Bu aylarda, ildeki yağışlı gün sayısı 0.5 gün ile 3 gün arasında değişmektedir. Sonbaharda başlayan ve kışın maksimuma ulaşan yağış miktarlarında olduğu kadar, yağışlı gün sayılarını arttırmak hususunda da önemli bir rol oynar.
Bu durum; ilin tümü için geçerlidir. Yaz mevsiminde değerin düşük olması, yine bu mevsimde ki dinamik koşullardan ileri gelmektedir. İlde kaydedilen günlük maksimum yağışlar , ilde hüküm süren yağış rejimine uygun olarak genelde kış aylarında yüksek, yaz aylarında ise düşük değerler gösterir. En yüksek değerlere, sonbahar aylarında veya hava kütlelerinin taşıdığı mutlak nem miktarının fazla olduğu kış döneminde rastlanmaktadır. Balıkesir ve yakın çevresindeki yerlerde, kar yağışlı günlerin sayısı önemli bir sayıya ulaşmadığı gibi yağan karın erimeden yerde kalış süresi de genelde kısadır. Bununla birlikte Ege sahilindeki Ayvalık, Edremit, Burhaniye ile Marmara kıyısı yakınındaki Bandırma, Gönen ve iç kısımlarda kalan Balıkesir, Dursunbey arasında dikkati çeken farklar vardır.
Meteoroloji istasyonlarının verilerine göre Ayvalık, Burhaniye ve Edremit’ te kar yağışlı ve karla örtülü günlerin ortalama yıllık sayısı bir günü bulamadığı halde; Balıkesir, Bandırma ve Gönen’ de 4-8 gün; Dursunbey’ de 13-15 gün kadardır. Bunun ilin yüksek kısımlarında her yıl kış mevsiminde kar yağar ve ortalama olarak 15 günün üzerinde yerde kalabilir diyebiliriz. Ege sahilinde Ayvalık, Burhaniye ve Edremit’ te kar yağışı son derece azdır ve toprak üstünde devamlı bir örtü oluşturmamaktadır. Meteoroloji istasyonlarının kayıtlarında da bu yerlere her yıl değil, bazen bir kaç yılda bir karın düştüğünü ve düşen karın yerde önemli bir örtü oluşturmadığı görülmektedir. İlde kar yağışı, soğuk hava kütlelerinin sahayı en çok etkilediği kış aylarında meydana gelmekle birlikte, kar yağışlı günlerin sayısı her yılın iklim karakterine ve o yıl hüküm süren hava şartlarına bağlı olarak değişmektedir. Sonuç olarak, Balıkesir ve yakın çevresinde yağışın zamana ve mekana dağılışında ilde etkili hava kütlelerinin ve fiziki coğrafya faktörlerinin önemli etkisi vardır.
İlde yağışın yıl içerisindeki seyri büyük ölçüde cephelerin oluşumu ve hareketlerine bağlıdır. Kışın en yağışlı mevsim olması da Tropikal ve Polar hava kütleleri arasında oluşan cephenin ili bu mevsimde etkilemesinden kaynaklanır. İlkbaharda kutupsal hava kütleleri ve buna bağlı olarak cephe hareketleri etkisini giderek kaybeder ve neticede ilin yağış alma olasılığı da düşer. Yazın ise saha kuru ve stabil hava kütlelerinin etkisiyle kurak bir dönem yaşar. Sonbaharın başından itibaren görülen kısa süreli yağışların, basınç ve hava kütlelerindeki değişmelere uyarak yeniden yağışlı dönem izler. İldeki istasyonların verilerinden anlaşıldığına göre; Akdeniz iklimi, ilde yağış rejimleri üzerinde etkisini fazlasıyla hissettirmektedir.
-Türkiye’nin İlleri Hakkında Genel Bilgiler Tam Liste-
Bitki Örtüsü
Balıkesir’de Marmara, Akdeniz ve kara ikliminin, te’siri görüldüğünden, ilin bir bölgesindeki bitkiler, diğer bölgesinde görülmez. Yüzölçümünün yüzde 30’u (650 bin hektar)ormanlıktır. Ormanlar daha çok Dursunbey,Sındırgı, Edremit, Burhaniye ve Balya bölgesinde zengindir. İlin % 32’si mer’a ve çayırlıktır. Arazinin % 23’ü ekime müsaittir. % 15’i ise zeytinlik, sebze ve meyve bahçesidir. Ege kıyılarında 300 m yüksekliğe kadar makilere rastlanır. Edremit bölgesi ise 500 metreye kadar zeytinliklerle kaplıdır. Daha yukarılarda kara ve kızılağaç ormanları vardır.
Balıkesir’de üç iklim bir arada görülür. Ege kıyılarında Akdeniz, kuzeyde Marmara ve iç bölgelerde kara iklimi hüküm sürer. Kıyılarda yaz ve kış arasındaki ısı farkı azdır. İç kısımlarda ise bu fark büyüktür. Dağlık doğu bölgede kışlar sert ve yazlar serin geçer. Senelik yağış miktarı 540-740 mm arasındadır.
Flora
İlimizin toplam arazi varlığının yaklaşık % 45′ i orman arazisi, %32’ si kültür arazisi, % 8’ i çayır ve mera, %15 ’i kullanılmayan arazidir. İlin orman varlığının büyük bir kısmı Dursunbey, Bigadiç, Sındırgı, İvrindi ve Edremit ilçeleri civarında toplanmıştır. Orman varlığının büyük bir kısmı karaçam ve kızılçam, kayın, gürgen, meşe, söğüt, ılgın, çınar ağaçlarından ve zeytinliklerden oluşmaktadır. Yine bu ağaç türlerinin yanı sıra Kazdağları’ nda; Kazdağı Göknarı, Susurluk, Kepsut, Bandırma ve Gönen civarında kayın, gürgen, ve meşe türleri bulunmaktadır. Kapıdağ Yarımadası ağaç türleri açısından oldukça zengindir.
Ayrıca Korucu ve Bigadiç civarında kestane, Gönen ormanlarında ıhlamur, Kepsut civarında kekik, sumak, Kazdağları’ nda ada çayı, dağ nanesi, kantaron, karabaş otu, pelin, defne, biberiye…vb. bitkiler bulunmaktadır. Ege kıyılarında makilere rastlanır. Palamut meşeleri ve zeytinliklerin kapladığı alan çok geniştir. İl’ de zeytincilik özellikle Edremit, Ayvalık, Burhaniye, Bandırma ve Erdek’ te önem kazanmıştır.
Fauna
İlimiz, Anadolu’ ya kuzeybatıdan giren paleoartik bölgedeki en önemli kuş göç yollarından biri üzerinde bulunduğundan, her yıl değişik türden 3 milyona yakın kuşun barındığı, konakladığı ve kuluçkaya yattığı uğrak yeridir. Özellikle Bandırma Kuş Cenneti Milli Parkı’ nın ilimiz sınırları içinde bulunması nedeniyle kuş türleri yönünden oldukça çeşitlilik göstermektedir. Özellikle dalgıç ,tepeli pelikan, kaşıkçı, karabatak, gri balıkçıl, flamingo, kuğu, doğan, bıldırcın, turna, su tavuğu, bataklık kırlangıcı, ağaçkakan, ispinoz, sığırcık…vb. İlimizin iki denize de kıyı vermesi nedeniyle balık türleri ile de zengin olduğunu görüyoruz.
Tatlı su balıkları olarak; sazan, kızılkanat, turna balığı, filise, yayın ve kavinne, deniz türlerinden; sardalya, hamsi, levrek, istavrit, lüfer, palamut, orkinos, kefal, kalkan, uskumru, sinagrit bol olanlardandır. İlimizde, karasal hayvan türleri, ormanların bulunduğu Dursunbey, Bigadiç, Sındırgı, İvrindi ve Edremit ilçelerinde yoğunlaşmaktadır. En çok görülen türler; Kirpi, gelincik, keklik, akdeniz köstebeği, benekli kaplumbağa, trakya kertenkelesi, çukurbaşlı yılan, yaban domuzu, kurt, çakal, tilki, andık vb… ‘dir.
Ekonomik Yapı
TARIM
İlimizde tarımsal faaliyetler topraktan gıda sanayiine kadar çok geniş sınırları kapsamaktadır. İlin sahil kesimi zeytincilik, bağcılık ve balıkçılıkla uğraşmakta, iç kısımlarda ise her türlü toprak mahsulü, ormancılık ve hayvancılık alanlarında faaliyet görülmektedir.İlimizin başlıca geçim kaynağı tarım ve tarıma dayalı sanayi olduğu gözlenir. Ekonomik faaliyetler içinde tarımın payı yaklaşık %49, sanayi ve hizmetlerin payı % 51 civarındadır.Tarımsal üretim bakımından Manyas, Gönen, Balıkesir, Edremit, Havran, Burhaniye ovaları önemli yer tutar. İlimizde başta zeytin, buğday, arpa, mısır, tütün, pamuk, ayçiçeği, şekerpancarı, yem bitkileri, kavun, karpuz, narenciye, sarımsak, şeftali, domates olmak üzere diğer sebze ve meyvelerin birçoğu yetiştirilmektedir.
İlin coğrafi avantajlarından kaynaklanan ürün çeşitliliği dikkati çekmektedir. Başta un, yem, zeytin, zeytinyağı, salça konserve, nebati yağ, şeker tarımsal hammaddelere dayalı üretimin, Balıkesir ekonomisinde yeri büyüktür. Son yıllarda tavukçuluk, yumurta başta olmak üzere süt ve süt mamulleri sektörleri önemli yer tutmaktadır.İlimizde hayvancılık başlıca geçim kaynakları arasında yer almaktadır. Balıkesir’in denize kıyısı olan Ayvalık, Gömeç, Edremit, Burhaniye, Bandırma, Erdek, Gönen ilçeleridir.Bu ilçelerde balıkçılığın yanısıra Balya, Bandırma, Bigadiç,İvrindi, Manyas Kuş Gölü, Savaştepe, Sındırgı Çaygören baraj gölü, Susurluk Barajı Göl ve göletlerinde tarla balıkçılığı ile balıklandırma çalışması yapılmaktadır. Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık, tavukçuluk, balıkçılık, arıcılık başlıca uğraş alanlarıdır.Buna bağlı olarak et, süt, süt ürünleri, yumurta üretebilmek, işleyebilmek için kesim hane, mandıra ve kümesler gibi işkolları oluşmuştur.
SANAYİ
Sanayi ve ticaret alanlarında atılımlarını sürdüren Balıkesir’ de tarımın geniş alanı kapsaması tarıma dayalı endüstri kollarının gelişmesini sağlamıştır. Balıkesir sanayi yapısı bakımından Ege ve Marmara Bölgeleri’ nin genel karakteristik yapısını taşımakta, İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük sanayi şehirlerine kara, deniz ve demiryolu ile bağlantıları bulunmaktadır. Körfez Bölgesi’ndeki Ayvalık, Burhaniye, Edremit, Havran ilçeleri geleneksel olarak tarımsal yapıları nedeniyle, zeytinyağı ve sabun sanayiinin merkezidir. İldeki modern fabrikalar ise, Balıkesir Merkez ve Bandırma’ dadır. Borik asit, boraks, sodyum perborat, sülfirik asit, transformator, kağıt, çimento, mermer, metal ürünleri, tarım alet ve makinaları, elektrikli cihazlar, suni dokuma, yapay gübre üreten fabrikalar bunların arasındadır.
Merkez ilçede, tarım makinaları, çimento, sentetik çuval, trafo, jeneratör, un, Ayvalık ve Edremit’ te; zeytin, zeytinyağı ve sabun, Bandırma’ da beyaz et, ve gübre, Manyas ve Gönen’de; süt ve süt ürünleri, Dursunbey’de orman ürünleri, Bigadiç ve Sındırgı’da maden sektörleri yoğunlaşmıştır.Sanayi siciline kayıtlı kuruluş sayısı 467, 1 Sanayi Odası , 15 Küçük Sanayi Sitesi, 4 Organize Sanayi Bölgesi, 8 Ticaret Odası, 5 Ticaret Borsası, 97 Esnaf Odası, 2044 Kooperatif, 137 ihracatçı firma, 130 ithalatçı firma, 757 Anonim Şirket, 4135 Limited Şirket, 154 Sigorta Şirketi, 5929 Şahıs Şirketi mevcuttur. Balıkesir İli iç-dış ticaret hacmi 486.313.997.254.096. TL., İhracat Miktarı 80.699.902.$ ,ithalat miktarı 147.567.184.$, toplam tarım arazisi 510.456 hektar, toplam orman alanı 675.010. hektardır.
MADENCİLİK
Çeşitli ve karmaşık bir jeolojik yapıya sahip olan ilimiz, yeraltı kaynakları yönünden de oldukça zengindir. Bunların başında bor tuzları gelmektedir. Birçok sanayii ürününün yapımında kullanıldığı için çok önemli bir maden sayılan bor tuzları, ilimiz sınırları içinde çıkarılmaktadır. Sadece Türkiye çapında değil, dünyanın da en zengin rezervlerinden biri de ilimizdedir. Başlıca yatakları Sultançayırı, Bigadiç ve Taşköy dolaylarında olan bor tuzları; 19.yy’ dan beri işletilmekte olup yurt dışına ihraç edilmektedir. Bölgenin İstanbul’dan sonra en büyük ve en modern tesislere sahip olan Bandırma Limanı’ nından başta maden olmak üzere her türlü maddenin ihracat ve ithalatı yapılmaktadır. İhraç edilen maddelerin başında Boraks gelmektedir.
Bunun dışında mermer, çimento, bitkisel yağlar, salça, meyve ve sebze, sentetik ihracı yapılmaktadır.İlimiz yer altı zenginlikleri bakımından önemli bir yer tutmaktadır. Bordan sonra kömür, demir başta olmak üzere krom, mermer, bakır, kurşun, dolamit, antimuan, kaolen gibi maden yatakları rezerv bakımından zengindir. Maden ve Jeotermal kaynakları ilin en önemli doğal zenginlikleridir.Diğer madenlerimiz; demir (Eymir, Çarmık,Yaşyer ve Kazdağı Çevresi), kurşun ve çinko (Avcılar, Balya, Halılar, Altınoluk), kayatuzu (Taşköy), manganez (Temaşalık), talk (Kapıdağ), volfram ve molibden (Kalabak Köyü) ‘dir.
Balıkesir İlçeleri
Balya : İlçe 230 m. rakımlı, 952 km² yüzölçümlü olup, Balıkesir’ e uzaklığı 50 km.’ dir. İlçenin 43 köyü, 2 beldesi bulunmaktadır. 2013 yılı sonu itibariyle nüfusu 14.153 olmuştur. Balıkesir-Çanakkale yolu ilçenin ulaşımını sağlar. Terminalden kalkan servisler bulunmaktadır.
Susurluk : İlçenin yüzölçümü 945 km² , nüfusu 23.800 olup ilin kuzeydoğusunda yer almaktadır. Susurluk 1892’ de Bucak, 1926’ da İlçe olmuştur. 45 tane köyü 2 tane de beldesi bulunmaktadır. Ulaşım imkanları bakımından ilçe merkezi çok elverişli bir konumda olup, İstanbul, İzmir, Balıkesir ve Bandırma karayolu üzerindedir. Balıkesir’ e uzaklığı 45 km., Bursa iline uzaklığı 108 km’ dir. İzmir-Bandırma demiryolu ilçeden geçmekte olup, en yakın sivil hava alanı ise 108 km. uzaklıktaki Bursa Havaalanıdır.
Savaştepe : 4 Mart 1954 tarihinde çıkarılan yasa ile 1 Haziran 1954 tarihinde Savaştepe ilçe merkezi haline gelir. Savaştepe ilçesi ulaşım olarak bir çok yolunun asfalt olması ile köylerde ilçe merkeziyle il merkezi arasındaki ulaşımı çözmüştür. Balıkesir – Soma yolu ilçe merkezinden geçtiğinden, ilçe halkının genel olarak ulaşım sorunu yoktur. İlçe sınırları içinden İzmir- Ankara –Bandırma demiryolu hattı geçmektedir. İle uzaklığı 54 km.’ dir. Adrese dayalı nüfus sayımına göre İlçe nüfusu 20.201 olarak gerçekleşmiştir. Merkez nüfusu 9.368, köyler nüfusu 2.478’ i Sarıbeyler Beldesinde olmak üzere toplam 10.833’ dür. Merkez İlçe ve Sarıbeyler Beldesi olmak üzere iki belediye mevcut olup, her birinin beşer mahallesi bulunmaktadır. 44 köy muhtarlığı ve bunlara bağlı 27 köyaltı yerleşim birimi mevcuttur.
Burhaniye : İlçe Merkezi, denizden 4 km. içeride olup, denizden 10 m. yüksekliktedir. Yüzölçümü 280 km²’ dir. İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 1 belde, 25 köy ve 11 mahalleden oluşmaktadır. 2013 yılı sonu itibariyle nüfusu 42.126 olmuştur. İlçenin Balıkesir’ e uzaklığı 97 km.’ dir. Balıkesir – İzmir – Çanakkale yol ayrımı üzerinde bulunan Burhaniye’ den bu üç ilimize günün her saatinde otobüs bulunabilmektedir. Ayrıca Bursa, Ankara ve İstanbul gibi büyük illerimize de her gün sabahtan gece yarısına kadar çeşitli saatlerde otobüs vardır. İlçe girişinde kurulan ve üç yıldır hizmet vermekte olan Havaalanı da ilçeye ulaşımda çok önemli bir olanak sağlamaktadır. Türk Hava Yolları haftada iki gün karşılıklı olarak İstanbul – Burhaniye seferleri yapmaktadır.
Edremit : İlçe, Ege Bölgesi’ nin kuzeyinde-Çanakkale-İzmir karayolunun üstünde Edremit Körfezi’ nden 8 km. içerinde kurulmuştur. Balıkesir’ e 87 km., İzmir’ e 200 km. ve Çanakkale’ ye 135 km. uzaklıktadır. Edremit – Merkez ve Akçay Otogarı’ ndan yurdun çeşitli yörelerine otobüs ve minibüs ile ulaşım sağlanmaktadır. Edremit’ ten yaklaşık 7 km. uzaklıkta İzmir karayolu kenarında Edremit Kocaseyit Havaalanı bulunmaktadır. Yaz sezonunda her gün İstanbul Sabiha Gökçen ve Ankara arası, kış sezonunda ise haftanın üç günü (Çarşamba, Cuma, Pazar) İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’ na uçak seferleri düzenlenmektedir. İlçenin yüzölçümü 708 km²’ dir. İlçe toplam nüfusu 125.018′ dir. Bu nüfusun 53.826′ sı ilçe merkezinde, 71.192′ si belde ve köylerde yaşamaktadır. İlçenin 5 beldesi 20 köyü bulunmaktadır.
Erdek : Kapıdağ Marmara Denizi’ nin güney kıyısı ortasında yaklaşık 300m²’ lik üçgen şeklinde yarımadadır. Uzun bir kıyıya sahip olan Erdek’ in sahilleri genelde kumsal ve doğal plajdır. Ayrıca ormanlarla kaplı olup, bütünüyle av koruma sahasıdır. Kestane ve zeytin ağaçları göze çarpmaktadır. Denizden yüksekliği 0-10 m.’ dir. Halkın tamamına yakını Mübadele zamanında gelen Selanik ve Girit göçmenlere dayanır. Erdek merkezin nüfus yapısı; Yerli Manavlar, Selanik-Karacaovalı Pomaklar, Boşnaklar, Giritliler, Tikveşli Pomaklar, Çerkezler, Romanlar, sonradan gelen Karadenizliler. Ocaklar, Narlı, İlhanlar, Doğanlar, Turanlar Ormanlı köyleri geneli Karacaovalı Pomaktır. Ayrıca Narlı ve İlhanlar köylerine az sayıda Giritli muhacirler de yerleşmiştir. Düzler, Yeniköy (Belkıs), Yukarıyapıcı ve Ballıpınar Köyleri Kavalalı Pomaktır. İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 2 belde ve 21 köy den oluşmaktadır. İlçe nüfusu 33.294 kişi olmuştur. Balıkesir’ e uzaklığı 107 km. olup Bandırma ve Gönen bağlantılı olarak İstanbul- Ankara, İzmir ve Bursa gibi büyük illerle ulaşım imkanı bulunmaktadır.
Gömeç : İlçenin kıyı şeridi uzunluğu Merkez 4.400 m., Karaağaç 10.600 m., Keremköy 2.500 m. olup toplamda 17.500 m.’ dir. Doğusunda Madra Dağı bulunmaktadır. İlçe yüzölçümü 223 km²’ dir. İlçede 2 belde, 9 köy, Merkezde 3 ve Karaağaç Beldesinde 1 mahalle bulunmaktadır. İlçe nüfusu son sayımlarda 11.795 kişi olmuştur. İlçemiz Çanakkale-İzmir (E-87) kara yolunun kıyısında yer almaktadır. Gömeç, İzmir’ e 170 km. Balıkesir’e 120 km. uzaklıktadır.
Dursunbey : Balıkesir İlinin doğusunda yer alan ilçemizin rakımı 639 m., yüzölçümü 1952 km²’ dir. İlçenin 103 adet köyü vardır. İlçenin nüfusu son sayımlarda 42.740 kişi olmuştur. İlçenin Balıkesir’ e uzaklığı 92 km.’ dir. Günde 3 tren ve her saat başı otobüs ile ulaşmak mümkündür. İlçe aynı zamanda İzmir-Ankara demiryolu üzerinde olduğundan Balıkesir-Manisa ve İzmir güzergahı ile Kütahya-Eskişehir ve Ankara güzergahına günde 3 kez tren seferi bulunmaktadır. Ayrıca İlçe merkezinden Bursa iline de günde 2 kez düzenli toplu taşıma araçları işlemektedir.
Havran : Havran, Ege Bölgesi’ nin Edremit Körfezi’ ne doğru uzanan verimli bir ovası üzerine kurulmuş, denizden 33 m. yükseklikte bir yerleşim yeridir. Yüzölçümü 543 km²’ dir. İlçenin 1 belde, 26 köyü bulunmaktadır. Balıkesir’ e olan uzaklığı 78 km.’ dir. Nüfusu son sayım itibariyle 28.050 kişi olmuştur. İlçeye Balıkesir Merkez otogarından kalkan otobüslerle ulaşılabileceği gibi diğer komşu ilçelerden de kolaylıkla gidilebilir.
Bandırma : Bandırma’ nın yüzölçümü 690 km² olup, denizden yüksekliği 1 m. ile 764 m. arasında değişmektedir. İlçenin kuzeyinde yer alan ve kendi adıyla anılan körfezin uzunluğu 31 km’ dir. Bandırma, önemli bir liman kentidir. İstanbul, Bursa ve İzmir illerinin ortasında Güney Marmara’ nın en önemli kentlerinden biridir. Bandırma’ nın 2013 yılı sonu itibariyle nüfusu 143.117 olmuştur. İlçenin 35 köyü 2 beldesi bulunmaktadır. Bandırma, sahip olduğu kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşım olanakları ile, ulaşımı oldukça kolay bir yerleşim birimidir. Karayolu ile Balıkesir üzerinden Ege’ ye ve güneye, Bursa üzerinden tüm Anadolu’ ya ve İstanbul’ a, Çanakkale üzerinden de Trakya’ ya, kısaca yurdumuzun her yanına rahat ulaşım olanağı olan bir kenttir.
Denizyolu ulaşımında da Bandırma, son derece rahat bir konumda bulunmaktadır. Gelişmiş ve donanımlı limanı ile Marmara Bölgesinin giriş kapısı özelliğini taşımaktadır. 1998 yılında başlatılan İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot (araç + yolcu) ve deniz otobüsü (yolcu) seferleri, Bandırma – İstanbul ulaşımına büyük kolaylık getirmiştir. Yaz aylarında karşılıklı altı seferin üzerine çıkan yoğun taşıma programı ile, iki saat gibi kısa bir zamanda, üstelik rahat bir yolculukla İstanbul’ a ulaşmak mümkündür. Demiryolunu tercih edenler için ise; her gün yapılan Bandırma – Balıkesir – İzmir arasındaki düzenli tren seferleri, farklı bir ulaşım alternatifi sunmaktadır. Deniz yolu ulaşımı ile Marmara’ yı Ege’ ye ve Akdeniz’ e bağlayan İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. bağlı deniz otobüsleri periyodik olarak seferler yapmaktadır. Bandırma İstanbul arası 62 deniz mili olup yaz sezonunda sefer sayıları değişmektedir. Demir yolu ulaşımı olarak ilçeden Balıkesir, Akhisar, Manisa, İzmir’ e gitmek üzere karşılıklı olarak tren seferleri yapılmaktadır.
İvrindi : İvrindi, Balıkesir’ in güneybatısında ve 37 km. mesafede olup, Balıkesir-Edremit yolu üzerinde 35.km.’ den sonra 2 km. içeride kalmaktadır. İlçe 751 km² alana sahip olup, denizden yüksekliği 190 m.’ dir. İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 4 belde, 66 köy ve 4 (Yedi Eylül, Sakarya, Bedrettin, Kurtuluş) mahalleden oluşmaktadır. İlçenin nüfusu son sayımlar itibariyle 35.914 kişi olmuştur. Balıkesir merkezinden kalkan minibüs ve otobüslerle ulaşmak mümkündür.
Gönen : İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 33 m. ve toplam alanı 1152 km² olup 40°06’ kuzey enlemleri ile 27° 38’ doğu boylamlarında yer almaktadır, arazi genellikle ovalık, batısı ve güneyi dağlıktır. İlçede 89 köy ve 1 belde (Sarıköy) vardır. En son Genel Nüfus Sayımına göre Belde ve Köyler dahil nufusu 73.637 kişi olmuştur. Nüfus yoğunluğu kilometre kare başına 85 kişidir. Merkez nüfus 1990′ da 26.000, 2000′ de 36.000. İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 71.804′ dir. Bunun 36.263′ ü ilçe merkezinde, 35.541′ i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır. Adrese dayalı son nüfus sayımında ise ilçe merkezinin nüfusu 44.641 kişi olmuştur. İlçeye ulaşım karayolu ile sağlanmaktadır. İlçe Merkezi Bandırma-Balya yolu güzergahında olup, Balıkesir’ e 135 km., Çanakkale’ ye 140 km., Bursa’ ya 150 km. uzaklıktadır. Ayrıca Bandırma, Erdek, Biga, Manyas ve Balya ilçelerine asfalt yol ile bağlıdır.
Karadan İstanbul, İzmir ve Ankara ile karşılıklı doğrudan otobüs seferler vardır. Tren seferleri ile İzmir-Bandırma bağlantılıdır. İstanbul ve İzmir’ den uluslararası Havaalanı, Balıkesir, Bandırma Askeri Havaalanı, Bursa’dan Bursa Havaalanı bağlantısı vardır. İstanbul’ dan Bandırma’ ya düzenli olarak Deniz otobüsü ve Hızlı Feribot seferleri yapılmaktadır. İstanbul-Bandırma arası deniz yolculuğu yaklaşık 2 saat sürer. Bandırma’ dan Gönen’ e karayolu uzunluğu 44 km. olup 35 dakikada ulaşılır. Balkan göçmeni Türkler(Muhacır)36 köy, (9 köy karışık) , (Pomak) 8 köy, Kafkas göçmenleri (Çerkes) 13 köy , (Gürcü) 7 köy , (Kırım Tatarı)1 köy, (Yörükler)26 köy, ( 7 tanesi karışık ) Manavlar(Yerli Türk boyları) 8 köy (3 tanesi karışık) bulunmaktadır.
Sındırgı : Sındırgı 1433 km² yüzölçümüne sahip olup, denizden yüksekliği 250 m.´ dir. Balıkesir´ in güneydoğusunda yer almaktadır. İlçeye ulaşım karayolu ile yapılmaktadır. Eski Balıkesir-İzmir yolu üzerinde Balıkesir´ e 63 km. İzmir´ e 145 km. uzaklıktadır. Balıkesir otogarından her saat kalkan otobüsler bulunmaktadır. 2000 yılı Genel Nüfus Sayımı kesin sonuçlarına göre ilçe merkezindeki nüfus 10.492 kişi, belde ve köylerde 37.292 kişi olmak üzere toplam 47.784 kişi olarak gerçekleşmiştir. Sındırgı’ nın 68 köyü bulunmaktadır. Yağcıbedir halıları dünyaca ünlüdür. Ayrıca kaolen madeni zengindir.
Marmara Adası : Marmara Adası denizden 709.65 m. yüksekliği ve 117 km²’lik yüzölçümü ile Adalar Topluluğunun en büyük ve en stratejik olanıdır. Çünkü İstanbul ve Çanakkale Boğazları arasında denizyolu ulaşımının ana üssü olacak noktada bulunmaktadır. Çanakkale Boğazına 40, İstanbul Boğazına 60 ve Trakya Hasköy Burnuna 11 deniz mili uzaklıkta bulunmaktadır. Erdek’ten 22, İstanbul’dan 93 mil uzaklıktadır. Adaya Tekirdağ, İstanbul illerinden ve Balıkesir’e bağlı Erdek ilçesinden deniz taşımacılığı vardır. Tekirdağ’dan ve Erdek’ten arabalı vapur ve yolcu vapurları ulaşımı sağlarken, İstanbul’dan İDO’ya bağlı deniz otobüsü çalışmaktadır. Tekirdağ’dan ve Erdek’ten deniz yoluyla 2 saat sürerken İstanbul’dan 2,5 saat sürmektedir. Adanın 2 belde ve 6 köyü bulunmaktadır. Diğer Adalar Avşa Adası 20.62 km², Ekinlik Adası 2.47 km²’ dir.
Kepsut : İlçenin kuzeyinde Susurluk, batısında Balıkesir Merkez İlçesi, güneyinde Bigadiç, doğusunda Dursunbey , kuzey doğusunda Bursa Mustafakemalpaşa vardır. Yüzölçümü 894 km² olup, denizden 85 m. yükekliktedir. Balıkesir il merkezine uzaklığı ise 29 km.’ dir. İlçenin nüfusu son sayımlara göre 28.022 kişi olmuştur. Bunun 5.545′ si ilçe merkezinde, 16 adet köy ve 47 adet belde de toplam 22.477′ si yaşamaktadır. İlçemize Balıkesir’ e karayolu ile ulaşım sağlanmakta, İlden diğer illere karayolu ve demir yolu ulaşımı bulunmaktadır.
Bigadiç : Bigadiç, Marmara Bölgesi, Güneydoğu Marmara alt bölgesi içinde Balıkesir İli’ ne bağlıdır. Şehir eski Balıkesir-İzmir yolu üzerinde Balıkesir’ e 38 km. mesafede kurulmuştur. Denizden yüksekliği 180 m., yüzölçümü 1007 km²’ dir. 2013 yılı itibariyle nüfusu 48.728 kişi olmuştur. İlçenin 70 adet köyü vardır. İlçeye diğer komşu ilçelerden kolaylıkla ulaşılabileceği gibi il merkezinden her yarım saatte minibüsle de gidilebilir.
Ayvalık : 100 km ‘den fazla kıyı şeridi olan ilçenin yüzölçümü 265 km², nüfusu 2013 yılı sonu itibariyle 64.462 olmuştur. İlçenin 16 köyü 2 beldesi vardır. Kendine özgü kıyı iklimi olup, lodos ve poyraz rüzgarları hakimdir. Yazın ise kavurucu sıcaklarda esen İmbat ve Meltem rüzgarı serinletici etki yapar. İlçemiz İzmir- Bergama üzerinden gelip Truva,-Çanakkale- Edirne ve İstanbul’ a uzanan E-24 karayolu üzerinde, Ege’ nin Akdeniz sahil şeridinin başladığı yerde kuruludur. İlçemizden Midilli Adası’ na feribot ile yaklaşık 2 saatte ulaşmak mümkündür. İlçe karayolu ile Balıkesir’ e 125 km., İzmir’e 155 km., Bursa’ya 277km., Susurluk’ a 170 km., Çanakkale’ ye 167 km., Ankara’ ya 657 km., Bergama’ ya 45km., Truva’ ya 154 km., Behramkale’ ye 155 km., Efes’ e 239 km., Alibey Adası’ na 8 km. mesafededir. Yunanistan’ dan gelen turistler ilçeye feribot ve deniz otobüsü ile yaklaşık iki saatte ulaşır.
Yurtiçinden Ayvalık’a ulaşım ise genellikle karayolu ile sağlanır. Hemen hemen tüm büyükşehirlerden direkt seferler mevcuttur. Taşradan gelecek olanlar ise Balıkesir veya İzmir üzerinden otobüs seferleri ile ilçeye ulaşabilir. Otogar kentin 1.5 km güneyindedir.[40]Havayolunu tercih edenler uçakla Balıkesir ya da İzmir’e gelip ilçeye karayolu ile ulaşırlar. Ayvalık’ a ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İzmir Mavi Treni ile Balıkesir’ e kadar gelip daha sonra TCDD’nin ayarladığı aktarma otobüsleri ile gidilebilir. İstanbul’dan ulaşımda ise İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot farklı bir seçenek olarak sunulabilir.
Manyas : Yüzölçümü 593 km²’ dir. Kuzey kesimi ovalık olup, toplam yüzölçümünün %30’ unu teşkil etmektedir. %70’ ini kaplayan güney kısmı ise dağlık ve engebeli araziye sahiptir. 19.000 hektar ormanlık saha bulunmaktadır. İlçe Manyas Gölü’ ne 10 km. mesafede gölün güneyinde bulunmaktadır. İlçenin rakımı 55 m.’ dir. Manyas’ ın Balıkesir’ e uzaklığı 82 km.’ dir. İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 2 belde, 46 köy ve 4 mahalleden oluşmaktadır. Son 20 yılda nüfusu 600 kişi artmıştır. Güncel nüfusu yaklaşık 5.00 kişidir. Komşu ilçelerden ve ilimiz otogarından her saat kalkan otobüslerle ulaşım sağlanmaktadır.
Balıkesir Ulaşımı
Karayolu : Şehirlerarası Otobüs Terminalimiz, Merkez Ayşebacı Köyü civarında bulunmakta olup şehre 6,5 km. uzaklıktadır. Terminal ile şehir merkezi arasında, 24 saat boyunca şehiriçi otobüs seferleri yapılmaktadır. Terminal İrtibat Telefonu: (0266) 246 57 51 – 246 57 52 limiz Ankara, İzmir,İstanbul, Çanakkale ve Bursa’ya asfalt, Ankara, İzmir ve Bandırma’ya demiryolu bağlantılıdır. Toplam karayolu ağı 1212 km olup; il yolu 570 km, devlet yolu 642 km dir.
Denizyolu : Marmara Bölgesi ’nin önemli bir kenti olan Balıkesir; kara, hava, demir ve deniz yolu bağlantıları ile ulaşımını sağlamaktadır. İstanbul’ a Bandırma üzerinden deniz yolu ile 2,5 saatte ulaşmak mümkündür. İstanbul- Bandırma, Bandırma- İstanbul arası çalışan deniz otobüsü ve feribot seferleri için ayrıntılı bilgi: İDO – Bandırma Şubesi Bilgi Danışma: 444 4 436 Adres: Bandırma Limanı Erdek ’ten Marmara Adası’ na (Türkeli(Avşa), Ekinlik, Paşa Limanı) ulaşım 2,5 saatte deniz yolu ile sağlanır. Yine Marmara Adası’ ndan Paşalimanı Adası’ na belirli günlerde arabalı vapur seferleri bulunmaktadır. Ayrıntılı Bilgi için Arabalı Vapur Gişesi (İDO): Tel 0 266 835 10 84 Erdek Liman Başkanlığı: Tel: 0 266 835 10 44 Adres:Yalı Mah. Hükümet Cad. Kaymakamlık Yanı İskele Erdek- Balıkesir
Demiryolu : Balıkesir Garı il merkezinde olup ulaşım sorunu bulunmamaktadır. Ankara-Balıkesir, İzmir-Balıkesir ve Balıkesir-Bandıma arasında demiryolu ulaşımı mevcuttur. İstasyon Tel: 0.266.241 03 00 0.266.7136089 – 0.266.7153050
Havayolu : Balıkesir Koca Seyit Havalimanı Edremit’ e 8 km., Burhaniye’ ye 6 km. uzaklıktadır ve taksi ile ulaşım sağlanabilmektedir. İç hatlar terminalinin 80 araçlık otoparkı mevcuttur. İç hatlar terminalinde iki havayolu şirketi hizmet vermektedir. Yer Hizmetleri ise özel bir şirket tarafından sağlanmaktadır. Uluslar arası uçuşlara kapalı olup İstanbul ve Ankara illerine uçuşlar yapılmaktadır. DHMİ Balıkesir Kocaseyit Havalimanı Müdürlüğü Adres : BALIKESİR/EDREMİT – BOSTANCI KÖYÜ Tel : 266 376 12 97 / 376 13 02 Faks : 266 376 13 06 E-mail : infokorfez@dhmi.gov.tr Balıkesir Merkez Havalimanı il merkezine uzaklığı 5.5 km. olup taksi ve otobüs ile ulaşılabilmektedir. Balıkesir Merkez Havalimanı’ nda, pist çalışması nedeniyle tarifeli seferler yapılamamaktadır. Uluslar arası uçuşlara kapalıdır. Balıkesir Merkez Havaalanı Müdürlüğü Adres :Balıkesir Merkez Havaalanı Tel : 0 266 294 75 10 Faks : 0 266 294 70 61 E-mail : infobalikesir@dhmi.gov.tr
Balıkesir Yeryüzü Şekilleri ve Bilgileri
Manyas Ovası : [Ova] , Alanı 110 km² olup, Manyas Gölü’nün güney taraflarında bulunan ve doğu batı istikametinde uzanan ova, alüvyonların Manyas Gölü’nün bugünkü seviyesine göre birikmesi ile meydana gelmiştir.
Madra Dağı : [Dağ] , En yüksek zirvesi 1338 m.,Marmara ve Ege’yi birbirinden ayırır su bölümü çizgisi oluşturur.İvrindi ilçesinin 4 km batısında, Musluk Dağı üzerinden Kazdağı’ nın devamı olan Aykaya Dağı ile birleşir.
Koca Çay : [Çay] , Madra Dağları’ndan kaynaklanan akarsu, Manyas Gölü’ne dökülür. Daha sonra gölden çıkarak gölün suyunu Karadere vasıtasıyla Susurluk Çayı’na boşaltır.
Çataldağı ( Kepez) : [Dağ] , Manyas havzasının güneyinde Susurluk- Mustafa Kemal Paşa çaylarının açtığı vadiler arasında iki zirveli bir masiftir. En yüksek yeri 1336 m. ‘dir.
Hodul Dağı : [Dağ] , Biga Yarımadası’nın kuzeydoğusunda bulunan bu dağ geniş bir masif olup, en yüksek yeri 610 m. ’yi bulur.
Karadağ : [Dağ] , Gemlik ve Bandırma arasında bulunan zirveden aşağı Yeni Paleozoik, Mezosoik ve Tersiyer’e ait kayalardan örtülerden oluşmuş ve eteklerinde Neojen çökellerin bulunduğu 767 m yüksekliktedir.
Sularya, Gelçal(Keltepe) Dağları : [Ada] , Manyas’ın güneyinde Susurluk- Kocaçay vadilerinin arasında uzanan bir çift masif, doğuda Sularya (600 m.) Dağı adını alır. Gelçal Dağları da kütlevi olup, en yüksek yeri 881 m.’dir.
Kazdağları : [Dağ] , Edremit Körfezi’nin kuzeyinde batı-güneybatı doğu-kuzeydoğu yönlü morfolojik uzanışı ile iki çöküntü arasındaki dağın en yüksek yeri Babadağ 1767 m. Bu dağ ilkçağ ve mitolojide İda Dağı olarak geçer.
Gönen Çayı : [Çay] , Kazdağları’nın kuzey eteklerinden doğan Gönen Çayı, Kalkım ve Pazarköy çevresindeki küçük dereler ile büyür ve güneybatı–kuzeydoğu doğrultusunda boğazdan geçer Gönen Ovasından Marmara Denizine dökülür
Susurluk Çayı : [Çay] , Balıkesir ili topraklarına Kütahya sınırlarından katılan Susurluk Çayı kuzeye dönerek Balıkesir Ovası’nın doğusundan geçer, Marmara Denizi’ne dökülür.
Kapıdağ : [Dağ] , Eski bir kütle olan Kapıdağ Yarımadası’nın en yüksek yeri 803 m. olup , eskiden kıyıya yakın ve ada durumunda olan arazinin hem doğudan hem batıdan iki ayrı kordon ile karaya bağlanması ile oluşmuştur
Alaçam Dağları : [Dağ] , Balıkesir’in güneydoğusundaki engebeyi oluşturan dağlar doğu ve batı yönünde uzanır. Kütahya sınırı ile Dursunbey’in güneyindeki saha , Sındırgı’nın kuzeyindeki sahayı kaplar. En yüksek yeri 1615 m.
Gönen Ovası : [Ova] , Denizden yüksekliği 30 m. olan ve Gönen Çayı’nın yatağı boyunca uzanan ova, Manyas Gölü çukurundan eski alüvyonlardan oluşan bir eşik ile Marmara Denizi’nden de 100 m’ yi aşan bir sırtla ayrılmıştır.
Balıkesir Ovası : [Ova] , Alanı 140 km² olup, Batı Anadolu’da, Marmara Bölgesi’ nin güney bölümünde, Edremit- İvrindi ovalarıyla birlikte batı doğu doğrultulu alçak bir ovadır.
Edincik Dağı : [Dağ] , Bandırma ve Erdek körfezlerinin güney tarafında bulunan, güneyinde Neojene ait birimler , doğusunda billuri kalkerlerle, şistler, batısında ise amfibollu şistler bulunur.
Körfez Ovaları : [Ova] , Turfanda sebze ve meyve yetiştirilen ve Akdeniz ikliminin tipik şekli görülen bu ovalar; Edremit Ovası, Burhaniye Ovası ve Altınova’dan oluşmaktadır.
Havran Çayı : [Çay] , Uzunluğu 36 km. olan ve Madra Dağları’nın kuzey ve batı yamaçlarıyla, Kaz Dağları’nın güney kesimlerinden doğan küçük derelerin beslediği akarsu, ormanlarla kaplı vadiler içinden geçer.
Balıkesir tarihçesi
Eski çağlarda (Balıkesir ve civarında Misya’lılar yaşamaktaymış. Bağımsız bir devlet kuramayan Misyalılar; Truva, Hitit, Frig, Pers (İranlılar), Büyük İskender ve Bergama Krallıkları’ nın egemenliği altında yaşamıştır. Bergama Kralı’ nın ölümünden sonra M.Ö. 1129’ da Romalılar’ ın eline geçmiştir. Romalılar bölgeyi, vergi ve kölelik sistemleriyle uzun süre sömürmüş ve baskı altında tutmuştur. M.S. 395’ te Roma İmparatorluğu’ nun Doğu ve Batı diye ikiye ayrılmasından sonra; Başkenti Kostantinopolis (İstanbul) olan Doğu Roma İmparatorluğu(Bizans)’ nda kalan Balıkesir bölgesi için, yeni ve uzun bir dönem başlamıştır.
Askeri ve ekonomik yönden oldukça güçlenen Bizans İmparatorluğu bu bölgedeki hakimiyetini uzun yıllar sürdürmüştür. Hz. Muaviye zamanında Müslüman Araplar, fethedileceği Hz. Peygamber tarafından müjdelenen başkent Konstantiniyye’ yi almak için sefere çıktılarında bölge ilk defa Müslümanlarla karşılaşmış ve M.S. 670-678 yılları arasında Arapların idaresinde kalmıştır. İslam ordusu, 678 yılına kadar aralıksız 5 yıl süren kuşatma altında tutmasına rağmen şehri almaya muvaffak olamayınca geri çekilmiştir. Ancak iç savaşlar ve dış saldırılar karşısında iyice zayıflayan Bizans, sonunda derebeylerin eline kalmıştır. 1071’ de Alparslan’ ın Bizans İmparatoru Romanos Diogenes’ e karşı kazandığı Malazgirt Savaşı’ yla Anadolu’ nun kapıları Türklere tamamen açılmıştır.
Fetihlerle birlikte toplu göçler de devam etmiştir. Böylece Anadolu’ da Türk dönemi başlamış olmuştur. Anadolu’ da Selçuklu Devletini kuran Kutalmış oğlu Süleyman, İznik’ten sonra Çanakkale, Adalar Denizi (Ege), Lidya ve İyonya taraflarını da ele geçirmiştir. 1076’ da Misya şehirlerini Bizanslılardan alarak Türk hakimiyetine kazandırmıştır. Ancak Haçlı seferlerinin neticesinde ve I. Kılıç Arslan’ın da vefatından sonra Selçuklular Bati Anadolu’ dan çekilmek zorunda kalmıştır.. Misya şehirlerini tekrar ele geçiren Bizanslılar, buralardaki Türk halkına karşı toplu kıyım harekatına başlamıştır.. 1206 yılından itibaren Selçuklular’ ın Uç Beylikleri’ nden olan Türkmenler Misya kentlerine, özellikle Edremit Körfezi civarına akınlara başlamıştır. Bizanslıların çoğu buraları Türklere bırakarak bölgeyi boşaltmıştır. Moğol baskınından kaçan Türk kabileleri de 1260 yıllarında Batı Anadolu ve Marmara Bölgesi’ ne gelip yerleşmiş ve bölgedeki Hristiyan nüfus kadar bir çoğunluğa ulaşıp, buraları Türkleştirmiştir. Türkmenlerin dışında diğer Türk boylarına mensup pek çok köylü, tüccar ve zanaatkar da Türkistan’ dan gelip bölgeye yerleşmiştir. Bu tarihlerde Selçuklu Devleti iyice zayıflamış ve merkeze uzak bölgelerde kontrolü kaybetmiştir. Selçuklu Devleti zamanında Anadolu’ nun batısına yerleşen bazı Oğuz Boyları buralarda “Uç Beylikleri” kurmuştur.
Hem Selçuklu sınırını koruyan, hem de Bizans içlerine akınlar düzenleyen bu uç beyliklerinden bir tanesi de; Batı Anadolu’ daki Misya’ da XIII. yüzyıl sonlarında kurulmuş olan Karesi Beyliği’ dir. “Karesi” kelimesi, bölgeye beraberinde büyük bir Türkmen grubuyla gelen ve daha önceleri Selçuklu Devleti’ nin önemli bir komutanı olan Karesi Bey (Kara İsa) isminden doğmuştur. Selçuklu Devleti’ nin yıkılmasından bir süre önce diğer uç beyleri gibi Karesi Bey de bağımsızlığını ilan etmiş, 1300 yıllarında bölgede Karesi Beyliği’ ni kurmuştur. Kendi ismiyle anılan Beyliğinin sınırlarını, Bizanslıların zayıflığından ve beraberinde bulunan Sarı Saltuk ’un adamlarından faydalanarak daha da genişletmiştir. Karesi Beyliği, merkez yaptığı Balıkesir’ den başka; Bergama, İvrindi, Ayazmend (Altınova), Edremit, Kemer Edremit (Burhaniye), Bayramiç, Ayvacık, Ezine, Fırt (Susurluk), Bigadiç ve Sındırgı yerleşim yerlerine sahip olmuştur.
Bu yıllarda Karesi Beyliği, deniz gücü bakımında komşusu bulunan Osmanlı Beyliği hükümetinden daha güçlü durumdaymış. Karesi Bey’ den sonra yerine geçen Aclan Bey zamanında, Osmanlı Beyliği ile çok iyi münasebetler kurulmuştur. Hatta oğul Dursun Bey Bursa’ da Orhan Gazi’ nin yanında bulunmuştur. Aclan Bey’ den sonra başa geçen en büyük oğlu Demirhan Bey ise halkına karşı zulüm derecesinde kötü davranmıştır. Bu durumdan şikayetçi olan halk ve beyliğin ileri gelenleri; Bursa’ daki Dursun Bey’ i davet etmiştir. 1345 yılında Orhan Gazi ile birlikte gelen Dursun Bey, Bergama Kalesi’ ne sığınan ağabeyi Demirhan Bey tarafından öldürülmüştür. Bu duruma çok üzülen Orhan Gazi, halkın ve ileri gelenlerin de isteği üzerine Karesi Beyliği topraklarını Osmanlı’ ya katmıştır.
Henüz kuruluş döneminde bulunan Osmanlı Devleti, Karesi Beyliği’ nin katılımıyla oldukça güçlenmiştir. Ayrıca Karesi’ nin ileri gelen kumandanlarından Evrenos Bey, Hacı İlbey, Ece Halil ve Gazi Fazıl Beylerle büyük bir askeri destek kazanmıştır. Nitekim bu beyler, Osmanlı askerî akınlarının başarılı olmasında önemli rol oynamıştır. Özellikle Karesi Beyliği’ nden intikal eden güçlü donanma ile Osmanlı ordusu, Rumeli taraflarına kesin zaferlerle sonuçlanan seferler yapmıştıur. Böylece Osmanlılar; kendi rızalarıyla bu beyliğe iltihak eden halkla büyük bir Türk kitlesi, değerli komutanlarla da askeri güç ve iyi bir donanma kazanmıştır. Orhan Gazi Karesi’ yi, merkeze bağlı bir sancak haline getirip, adını da değiştirmeden Karesi Sancağı yapmıştır. Sancağın merkezi olan Balıkesiri’ ye, oğlu Şehzâde Süleyman’ ı sancak beyi olarak tayin etmiş ve “Karesi”, aynı zamanda bir Şehzâde Sancağı olmuştur. Yıldırım Beyazid’ in 1402’ de Timur’ a Ankara’ da yenilmesinden sonra Balıkesir ve civarı da Timur ordusunun yağmasına maruz kalmıştır. Duraklayan Osmanlı Devleti topraklarında beylikler kurulmaya ve kardeşler de aralarında taht kavgalarına başlamıştır. Bu durum Timur’ un Anadolu’ dan çekilmesine ve Çelebi Mehmed’ in Osmanlı Devleti’ni tekrar toparlamasına kadar sürmüştür.
Tekrar eski dirlik ve düzenine kavuşan ülke; ilerleme ve yükselme dönemlerinde zaman zaman meydana gelen kıtlık (1502), çekirge salgını, (1525), medrese talebeleri (suhte) isyanı (1572) ve diğer isyanlar gibi bir takım olumsuz olaylara sahne olmuş, Balıkesir ve civarı da bu hadiselerden etkilenmiştir. XVII yy. sonlarında meydana gelen göç hareketlerinde Balıkesir yöresine çok sayıda Yörük, Türkmen ve Çepni gibi muhtelif Türk boyları gelip yerleşmiştir. İleriki yıllarda da devam eden göç problemini kökünden halletmek isteyen devlet, XIX. Yy.’ da planlı bir iskan politikası takip etmiş göçebe halde yaşayan pek çok aşiret ve topluluğu uygun yerlere yerleştirmiş ve onların yerleşik düzene geçmelerini sağlamıştır. Osmanlı Devleti idaresi altındaki Karesi; devletin kuruluş ve yükseliş dönemlerinin sevinç ve refahını yaşamış; duraklama ve gerileme dönemlerinin de üzüntü ve sıkıntılarına ortak olmuştur. Böylece gerek ülke genelinde ve gerekse bölgede yaşanan ekonomik, siyasî, askerî, idarî pek çok olaylar neticesinde, Osmanlı Devleti’ nin son dönemleri sayılabilecek 1800’ lü yılların sonlarına gelinmiştir. Osmanlı Devleti’ nin aldığı dış borçları ödeyemeyerek mali iflas yaşaması sonucu alacaklarının tehlikeye düşmesinden korkan Avrupa Devletleri, 1880’de Duyûn-ı Umûmiye (Genel borçlar) idaresini kurdurmuştur.
Duyûn-i Umûmiye şubeleri ile devlet gelirlerinin bir kısmını doğrudan toplamıştır. Memleketin her yerinde olduğu gibi, Balıkesir, Ayvalık ve Bandırma gibi bölgenin yüksek gelirli yerlerinde de yıllarca faaliyet göstermiştir. Balıkesir, Osmanlı Devletinin “93 harbi” diye anılan 1877-1878 yılındaki Osmanlı-Rus Savaşı ve 1912-1913 yıllarında Balkan Harbi’ nde yenilmesi sonucu Balkanlardan çok sayıda göç almıştır. Rus ve Bulgarların katliamından kaçabilen pek çok insan Balıkesir ve civarına gelmiş ve yerleşmişlerdir. Ayrıca Rusların eline geçen Kafkasya toprakları ve özellikle Kırım’ dan da kitleler halinde gelen insanlar bölgenin muhtelif yerlerinde iskan edilmiştir. 1914-1918 yılları arasında cereyan eden I.Dünya Harbi’ ne giren Osmanlı Devleti askerlerinin çarpıştığı pek çok cepheden bir tanesi de, bölgedeki Çanakkale Savaşı Cephesi olmuştur. Bu savaş, ülkenin her tarafında olduğu gibi Balıkesir’ i de menfi olarak etkilemiştir. I.Dünya Savaşı’ ndan yenik çıkan ve oldukça zayıf düşen Türklerin bu durumunu fırsat bilen Yunanlılar, gözlerini Batı Anadolu topraklarına dikmiştir.
Yunanistan’ ın buraları işgal etmesini diğer Avrupa Devletleri de desteklemiştir. İtilâf Devletleri’ nin tehditleri altında bulunan ve yeterli askeri, silahı olmayan, devletinin de aciz kaldığını gören Türk Halkı, müdafaa cemiyetleri kurmaya başlamıştır. 15 Mayıs 1919’ da İzmir’ e giren Yunanlılar işgallerini Anadolu’ nun içlerine doğru yaymaya başlamıştır. Balıkesir bölgesinde ilk defa 29 Mayıs’ ta Ayvalık işgal edilmiş ve Yunanlılara karşı ilk silahlı mücadele Ayvalık’ ta gerçekleşmiştir. Bu arada Balıkesir’ de 18 Mayıs’ ta Vehbi (Bolak) Bey’ in başkanlığında “Redd-i İlhak” heyeti oluşturulmuştur. Alaca Mescid’ de oluşturulan 41 kişilik bu heyet hemen faaliyetlere başlamış 26-31 Temmuz 1919 ve 16-22 Eylül 1919 tarihlerinde yapılan I. ve II. Balıkesir Kongreleri neticesinde her bölgede Kuva-yi Milliye teşkilatları kurulmuştur. Milli Mücadele için İstanbul’ dan Balıkesir’ e gelen yüzbaşı Kemal hemen askeri birlikler oluşturmaya başlamış. Bu birlikler işgali önlemek için yer yer Yunanlılarla çarpışmıştır. Soma ve Akhisar cephesi bunların en önemlisi olmuştur.
Fakat yeterli asker ve silahı bulunmayan Milli kuvvetler; hem sayıca çok hem de teçhizat olarak güçlü Yunan karşısında ancak bir yıl dayanabilmiştir. Soma-Akhisar cephesinin dağılmasıyla, 22 Haziran 1920’ den itibaren Yunan işgali içerilere doğru yayılmaya başlamış. Halka da çok eziyet eden Yunanlıların en büyük yardımcıları, daha önceden buralarda yaşayan yerli Rumlar olmuştur. Yıllarca beraber yaşayan bu insanlar, şartlar değişince daha önceden kendilerinden hiç bir kötülük görmedikleri Türklere ihanet etmiştir. Kazaları işgal eden Yunanlıları, Kuva-yi Milliye güçleri hiç bir zaman rahat bırakmamış, direniş ve baskınlarla onları yıldırmıştır. Bu arada Anadolu’ da Türk Halkını Yunanlılar’ a karşı direnmeye çağıran ve düzenli bir ordu kurmaya çalışan Mustafa Kemal’ e Balıkesir’ liler destek vermiş ve işbirliğinde bulunmuştur. Türk Milli Mücadelesinde tarihi açısından bu şehrin çok ayrı ve özel bir yeri olmuştur. Sakarya Zaferi’ yle Anadolu topraklarının sahibi olduğunu bir defa daha ispatlayan Türkler, 9 Eylül 1922’ de İzmir’ de Yunanlılar’ ın denize dökülmesiyle Kurtuluş Savaşı’ ndan başarıyla çıkmıştır. Eylül ayının ilk haftasındaki 3-4 gün içinde bütün Balıkesir ve kazaları kurtulmuştur.
Bu arada Osmanlı Devleti de yerini Türkiye Cumhuriyeti Devletine bırakarak tarih sahnesinden çekilmiştir. Balıkesir’in Adının Menşei Tarihçilere göre Balıkesir adı, Bizans İmparatoru Hadrianus’ un av partilerinde kullanmak için yaptırdığı Paleo Kastro (Eski Hisar) sözcüğünden kaynaklanmıştır. Tarihi bir gerçekliği de bulunan bu ad, daha sonra halk etimolojisi sayesinde değişik rivayet ve yorumlara da konu teşkil etmiştir. Bu rivayetlerden birkaçı kısaca şöyledir; Balıkesir adı daha çok bal, balık, kesir ve hisar kelimeleri üzerinde yapılan oynamalarla izah edilmiştir. Bir rivayete göre Balıkesir’ in adı eskiden Balık Hisar şeklindeymiş. Buradaki “balık” Eski Türkçe’ de “şehir, kale” veya “saray” anlamı taşımaktaymış. “Kale Şehri” anlamını veren bu rivayete göre bu ad, XI. yüzyıldan sonra kullanılmaz olmuştur. Gerçekten de Orta Asya’ da “Beşbalık” gibi bazı Uygur Devrine ait yer isimlerinde “balık” kelimesinin şehir anlamında kullanıldığı dikkati çekmiştir. Diğer bir rivayete göre ise; Balıkesir adı, “balı kesir” yani “balı çok, bol” anlamındaki söz grubundan gelmiştir. Buna göre Balıkesir’ in balının bol ve lezzetli oluşu bu adı almasına sebep olmuştur. Başka bir rivayet ise; Balıkesir’ in ilk kurulduğu yıllarda buraya gelen bir yabancının iyi muamele görmemesi üzerine “balı keser” yani “hatır, gönül tanımaz” adını verdiği şeklinde olmuştur.
Buna göre “bal” Arapça’ da “hatır, gönül” anlamına gelmiştir. Bunların dışında bölgede bir süre hakim olan İran Hükümdarı “Balı Kisra” veya civardaki Yılanlı Dağ’ ın eski adı olan “Balcea” yada “Pelecas’ın” Balıkesir adının ilk şekli olduğu ileri sürülmüştür. Fakat bunlar uzak ihtimaller olarak değerlendirilmiştir. Bütün bu rivayetler içinde en kabul edileni, buraya yerleşen Türk Oymakları’ nın Orta Asya hatıralarını canlı tutmak için koymuş olabilecekleri “Balık Hisar” adı olmuştur. İlin “Balıkesir” adı dışında tarihte daha çok anılan bir adı daha olmuştur. Bu ad yörede bir süre hakim olan Karesioğulları Beyliği’ nin kurucusu Karasi Bey’ den kaynaklanan “Karesi” adı olmuştur. İl gerek beylik, gerekse Osmanlı Sancaklığı döneminde daha çok bu adla anılmıştır. Bir rivayete göre de Karesi Beyi’ nin oturduğu kaleye “Beylik Hisar” adı verildiği için bu ad değişerek bugünkü Balıkesir şeklini almış olduğu söylenmiştir. Balıkesir dolaylarında ilk defa adı geçen şehir Agiros (Achiraus)’ dur. Daha sonraları İmparator Hadrianus burada bir şato yaptırmış, “Paleo” diye şöhret kazandırmıştır.
Sonradan burada kurulan şehre, bu isimden bozma olarak “Balıkesir” dendiği bir çok tarihçiler tarafından kabul edilmiştir. Bir söylentiye göre de bu havalinin “bal’ ı kesir” “çok” olduğundan burada kurulan şehre “Balı-kesir” denmiştir. Balıkesir adının, bölgeyi zapteden İranlı Devlet adamlarından “Balı- Kisra’ nın” adından geldiği veya “Polikayseros’ dan” bozma olduğunu söyleyenler de olmuştur. Bazı tarih ve coğrafya kitaplarında Balıkesir’ in yerinde “Balak Hisar” veya “Balık Hisar” yazıldığı görülmüştür. Türklerin Orta Asya’ nın bir hatırası olarak, burada kurulan şehre “Balık Hisar”(Hisar Şehri) demiş olmaları da düşünülmüştür. Fakat bunu ispat etmek mümkün olmamıştır. İbni Batuta ve diğer arap kaynaklarına göre , Balıkesir şehri Karesi Bey tarafından kurulmuştur. Karesi Vilayeti, 2. Meşrutiyetin ilanına müteakip, müstakil mutasarrıflık haline getirilmiş ve 1923 yılında, bir kanunla “Karesi” deyimi kaldırılarak “Balıkesir” sözü aynı zamanda Vilayetin de adı olmuştur.