YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Bakanlar Kurulunca belirlenecek üniversite harçlarına gelecek eğitim-öğretim yılı için enflasyon oranı kadar zam teklif edileceğini bildirdi.
Özcan, üniversite öğrencilerinin ödedikleri harçlara genellikle enflasyon oranında zam yapıldığını ifade ederek bu yıl da bir değişiklik olmayacağını söyledi. YÖK’e üniversitelerden yıllık ”enflasyonun altında”, ”enflasyon kadar” ve ”enflasyonun üstünde” olmak üzere üç seçenek sunulduğunu belirten Özcan, ”Biz de ‘enflasyon kadar olsun’ diyoruz. Bu yıl da zam oranı teklifimiz enflasyon kadar olur” diye konuştu. Özcan, YÖK’ün teklifinin YÖK Genel Kurulu toplantısında belirlenerek Milli Eğitim Bakanlığı’na sunulacağını ve son kararı Bakanlar Kurulu’nun vereceğini ifade etti.
Yükseköğretim kurumlarında eğitim gören öğrencilerin devlete maliyetine göre hesaplanan ve öğrenciler arasında ”harç” olarak bilinen katkı kredilerine geçen yıl yüzde 8 oranında zam yapılmış, 2009-2010 eğitim-öğretim yılında katkı payları lisans programlarında 71 TL ile 591 TL arasında değişmişti.
NE KADAR KREDİ O KADAR PARA
Özcan, öğrenci harçlarında yeni bir düzenlemeye gitmeyi hedeflediklerini bildirdi. Üniversiteden atılmayı sona erdirecek bir uygulama için kanun taslağı hazırladıklarını anımsatan Özcan, taslakta öğrencilerin kredi tamamlamasının öngörüldüğünü, öğrencilerin kredilerini tamamlayıncaya kadar üniversiteye devam edebilmelerinin sağlandığını anlattı.
Taslağın bu şekilde kanunlaşması halinde öğrencilerin aldıkları kredi başına harç miktarının belirlenmesinin gündeme geleceğini söyleyen Özcan, şöyle konuştu:
”Eğer kredi tamamlama sistemine geçilirse o zaman harçların da kredi bazında alınması söz konusu olacak. Yurtdışında da zaten bu böyle. ABD’de mesela bir kredinin değeri 200 dolar olarak belirleniyor. Eğer öğrenci üç kredi alacaksa 600 dolar veriyor.”
YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan, üniversiteden atılmayı ortadan kaldıracak kredi tamamlama sisteminin sadece lisansta değil, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde de geçerli olmasının sistemin bütünlüğü açısından gerekli olduğunu söyledi.
Özcan, bu yönde çalışma yapacaklarını sözlerine ekledi.
REKTÖR ATAMALARI OBJEKTİF
YÖK’ten ”rektörlük seçimlerine” ilişkin yapılan açıklamada, ”YÖK Genel Kurulu’ndaki aday belirlemeye yönelik oylama süreci en az üniversitelerdeki öğretim üyelerinin yaptığı oylama ve seçim süreci kadar objektif, serbest irade ürünü ve saygı gösterilmeye layıktır” denildi. Açıklamada, YÖK Genel Kurulu’nun 1 Temmuz 2010 tarihli toplantısındaki, ilgili mevzuat çerçevesinde Cumhurbaşkanlığına sunulmak üzere bazı üniversitelerin adaylarının belirlendiği hatırlatılarak, bu konuda basında yer alan haberlerin ve yorumların gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
YÖK Genel Kurulu’ndaki aday belirlemeye yönelik oylama sürecinin en az üniversitelerdeki öğretim üyelerinin yaptığı oylama ve seçim süreci kadar objektif, serbest irade ürünü ve saygı gösterilmeye layık olduğu vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
”Şu husus açıkça bilinmelidir ki, YÖK Genel Kurulu, Cumhurbaşkanına sunulacak üç adayın belirlenmesi sürecinde, adayların üniversite öğretim üyelerinden aldıkları oy miktarının yanı sıra, diğer akademik ölçütleri de gözeterek, cumhurbaşkanının rektör seçme ve atama yetkisinin adil ve hukuka uygun olarak kullanılması için gerekli ortamı sağlama hususunda azami hassasiyeti göstermektedir.
Rektör adaylarının belirlenmesi sürecinde YÖK Genel Kurulu’na mevzuat hükümleri çerçevesinde verilmiş yetkinin, Genel Kurul üyelerinin tamamen serbest iradelerini yansıtacak şekilde gerçekleştirilen gizli oylama yoluyla kullanılmakta olduğu, bu süreçte yapılan işlemlerin siyasi etki altında kalınarak tesis edildiği yönündeki iddiaların hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı hususu kamuoyuna saygıyla duyurulur.”