Bankacılarda ‘Balon’ Korkusu!

Olaylar
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Ersin Özince, ”Sermaye hareketi hızlanınca gayriihtiyari memnun oluyoruz, ama bir yandan da endişeleniyoruz. Acaba bunlardan dolayı bir balon etkisi olur m...
EMOJİLE

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Ersin Özince, ”Sermaye hareketi hızlanınca gayriihtiyari memnun oluyoruz, ama bir yandan da endişeleniyoruz. Acaba bunlardan dolayı bir balon etkisi olur mu? Olabilir tabii. Çünkü ekonomileri ve finansal sektörleri küçük olan ülkeler sermaye hareketlerinin yönetilmesinde ve finansal istikrarın korunmasında ciddi zorluklar içindeler. Biz de onlardan bir tanesiyiz” dedi.

Active Academy’in düzenlediği 8. Uluslararası Finans Zirvesi’nin açılışında konuşan Özince, iş nerede varsa paranın oraya doğru yönlendiğini, gelişmekte olan ülkelere sermaye hareketlerinin hızlandığını ifade etti.
Özince, ”Sermaye hareketi hızlanınca gayriihtiyari memnun oluyoruz, ama bir yandan da endişeleniyoruz. Acaba bunlardan dolayı bir balon etkisi olur mu? Olabilir tabii… Çünkü ekonomileri ve finansal sektörleri küçük olan ülkeler sermaye hareketlerinin yönetilmesinde ve finansal istikrarın korunmasında ciddi zorluklar içindeler. Biz de onlardan bir tanesiyiz. Ekonomimiz ve mali sektörümüzün oranlanması daha gelişmekte olan ülkeler ortalamasına gelmediğimizi gösteriyor” şeklinde konuştu.

"TASARRUF ORANI DÜŞÜK"
Piyasaların sığ ve burada uygulayabilecekleri politikaların da kısıtlı olduğunu, hatta bazen bunların çelişkiler yarattığını belirten Özince, ”Biz tam böyle büyümeye başlıyoruz. Kendi kaynağımız da olmadığı için derhal ‘aman fren yapalım, sonra başka yerden gelen değirmenin suyu kesilirse sıkıntı çekeriz’ diye…” görüşünü dile getirdi.
Türkiye’de tasarruf oranının yüzde 12,6 oranıyla çok düşük seviyede bulunduğunu vurgulayan Özince, şöyle devam etti:
”İşin ilginç yönü niye bu tasarruf açığı böyle? Niye, biz tasarruf etmiyor muyuz? Hane halkı yüksek düzeyde tasarruf fazlası veriyor. Hane halkı aslında tasarruf eğiliminde ve düşük bir borçluluk oranına sahip. Hala Türkiye kredi açısından hane halkı borçluluğu açısından da birçok ülkeye göre son derece düşük oranlara sahip. Burada en önemli hususlardan bir tanesi de kamunun eğilimleri… Türkiye’de özelikle finansal kesime yönelik bazı politikalar uygulanıyor. Türkiye’nin tasarruf açığında en ciddi sorun kamunun alışkanlıkları veya politikaları nedeniyle ortaya çıkıyor. Bunlar da çoğu zaman ülkemizde ciddi sorun olan altyapı ağırlıklı finansman için kullanılıyor diye düşünüyorum.”

SERMAYE GİRİŞİ
Ocak-Eylül döneminde Türkiye’ye sermaye girişinin 2,5 kat artışla 35 milyar dolar olduğunu bildiren Özince, bunun yaklaşık 13 milyar dolarının banka mevduatı olduğunu söyledi.
Özince, faizin dışarıdan çok daha iyi olduğunu, kısa vadede yüzde 10’lar civarında bulunduğuna işaret ederek, ”13 milyar doları da portföy yatırımları. Bunlar da genellikle kısa vadeli… Yani 35 milyar dolar civarındaki sermaye girişinin ancak 5 milyar dolar kadarı kalıcı yabancı sermaye yatırımlardan ibaret ki maalesef biz şu anda bu kaynağı adeta mecburcu gibi kullanmak durumundayız” dedi.