Filistin Dostları gönüllüleri Taksim Meydanı’ndan maçın oynandığı İnönü Stadı’na kadar açtıkları pankartlar, sloganlar ve tekbirlerle kortej halinde yürüdüler. İnönü Stadı önünde basın açıklaması yapan Filistin Dostları burada İsrail bayrağını yaktılar.
Filistin Dostları ortak imzası ile bir araya gelen Özgür-Der, İHH, Fatih Akıncıları ve Mavi Marmara Derneği tarafından gerçekleştirilen protesto eylemi Taksim Meydanı’nda başladı. Daha topluluk Dolmabahçe’deki İnönü Stadyumuna doğru sloganlarla yürüyüşe geçti.
‘Diplomat, Sporcu, Sanatçı Farketmez, Siyonist Katiller Türkiye’den Defolsun!’ pankartı ile yürüyen topluluk, “Siyonist Elçilik Kapatılsın!”, "Burası İstanbul Siyonizme geçit Yok!", "Katil İsrail Türkiye’den Defol!", "Mavi Marmara Onurumuzdur!", "İstanbul’dan Gazze’ye Direnişe Bin Selam!", "Kahrolsun İsrail Kahrolsun Amerika!", "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!", "Siyonist Katiller Hesap Verecek", “İlişkiler Kesilsin, Katiller Türkiye’den Defolsun”, “Yaşasın Küresel İntifada!” şeklinde slogan attı.
Polis kordonu altında Gümüşsuyu Caddesi üzerinde yürüyen grup Dolmabahçe Meydanı’nda toplandı. Burada Filistin Dostları adına basın açıklamasını okuyan Özgür-Der Başkan Yardımcısı Kenan Alpay, “Maccabi Telaviv Yahudi dinine mensup bir grup sporcunun bir araya geldiği sıradan bir futbol takımı olarak görülemez. Bilakis İsrail isimli işgal çetesini temsil eden, işgal suçunu uluslararası zeminde normalleştirme işlevi üstlenmiş bir oluşumdur. Aslında “İsrail takımlarının Avrupa Kupalarında ne işi var?”sorusu bile bu işlevi açıklığa kavuşturmaya yetebilir!” dedi. Yetkililerin futbolun siyasetin dışında olduğu yönündeki açıklamalarına katılmadığını ifade eden Alpay, “Maccabi Tel Aviv Türkiye’den defolsun” şeklinde konuştu. Açıklamanın tam metnini aşağıda okuyabilirsiniz.
Mavi Marmara şehitlerimizin resimlerinin de taşındığı protesto eylemi açıklamanın ardından Siyonist İsrail bayrağının yakılması ve tekbirlerle sona ererken bir grup Filistin Dostları gönüllüsü stadyumda maç boyu protestoyu sürdürdü.
Fotoğraf: Afgani Türkmen / Haksöz-Haber
Basın Açıklamasının Tam metni:
SİYONİST ÇETEYLE TÜM İLİŞKİLER KESİLSİN!
MACCABİ TELAVİV TÜRKİYE’DEN DEFOLSUN!
Tam 64 yıldır Filistin toprakları işgal altında. Emperyalizmin Ortadoğu’ya bir karakol, bir üs olarak yerleştirdiği, İslam coğrafyasının kalbine bir hançer olarak sapladığı İsrail isimli gasp çetesi on yıllardır Filistinli kardeşlerimizi katlediyor. Toprakları işgal edilen, yurtlarından sürülen bir halk, açlık, şiddet, işkence politikalarıyla sindirilmeye, sistematik bir biçimde yok edilmeye çalışılıyor. ABD ve Avrupa’nın sınırsız desteğini almış Siyonist çete, ilk kıblemiz Aziz Kudüs başta olmak üzere Filistin topraklarının tamamında yoğun bir Yahudileştirme siyaseti icra ediyor.
Tüm dünyanın gözleri önünde cereyan etmekte olan bu zulmün ne kadar azgınlaştığına, pervasızlaştığına Türkiye halkı da bizzat şahitlik etmiştir. Geçtiğimiz yılın 31 Mayıs günü Akdeniz’in ortasında Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı İsrail isimli çetenin nasıl bir hukuksuzluk denizinde yüzdüğünün somut bir göstergesi olmuştur. Siyonist-emperyalist dayatmalara boyun eğmeyip İslami direniş onurunu seçtikleri için abluka ve ambargoyla cezalandırılmaya çalışılan Gazzeli kardeşlerimize insani yardım çabamız vahşice bir saldırıya uğramış, 9 kardeşimiz şehid edilirken, onlarcamız yaralanmış, gemimiz içindeki tüm yolcu ve mürettebatıyla tutsak edilip, yardım malzemelerimiz gasp edilmiştir. 31 Mayıs 2010 tarihinde Siyonist çete, Türkiye halkına Filistinli kardeşlerinin yarım asırdan fazla bir zamandır maruz kaldıkları zulmün açık ve somut bir örneğini yaşatmıştır.
Bu korsanlık eylemine karşı Türkiye hükümeti ilişkilerinin devamı için İsrail’den özür, tazminat ve Gazze ablukasının kaldırılması taleplerinde bulunmuştur. Ne var ki, Siyonist çete işlediği insanlık suçunu hiçbir biçimde telafi kaygısı taşımamış, BM raporu desteğini de arkasına alarak küstahça tutumunu sürdürmüştür.
Şüphesiz bizatihi varlığı bir hukuksuzluk ve zulüm abidesi olan İsrail’in işlediği insanlık suçları göz önünde bulundurulduğunda özür ya da tazminat talebinin, hatta Gazze’ye uygulanan ablukanın kaldırılmasının yeterli olmadığı çok açıktır. Bizler Filistin davasını İslam Ümmeti’nin bir var oluş davası, bir onur mücadelesi bilen Müslümanlar olarak, Siyonist çeteyi asla meşru bir yapı görmediğimizden işlediği suçların tazminini değil, işgal ve gaspın bütünüyle ortadan kalkmasını savunuyor, Filistin’de adaletin tesisini talep ediyoruz. Bu gerçekleşmediği müddetçe de Siyonist çete ile her türlü ilişkinin İslam’a, ahlaka, insanlığa ve hukuka aykırı düşeceğinin altını çiziyoruz.
Bu çerçeveden hareketle UEFA Avrupa Kupası karşılaşması için İsrail’in Maccabi Telaviv takımının Türkiye’ye gelmesini protesto ediyoruz. Maccabi Telaviv Yahudi dinine mensup bir grup sporcunun bir araya geldiği sıradan bir futbol takımı olarak görülemez. Bilakis İsrail isimli işgal çetesini temsil eden, işgal suçunu uluslar arası zeminde normalleştirme işlevi üstlenmiş bir oluşumdur. Aslında “İsrail takımlarının Avrupa Kupalarında ne işi var?”sorusu bile bu işlevi açıklığa kavuşturmaya yetebilir!
Bu bağlamda gerek Hükümet yetkililerinin, gerekse de Beşiktaş Kulübü yöneticilerinin bunun sportif bir müsabaka olduğu ve siyasetin dışında değerlendirilmesi gerektiğine dair açıklamalarına katılmıyoruz. Siyonist çeteyle ilişkiler konusunda diplomatik ve askeri alanda sergilenen tutumun, spor, sanat, ticaret ve benzeri alanlarda da ortaya konulmasının adalet ve hakkaniyetin gereği olduğunun altını çiziyoruz. Ortada bunca açık bir vahşet ve zulüm tablosu mevcutken Siyonist çeteyle ilişkilerin yeniden ısıtılmasına, geliştirilmesine yönelik küçük büyük hiçbir girişime duyarsız kalmayacağımızı ilan ediyoruz.
Filistin Dostları