Derin hücre uyandırılıyor!

Olaylar
Aslan Değirmenci’nin analizi Esed’in zulmünden kaçan Suriyelilerin gelişiyle yeniden harekete geçirildiler. Hatay’da Esed yanlısı provokatif eylemleri organize edenlerle DHKP-C bomba...
EMOJİLE

Aslan Değirmenci’nin analizi

Esed’in zulmünden kaçan Suriyelilerin gelişiyle yeniden harekete geçirildiler. Hatay’da Esed yanlısı provokatif eylemleri organize edenlerle DHKP-C bombacısı aynı ele hizmet ediyor…

 “Gladyo”nun uyuyan hücreleri derin yapılara karşı verilen mücadele ve PKK’nın silah bırakma ihtimalinden fena rahatsız oldular. Katliamdan kaçarak güvenli topraklarda hayatta kalmaya çalışan Suriyeli göçmenlerin gelişiyle yeniden harekete geçirildiler.

-Süreç başlar-

Türkiye’de daha tam olarak kilidi açılmayan ‘Gladyo’nun elemanlarını son süreçte önce Hatay ve Adıyaman’da gördük. Adıyaman’ın Yenimahalle ve Karapınar mahallelerinde 46 ev işaretlendi. Bunlardan sadece bir ev Sünni birine ait, o kişi de sağır-dilsiz tek yaşayan biriydi. Onca kamera incelendi ve tek bir kişi yakalanamadı. Hatta bölgede sürekli kayıtta olan bir kamera ne hikmetse o gün kapalı unutuldu. Birlikte yaşama kültürünü bozacak etkenlerden biri olarak görülen işaretleme olayları Hatay’da da yaşanırken gerilimi tırmandırmak isteyen yapılar çoktan propagandaya başlamıştı bile… Esed içeride kendi halkını vururken, onlar da Hatay’da tersten propaganda görevini üstlenmişti.

-Acilciler devrede-

Nusayri nüfusun yoğun olarak yaşadığı Hatay’da muhaliflere karşı Esed’in yanında silahlanma çağrıları yapıldı. Hemen ardından kendilerine “Karanlığa Karşı Aydınlık Gerillaları” diyen bir grup çıktı karşımıza. Hataylı Alevilere tek tek ulaşan grup “Yobazlara karşı birleşiyoruz…” başlığı altında broşürler dağıttı. Olayın arkasında Acilciler örgütünün olduğu belirtilirken,  Hatay’da, ellerinde ”Hükümet istifa", "Terör kampları kapatılsın, teröristler sınır dışı edilsin” pankartları ile onları tekrar gördük. En ön saflarda halkı galeyana getirmek için slogan atanları Esed askerleri yanında bir başka gün muhaliflere karşı kurşun atarken de gördük.  Antakya Maksim Park’ta sık sık karşımıza çıktılar. Her görüntü verdiklerinde savaşa karşı olduklarını iddia ederken, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağırmaları oldukça manidardı. Sloganlarında muhalifleri terörist, eli kanlı Esed’i ise kahraman olarak sunuyorlardı. Yürüyüş sırasında, Arapça, ”Kanımız canımız Esed’e feda”, ”Suriye halkı yalnız değildir” sloganları atan gruptakileri organize edenin ise Esed ailesi ile yakınlığı bilinen DHKP-C’li Mihraç Ural’ın başını çektiği ‘Acilciler’ örgütü olduğu öğrenildi.

-Medya’dan destek-

Çok geçmeden Hataylılar’ın Suriyeliler’den rahatsız olduğu yönünde haberler ile karşımıza malum medya çıktı. Her darbe dönemi topuk selamı veren, karargâhlarda hazırlanan haberleri manşetlere çeken medya bu yönde haberleri yayarken, Maocular devreye girerek Esed yanlısı propaganda için bölgede toplantılar başlattılar.

-Üsleri Suriye-

Fransız gizli örgütüyle kol kola olan Acilcilerde yine boş durmayarak Hatay, İskenderun ve Adana’da halkı sığınmacılara karşı kışkırtarak, ayaklandırmaya yeltendiler. Nusayri vatandaşları "Suriye’deki Alevilerin ardından sıra Türkiye Alevilerine gelecek" propagandasıyla halkı kışkırtmaya çalışan Acilciler, Suriye’nin sahil kenti Lazkiye’nin Frillok bölgesini de kendilerine üs seçmişlerdi. Gündüz orada konaklama gece Hatay’da kışkırtma… Gidip gelmeleri hiç bitmiyordu. Ancak bir türlü kirli tezgâhlarına halkı düşürmeyi başaramıyorlardı. Aleviler ile Sünnileri karşı karşıya getirmek için, gerilimin merkezine Hatay’da yaşayan Suriyeliler oturtulmak istenirken, halkın sağduyulu tutumu oyunu boşa çıkarıyordu.

-Akbabalardan mektup var-

Ama yılmıyorlardı. Talimat büyük yerdendi.  Haber çoktan uçurulmuştu: “Oslo sürecini bozduk ama İmralı görüşmeleri kritik bir aşamaya geldi. PKK silah bırakmaya hazırlanıyor. Yedek güçlere ihtiyacımız olabilir.”

Güvercin değil akbabalar tarafından ulaştırılan haber adrese teslim edildiğinde, DHKP-C operasyonları gündemdeydi. Aranan yapı zaten bulunmuştu. Ancak medya propagandasını tam olarak yapmıyordu. Malum medya’da süreci tam olarak okuyamadığından ve Akbaba henüz ona mektup getirmediğinden şaşkınlık içerisindeydi. Tam o süreçte; ‘son dakika’, ‘flaş gelişme’ diye ekranlar da jenerikler dönüyor, ajanslar büyük bir yarışa girerek, Amerika Büyükelçiği’ne yönelik canlı bombalı saldırıyı duyuruyorlardı. Hayat sanki durmuştu!. Olanları anlatan muhabirler, sorulara cevap arayan gazeteci arkadaşlar, ilk değerlendirmeler ve sonuç: Amerika Büyükelçiği’ne yönelik canlı bombalı saldırıyı gerçekleştiren kişi DHKP-C üyesi Ecevit Şanlı… Ve tek konuşulan DHKP-C… Ve de cenazede bir tek saf tutmayı (!) unutan Büyükelçi… Bir taşla iki kuş. Ölen Türkiyeli, yaralanan Türkiyeli mağduru oynayan Büyükelçi… Sesi soluğu çıkmayan, Hatay denemelerin de başarısızlığa uğrayan derin solcular. Tam gaz propaganda. Ama gerçeği yazan da yok. Kimse bombacının Acilciler grubundan olduğunu yazmazken haber10’dan dezenformasyonları sonlandıran atak haber. Ve Acilciler ile bombacının derin ilişkisinin deşifre oluşu…

-Maskeler düşüyor-

Bu haber sosyal medya’da büyük yankı uyandırırken, eski derin solculukları depreşen kalemler (başta Can Dündar) eylemciye örtülü selam gönderdiler. Ama her nedense hiç biri Hatay’da Esed yanlısı provokatif eylemleri organize edenlerle Bombacı Şanlı’nın aynı ele hizmet ettiğini yazma cesareti gösteremedi. Anlaşılan Akbaba, artık mektubu bacalarından içeriye bırakmıştı. Var güçleri ile uyandırılmaya çalışılan yapılara propaganda ile destek vermeleri gerekiyordu. Öyle ya yeterince dinlenmişlerdi. Son 2 yıldır sadece aşk, meşk, sevgi, çiçek ve böcek yazıyorlardı. Gurmeler gibi ara sıra yemek tarifleri veriyor, klasik meyhaneleri anlatıyor, yüksek topuklular ile katıldıkları baloları köşelerinden halka sunuyorlardı. Ara sıra da Silivri’ye selam yollayarak “Biz daha ölmedik!” mesajı veriyorlardı. Sanırım söylemek istediklerimi anladınız. Yok anlamadıysanız bizi izlemeye devam edin. Çünkü Milat Gazetesi olarak maskeleri düşürmeye devam edeceğiz. Her düşen maskenin ardından sararmış yüzlere baktıkça gerçeklerin daha iyi anlaşılmasını sağlayamaya gayret edeceğiz. Milat’a abone olun gerçeklere yakın olun.

Milat