Haber: Zuhal Erkek
YÖK Genel Kurulu’nda, üniversiteye giriş sınavında yerleştirme puanlarının hesaplanmasında kullanılan katsayı uygulamasının kaldırılmasının ardından eğitim sendikalarından çeşitli tepkiler geldi. Kimi sendikalar adalet yerini bulduğunu söylerken kimi sendikalarda siyasi iktidarın imam hatipli doktor, imam hatipli mühendis, imam hatipli avukat projesinin bir parçası olduğunu iddia etti.
HAKSIZ BİR DÜZENLEME SON BULDU
İmam Hatip Liseleri Mezunu Derneği Başkanı Hüseyin Korkut bu kararın geç kalınmış bir karar olduğunu, yıllardır kaldırılması için mücadele ettiklerini ifade etti. Sözlerine şöyle devam eden Korkut; "Binlerce, onbinlerce imam hatip ve meslek lisesi mezununu mağdur eden, haksız ve adaletsiz bir karar kaldırılmış oldu. Emek edenler ve katkı sağlayanlara teşekkür ediyoruz. Böyle yanlış bir uygulama dünyanın hiçbir yerinde yoktu zaten. 28 Şubat sürecinin bir dayatmasıydı. Temelinde üniversiteli gençlerin üniversiteye girişini engellemek ve sayısını azaltmaktı. Şükürler olsun Türkiye o anormal dönemleri geride bıraktı, artık normalleşme sürecine girdi. Bu süreç yeni anayasa yapımında daha da normalleşecektir. Bu karar imam hatipliler için de sevindiricidir. Ayrıca mesleki teknik eğitim engelinin kalkması ve olumsuz etkilenmesi son bulacaktır. Aynı zamanda imam hatipliler kadar bütün meslek liselerinin olumsuz etkileyen bir karardı. Sanayi kuruluşları bu yanlış uygulama nedeniyle donanımlı, nitelikli eleman ihtiyacını gidermede sorunlar yaşıyordu. Bu hem sanayi için, hem mesleki eğitim için, hem de imam hatip liselerimiz için güzel bir haber. Bundan sonra bir hukuk süreciyle sıkıntı yaşamaz ve uygulama bu seneki klavuzlara da yetişir ise gençlerimiz arasında bu eşitsizlik kalkmış olacak.
Bütün dünyada mesleki ve teknik eğitim ve düz liselerarası eğitim arasında karşılaşma yapıldığında mesleki teknik eğitim yüzde 60 ve yüzde 70, normal eğitim yüzde 40’tır. Daha çok üniversiteye hazırlık sürecindeki orta öğretim kurumları anlamındaki bu çarpık uygulamadan dolayı personel eğitimini olumsuz etkiliyordu. Bu kat sayı engeli kalktığında yeniden öğrencilerimiz mesleki teknik eğitimi tercih edecek hem bir meslek sahibi olacaklar, hem de başarılı olanlar istedikleri üniversitelere gitme imkanı bulacaklar. Dolayısıyla teknik eğitime yapılan yatırımın da karşılığı ortaya çıkacak.
Türkiye müslüman bir ülke; Kuran-ı Kerimi öğrenmek ve öğretmek temel sorumluluklarımız arasında. Dolayısıyla karar Kuran-ı Kerim öğrenimini de etkileyecek. Bu kat sayının kalkmasından sonra bir engel daha var onun da yapılandırılması lazım. Bütün bu kademeler arası geçisi olumsuz etkileyen kesintisiz eğitim bir an önce kademeli hale getirilmelidir. İmam hatip liselilerinin orta kısımları geri kazanılmış olmalıdır." diye konuştu.
SİYASİ İKTİDARIN AMACI İMAM HATİPLİ AVUKAT YETİŞTİRMEK
Yıldız Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız ise katsayının kalkmasıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Kat sayılarla ilgili adaletsizlik olup olmadığı ya da eğitimde var olan adeletsizliği sadece kat sayı üzerinden tartışmayı doğru bulmuyoruz. Kat sayılarla ilgili adaletsizlikle ilgili konulara siyasal iktidar gibi bakmıyoruz. Siyasal iktidar, çok açık ve net bir biçimde Sayın Özcan’ın görevi dolmak üzereyken daha çok meslek liselerinin önü açılıyor izlenimi verilerek, aslında imam hatiplilerin bütün üniversitelere girmelerine olanak tanıyan bir düzenleme yapmıştır. Bu siyasi iktidarın imam hatipli doktor, imam hatipli mühendis, imam hatipli avukat projesinin bir parçasıdır. Adaletsizliğin giderilmesi değildir. Sistemin içinde var olmuş, yapılanmış bu yıl sınava girecek yığınla öğrencimiz adına adaletsizlik içermektedir. Siyasi iktidar imam hatiplilerin önünü açabilmek adına bütün çocuklarımıza dönük bir adaletsizlik içerisnde olduğunu düşünüyoruz."
KATSAYI GENÇLERİN AYAKLARINA BAĞLANAN BİR AĞIRLIKTI
Eski AK Parti milletvekili Tayyar Altıkulaç ise kararın gençlerin aynı kulvarda eşit yarışması için atılan önemli bir adım olduğunu, katsayı yanlışının yıllardır yanlış olduğunu anlatmaya çalıştığını söyledi. Tayyar Altıkulaç, şu ifadeleri kullandı:
"Bir haksızlık olduğunu hep söyledim. Böyle bir düzenleme yapılmışsa hak yerini bulmuş. Gençler eşit şartlarca yarışacaklar. Kim hangi liseden, meslek lisesinden, normal liseden mezun olmuşsa, bu yarışı kazananlar istedikleri fakültelerde girecekler. Katsayının farklı olarak uygulanması durumunda ise meslek liselerinin ayaklarına ağırlıklara bağlanıyordu. Bir kısmı da serbest bırakılıyordu. Dolayısıyla ayaklarına ağırlıklar bağlananlar büyük kayıplar yaşıyordu. Bu haksızlığın giderilmiş olduğunu görüyor, çok olumlu buluyorum.
GENÇLER ARASINDA MUTSUZLUK VE HUZURSUZLUK SONA ERECEK
Gençler istedikleri fakültelerde başarılı olmak şartıyla okuma hakkını kazanmış olacaktır. Bu onların geleceği açısından çok önemli. Bir öğrenci düşünün geçmişte kendisi için bir alan seçmiş olabiliyor. Fakat zaman içerisinde karar değişikliği yapıyor. Oluşturdukları yeni kararlarında hedefe ulaşmak istedikleri halde ayaklarına prangalar vurulmuş durumdaydı. Bu da gençler arasında büyük bir mutsuzluk ve huzursuzluğa yol açıyordu. Bu şekilde hiç kimsenin mazereti kalmayacak. Herkes istediği fakültede başarılı olmak şartıyla o fakülteye girmenin gereklilikleri neyse yerine getirip girecek. Gençler arası mutsuzluk, huzursuzluk bir bakıma sona ermiş olacaktır. Üniversite sınavlarında aldığı sonuçlarla ilgili olarak mazeret beyan etmiş olmaktan kurtulmuş olacak.
KATSAYI PROBLEMİ 28 ŞUBATIN AKLA ZİYAN UYGULAMASIDIR
Eğitim Bir-Sen İstanbul Şube Müdürü Emrullah Aydın ise katsayı uygulamasının akla ziyan ve hiçbir bilimsel dayanağı olmayan bir uygulama olduğunu söyledi. Aydın, üniversiteye girişteki katsayı eşitsizliğinin giderilmiş olmasından memnun olduğunu ifade etti. Sözlerine şöyle devam eden Emrullah Aydın, "YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın basında çıkan ifadelerine göre artık meslek lisesi ile düz liseden mezun olanların katsayıları 0.12 ile çarpılarak eşitlenecek. Bir önceki düzenleme ile meslek liseli ile düz liseli arasındaki fark eşit soru yapmaları halinde 10- 15 puana kadar düşmüş olsa da rasyonel bir anlam ifade etmiyordu. Çünkü öğrenciler birbirlerini virgülden sonraki değerlerle geride bırakıyorlardı. Bu anlamda “mutlak eşitlik” gerçek çözüm anlamını taşıyordu. Şu an bu sağlanmış oldu.
13 YILDIR DEVAM EDEN ANTİDEMOKRATİK UYGULAMA SON BULDU
13 yıldır devam eden anti-demokratik, hukuksuz ve bilimsel olmayan bu uygulamadan geri dönülmüş olması oldukça sevindiricidir. Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan ara eleman sıkıntısı ve mesleki eğitimin bundan sonra daha fazla rağbet görmesini bekliyoruz. Ancak burada unutulmaması gereken nokta, geçen 13 yıl içerisinde keyfi bir uygulama olan katsayı eşitsizliğinden dolayı kaybolan beyin takımlarımızın ve nesillerimizin hesabını kimin ve nasıl vereceğidir. Bu anlamda dönemin sorumluları hakkında savcıların ve mahkemelerin harekete geçmesi gerektiği kanaatindeyiz." diye konuştu.
on5yirmi5.com