Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘Ak Parti İstanbul Kadın Kolları’ tarafından organize edilen "Analar Ağlamasın" temalı Anneler Günü programında konuşuyor.
İşte satırbaşları;
Reyhanlı ilçemizdeki bu saldırıların hemen ardıdnan tüm imkanlarımızla sağlık ekiplerimizle bölgedeki çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Tüm birimler teyakkuza geçti. Yaralı vatandaşlarımızın intikali konusunda tüm araçların imkanlarını seferber ettik.
Hadisenin aydınlatılması için çalışmalar anında başladı. İlgili bakanlıklarımız hem ihtiyaçların karşılanması hem de hadisenin aydınlatılması için çalışmalarını sürdürüyolar. Biz de gelişmeleri izledik, izliyoruz. Çalışmaları koordine ettik.
Anneler günü vesilesiyle düzenlenen yaşanan acı hadise dolayısıyla sadece anma programı olarak gerçekleştirmek istedik. Ben Ebru Gündeş hanımefendiye gösterdiği anlayış sebebiyle şükranlarımı iletmek istiyorum. İnşallah en kısa zamanda ülkemizde bu çağrıyı bir barış havasında, kardeşlik havasında yine Ebru Hanımla en kısa zamanda vereceğiz.
Hatay’da yakınlarını kaybeden annelerin, kardeşlerin acısını en az onlar kadar yüreğimizde hissediyor ve acısını paylaşıyoruz. Allah’In izniyle sabırla, en önemlisi de birlikle beraberlikle, tek yürek olarak bu acıyı aşacak, böyle acıların yaşanmasının da önüne geçeceğiz.
Her tahrik eylemi karşısında son derece hasssas ve soğuk kanlı olmak zorundayız. Büyük edevlet hadiseler karşısında soğukkanlılığını muhafaza edebilen devlettir. Suriye’de bu kanlı sürecin başladığı andan itibaren provokasyanlılara Türkiye’nin sabrı test ediliyor. Türkiye adeta kirli bir senaryonun içerisine çekilmek isteniyor. En başından itibaren biz bu tür girişimlere karşı çok dikkatli olduk. Bundan sonra da serinkanlılığımızı muhafaza edeceğiz.
Suriye’deki mesele AK Parti’nin meselesi değil, Türkiye’nin meselesidir. Düşürülen uçak AK PArti’nin uçağı değil. TC’nin uçağıdır. Şehit edilen polisler, memurlar AK Parti’nin polisi memuru değildir. TC devletinin polisi memurudur. Askerlerimiz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askerleridir. Alçakça katledilen masum insanlar AK Parti seçmenleri değil. TC vatandaşlarıdır.
AK Parti’yi hedef almak fırsatçılıktır. Tam anlamıyla Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürmektir. Bugün bir olmak zorundayız. Bugün 76 milyon acıyı paylaşmak saldırılara birlikte göğüs germek zorundayız. Bugün ben demiştim diye ortalıkta böbürlenme günü değildir. Bugün ben söylemiştim diyerek suçlama günü değildir. Bir ülkenin acısını siyasi bir rant meselesi haline getirmek ahlaksızlıktır.
Milletimin fertleri arasında nifak oluşturmak, fitne sokmak, bunlara izin vermeyeceğiz. Herkes soğukkanlı olmak, aklı selimle hareket etmek, özellikle de açıklamalarından dolayı sorumlu olduklarını bilmek zorundadır. Birilerinin Şam’daki canilerle gönül bağı olabilir. Birilerinin meshep çatışmasına ellerinde körükle gitme niyeti de olabilir. Ama biz buna izin vermeyeceğiz.
Buradan Reyhanllı’daki kardeşlerime sesleniyorum. Buradan vatandaşıma sesleniyorum. Lütfen tahriklere karşı dikkatli olun. Lütfen aramıza nifak sokmaya, bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara karşı uyanık olun. Kışkırtıcı, ayrımcı tavırlara lütfen pirim vermeyin. Reyhanlı’daki kardeşlerim bu anneler gününü hüzün içinde kutladı. Biz bu saldırganları sevirmeyeceğiz. Türkiye düşmanlarını sevindirmeyeceğiz.
Düşmana inat, saldırganlara inat, biribirmize daha fazla kenetlenecek bir oalcak iri olacak ve diri olacağız. Suriye kaynaklı olarak güvenlik güçlerimize, insanımıza yönelik saldırıları, Türkiye’nin Suriye politikasına tepki olarak göstermek sorumsuzluktur. Hedef saptırmaktır. Türkiye yanıbaşındaki hadiselere sessiz kalsaydı da bu tahrikler yapılacak ve saldırılar yine gerçekleşecekti. Çünkü bu saldırılar Suriye politikalarımıza yönelik değil, büyüyen bir Türkiye’ye yönelik saldırılardır.
Bu saldırılar bizi yolumuzdan döndürmeyecek. Bu saldırılar istikrarımıza, kardeşliğimize yönelik saldırılardır. Ey anneler, hanım kardeşlerim, sizlere özellikle sesleniyorum biz sizi Allah için seviyoruz. Size olan saygımız çok farklı. Annesiyle hayatta şuanda beraber olanlar belki sizin kıymetinizi çok bilmeyebilirler ama anneyi kaybedenler annelerin önemini çok daha fazlasıyla bilirler.
Bu saldırılar ateş içindeki bir milletin bu ateşe Türkiye’yi de çekmeye yönelik saldırılardır. Bu saldırılar Türkiye’deki eli kanlı terör örgütlerine kan ikmali yapma niyetli saldırılardır. Bu saldırılar başta Hatay olamk üzere barış içinde huzur içinde bir arada yaşayanları tahrik etme niyetli saldırılardır.
Büyük bir pişkinlik içinde tam bir fırsatçılık içinde Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirenler siyasetsizlik içindedir. Bugün anneler günü, bir anne için evladın ne demek olduğunu anneler bilir. Yakın zamanda Suriye’nin Banyas şehrinde insanın ruhunu sarsan manzaralara şahit olduk. Eşimle beraber o fotoğraflara bakarak ağlıyorduk. Bu katliamı yapan bir rejimin aktörülerine sahip çıkanlar bunu insanlığa anlatamazlar. Sizlere sesleniyorum, buradan anneler gününde annelere, vicdanlara sesleniyorum yakın zamanda Banyas’ta en acımasız katliamlardan biri gerçekleştirildi. Çocuklar annelerinin gözü önün katledildi. Fotoğraflarala tüm dünyaya yayılan o görüntüleri tarif etmek mümkün değil. Bu yavruların öldürülmesi karşısında insan nasıl sessiz durur diye feryat ediyorum.
Her biri alnından vurulmuş aileler, çocuğuna sarılmışi anneler, yan yana iki bebek… Bir tanesi annesinin karnındaki gibi büzülmüş, bir tanesinin ayakları dizden parçalanmış. Öylece yatıyorlar o bebeklerin görüntüsü benim gözlerimiz önünden gitmeyecek. Eğer bu gibi vicdansız meseleler için sesimi yükseltmeyeceksem olmaz olsun böyle bir siyaset, olmaz olsun böyle bir dış politika. O bebekler karşısında susmaktansa Başbakanlığı bırakıp çeker giderim. Suriye politikamızı eleştiriyolar. Biz de gidip Şam’da bu bebek katilleriyle fotoğraf mı çektirelim. Sesimizi yükseltmeyelim de ne yapalım. Bu millet masumlar ölürken bize ne diyen bir millet olmamıştır. Çaresizlikle kapımızı çalan Suriyeliler’e kapımızı mı kapatalım.
Suriye’ye yüzümü dönersem şehitlerimin yüzününe bakamam. Yarın mahşer gününde Rabbim bize soracak, o bebekleri gördün de Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ı ne yaptın diyecek? Ne diyeceğim… Siyaset mi yaptım diyeceğim.
Bu saldırılar bizim Suriye politikamıza yönelik değil. Siz bilir misiniz taa Şam’ın merkezinde Osmanlı eserleriyle hala var. Halep’i zaten konuşmamaıza gerek yok. Biz buraların yabancısı değiliz. Ne olursa olsun şudnan emin olun, hiç kimsenin yaptığı asla yanına kar kalmaz ve kalmayacak. Hele hele Türkiye’ye kastedenler bunun bedelini öderler ve ödeyecekler. Büyük devletler kendilerine yapılanaın cezasını misliyle verirler. Reyhanlı’da şehit edilen kardeşimiz de, Suriye’de şehit edilen kardeşimin de kanı asla yerde kalmayacaktır.
Biz milletçe bu saldırganlara istediklerini vermeyceğiz. Biz fırsatçı Genel Başkanlar gibi olmayacağız, terörün arkasına saklanıp sorumsuz açıklamalar yapanlardan olmayacağız. Allah’In ziniyle bu acıyı aşacak, geleceğe büyük adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.
Bugün anneler gününde, anneler ağlamasın, analar evlatlarına hep sarılabilsin. Temennimizi yüksek sesle haykırmak için bir araya geldik. Evlatlar analarına hep sarılabilsin. Ne olur annelerimiz, babalarınız yanınızda yaşlanır düşkün hale gelirse onlara ‘öf’ bile dedirtmeyin. Ve sevgililer sevgilisinin ifadesiyle cennet annelerin ayakları altındadır. Babaların ayakları altında değil, anne ayakları altındadır. Siz cennet kokusu duymak istemez misiniz? Öpün analarınızın ayaklarının altını. Anneler öptüreceklerinden değil ama evlatlarını böyle gördüklerinde bir başka mutlu olurlar.
Hiç bir tuzağa gelmeyecek, hiç bir tahrike aldırmayacağız. Annelerin gözyaşını dindirmenin mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. Annelerin duası makbuldür. Tüm annelerden dua bekliyorum, dua bekliyoruz.
Reyhanlıdaki annelere özellikle sesleniyorum, Allah yar ve yardımcımız olsun. Rabbim sabrınızı artırsın inşallah. AMa inanıyorum ki siz şehit anneleri olarak inşallah ebedi alemde farklı muameleye tabi tuutlanlardan oalcaksınız.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ak Parti’nin Kadın Kolları tarafından düzenlenen Anneler Günü toplantısında, Afganistan’da kaçırılan 8 Türk’ten 4’ünün kurtarıldığını açıkladı.
Erdoğan, ‘Afganistan’da kaçırılan 8 Türk mühendis tekniker vardı. Bunlardan 4 tanesi, teslim alındı. En kısa zamanda, diğer 4 kardeşimiz hakkında da böyle bir müjde vermek inşallah nasip olur.’ diye konuştu.