Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliye’sinde düzenlenen Şehircilik Şurası’nda konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle;
– Şehircilik Şurası’nda alınacak kararlar geleceğin şehirlerinin bir pusulası olacağına inanıyorum.
– Modern dünya beraberinde bazı sıkıntıları da getirdi. Belkide tarihte ilk kez insan kendisini yaşadığı dünyanın hakimi olarak görmeye başladı. Modern insanın yaşadığı güç bir güç zehirlenmesine, yabancılaşmaya neden oldu.
– Zihinsel yozlaşmanın menfi etkisini en çok çarpık şehirleşmede görüyoruz
– Dünyanın kronik sorunları haline gelen hiçbir meseleyi bu gelişmelerden ayrı tutamayız.
– 1994’te İstanbul’a Belediye Başkanı olduğumda 640 bin gecekondu vardı. İstanbul 8 milyonluk bir şehirdi. Görevi bıraktığımda bu sayı 110 bine düşmüştü. O günden bu güne ne yazıkki kaçak yapılaşma devam ediyor.
– Şehirleri inşa ederken onlara kendi ruhumuzdan da üflememiz gerekir. ‘Bir şehri aziz kılan o şehrin yaşayanlarıdır’ diyor ecdadımız.
https://t.co/qjEbvJURGVpic.twitter.com/9MFlhgbgaw
— TRT HABER (@trthaber) 8 Kasım 2017
– İnsan fıtratıyla mütenasip olmayan her yer insana hiçbir şey ifade etmemeye başlıyor. Günümüz şehirleri fıtratı değil hırsları esas alıyor. Huzuru sağlamak için tüm belediyeler çok ciddi işler düşüyor.
– İstanbul’da AKM’nin projesini takdim edersiniz, ertesi gün Mimar Mühendisler Odası hemen bununla ilgili de müracaatta bulunur. Ne yaptınız siz bugüne kadar? Onu söyleyin. Nereye müracaat ederseniz edin, biliniz ki inşallah 2019, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nin, o dev opera binasının bittiği yıl olacaktır. İstediğiniz kadar çırpının, istediğiniz kadar yatın, ne yaparsanız yapın.
– Önce ihtişama onca şatafata rağmen insanı ürkütmesini mutsuz etmesinin adeta öğütmesinin sebebi şudur; Amerika’nın Manhattan’ı var nesi var ruh yok? Sorunların kaynağını doğru tespit etmek çözümün ilk adımıdır.
– 15 yılda 81 ilimizde gerçekten tarihi nitelikte adımlar attık. Düzensiz göç, çarpık kentleşme, hazine arazilerinin işgali gibi sorunları büyük ölçüde azalttık.
– Köklü sorunların çözümü kısa sürede olmuyor. İstanbul’u devraldığımızda gündemde patlayan çöp, kokudan durulamayan Haliç ve daha niceleri vardı. Metronun, tünellerin çevre yollarının olmadığı şehirlerimizden isyan sesleri yükseliyordu. 15 yılda bu sorunları büyük ölçüde hallettik.
– Sadece Ankara’da milyonlarca fidan diktik, bugüne kadar TOKİ ile ülke genelinde 805 bin konutu tamamladık ve hak sahiplerine devrettik.
– Hayatında bir adet fidan bile dikmemiş insanların dünyanın en çevreci insarı gibi geçinmelerini artık dikkate almıyorum.
– Sırça köşklerinden bize ahkam kesenlerin derdi sadece belli kesimleri kendilerine sahiplenmeleridir. Böyle böyle 10 yılımızı yediniz. Külliyeyi yaptık ona saldırdılar, buralar benim şahsım için yapılan yerler değil. Biz bugün varız yarın yokuz. Ama bu kubbede hoş bir sada bırakmalıyız.
– Başbakanlıkta caddede resmi tören yapıyorduk. Bu millete yakışıyor muydu? Şimdi törenlerimizi buralarda yapıyoruz. Artık o devran geride kaldı. Biz onlara değil milletimize hizmetle mükellefiz.